Danıştay üyesi Zeki Yiğit’in sonradan yeni binasına taşınan Danıştay’ın ek binasının 6. katındaki 604 numaralı odasında 1 Şubat 2012’de ses kayıt cihazı bulundu. Odaya gelen hizmetli H.Ü., sehpanın altında cihazı bulunca yetkililere haber verdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Harun Kodalak, bütün kamera görüntülerine el koydu, olayla ilgili herkesi dinledi. Geriye dönük 3 aylık kamera kayıtlarına el koyan savcılık, cihazın makam odasındaki sehpanın altına yapıştırıcı ile yapıştırıldığını, yapıştırıcının tutmaması nedeniyle halının üzerine düştüğünü tutanak altına aldı. Cihazın 24 saatlik pil ile çalışan Rusya menşeili olduğu, ortamdaki sesleri kaydetti, kaydedilen sesleri aktarma özelliğinin bulunmadığı, içinde kayıtlı seslerin de CD’ye kaydedilerek savcılığa verildiği belirtildi. Seslerin de 31 Ocak 2012 tarihli konuşmalara ait olduğunun belirlendiği vurgulandı. Tutanakta, cihazdaki kaydın sehpanın altına yerleştirilme sesiyle başladığı, yerleştiren kişinin ayak sesleri ve kapının kapatılması sesi ile sürdüğü, 30 dakikalık sessizlikten sonra kapının tekrar açılmasıyla seslerin başladığı, bu gelen kişinin hizmetli olduğunun anlaşıldığı, buradan da odaya 07.30 sıralarında girildiğinin anlaşıldığı belirtildi.
-‘O şahıs kim?’-
Tutanakta, bunun üzerine kamera kayıtlarının 06.30 ila 10.00 arasındaki görüntülerinin incelendiği, 7 ayrı tarihte söz konusu saatler arasında takım elbiseli bir kişinin odaya girdiğinin görüldüğü vurgulandı. Bu kişiye ilişkin diğer kayıtlar incelendiğinde, şahsın ek binaya girip 6. kata çıktığının, hizmetlilerden bile önce binaya geldiğinin anlaşıldığı belirtildi. Kayıtların cihazı bulan hizmetliye izletildiği, hizmetlinin bu kişiyi söz konusu tarihlerde 6. katta görmeye başladığını, üyelerin odasından dosya alıp çıktığı için şüphelendiğini, bir kez kendisini sorguladığını anlattı. Bu şahsı 1 Şubat’tan sonra hiç katta görmediğini de vurguladı. Bir başka tanığın ise görüntülerdeki kişinin Danıştay 13. Daire Tetkik Hakimi Ömer Kaya olduğunu düşündüğünü aktardı.
-Dosya götürdü-
Bunun üzerine hizmetliye bir dosya verilerek Ömer Kaya’ya götürmesinin istendiği, hizmetlinin de daha önce kata geldiğinde kim olduğunu sorarak sorguladığı, katta gördüğü kişinin Ömer Kaya olduğunu teşhis ettiği tutanağa aktarıldı. Tutanakta, teşhis işleminden sonra dosyanın gereği için Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na gönderildiği vurgulandı. Kodalak, 19 Haziran 2012’de HSYK’ya şüpheli ismini bildirdi. HSYK 3. Dairesi ise 16 Ekim 2012’de iddiaların şahsi suç niteliğinde olduğunu belirterek dosyayı hakimin görev yaptığı yere en yakın ağır ceza mahkemesinin bulunduğu Sincan Başsavcılığı’na gönderdi. Bu süreçte, Kaya HSYK tarafından Danıştay tetkik hakimliğinden alınarak, Kırıkkale İdare Mahkemesi’nde görevlendirildi.
-9 saatlik kayıt-
Sincan Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma yürüttükten sonra 30 Nisan 2013’te faili meçhul kalan yasadışı dinlemelerle ilgili ilk davayı açtı. Yiğit, cihazdaki sesler dinlendikten sonra verdiği ifadesinde konuşmaları cihaz bulunmadan bir gün önce 31 Ocak 2012’de yaptığını, 554 dakikalık kaydın kendisine dinletildiğini, bunun 9 saate denk düştüğünü, buradan cihazın 9 saat önce aktif hale getirildiğinin anlaşıldığını, bunun da cihazın 07.30’da aktif hale getirildiğini gösterdiğini söyledi.
-Kameralardan İzlendi-
İddianamede, kamera kayıtları izlendiğinde, 07.29.27’de elinde çanta bulunan, ense kısımları kısa saçlı, gözlüklü birinin ana kapıdan girip, duyarlı kapıdan geçmeden asansörü çağırdığının, asansörün 07.30.24’te 6. katta durduğunun görüldüğü belirtildi. İddianamede, 07.31.41’de aynı kişinin asansörü binerek aşağıya indiği, girerken aldığı bir anahtarı bankoya bırakıp yeniden 6. kata çıktığı, bu sırada hizmetli H.Ü.’nün binaya geldiği, H.Ü. yukarı çıkarken, bu kişinin merdivenlerden aşağıya indiğinin görüldüğü kaydedildi. H.Ü. de ifadesinde söz konusu dönemde sıkça gördüğü bu kişiye, “Üyelerin odasına girip çıkıyorsunuz. Her seferinde tek dosya alıyorsunuz, daha önce böyle bir şey olmamıştı” diye sorduğunu, bu kişinin gülerek, “Bunlar önemli dosyalar” dediğini anlattı. Sanık hakim Kaya da ifadesinde Kırıkkale’de doktora yaptığı ve dil sınavına hazırlandığı için erken saatlerde gelerek bazı dosyaları incelediğini, üyelerin odasından dosya aldığının doğru olduğunu ancak cihazı kendisinin yerleştirmediğini ifade etti. İddianamede, kilitli odaya hiç girmediğini belirten şüphelinin savunmasında çelişki olduğu, bankodan anahtarı alarak girdiği katta, sekreter masasının çekmecesinden anahtarı alarak odaya girip, cihazı yerleştirdiğinin anlaşıldığı vurgulandı.
-İlk duruşma yarın-
Kaya’ya hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından ceza verilmesi gerektiği belirtildi. Kaya’nın 2,5 yıldan 8,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması ve “zincirleme suç” işlenmesi nedeniyle artırıma gidilmesi talep edildi. Davanın görülmesine yarın Sincan’da başlanacak...