Geçen yıl 230 bin kişinin katıldığı
Avrasya Maratonu'nda beşik gibi sallanan ve güvenliği
tartışma yaratan
Boğaziçi Köprüsü, dün düzenlenen 33. Kıtalararası Avrasya Maratonu öncesinde de S.O.S. verdi.
Koşu öncesi sabaha karşı
Habertürk'ün haberine göre;
köprünün
Ortaköy viyadüğündeki ayaktan kopan
beton parçaları bir hukuk bürosunda
yönetici asistanı olarak çalışan Ayla Parteş'e (48) ait otomobilinin üzerine düştü. Otomobilinin ön kısmında büyük hasara neden olan onlarca beton parçasını tek tek toplayarak,
delil olması için bir poşete koyan Parteş, "Ön camile kaputta hasara neden olan beton parçalarının, önce nereden geldiğini anlayamadım. Daha sonra ise köprünün sütunlarından koptuğunu fark ettim. Durumu hemen polise bildirdim.
Polis gelip,
tutanak tuttu" dedi.
'ÇALIŞMA YAPILMIYOR'
Büyük bir
tehlike atlattığını söyleyen Parteş "Daha büyük facialar yaşanabilirdi. Otomobilimdeyken bu parçalar düşebilir ve yaralanabilirdim. Yetkilileri göreve çağırıyorum. Ben sadece arabanın hasarıyla kurtuldum. Bu köprü çökebilir ve büyük facialara neden olabilir" diye konuştu. Viyadüğün ayağından kopan beton parçaları köprünün sağlamlığına ve güvenliğine ilişkin endişeleri tekrar gündeme getirdi. Uzmanlar gerekli tedbirler alınmadığı takdirde gelecekte büyük bir felaketin kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti.
Köprüden beton parçalarının düşmesinin, bugüne dek yapılan
bakımların niteliği açısından son derece önemli olduğunu işaret eden
Mimarlar Odası Başkanı
Eyüp Muhçu, "Boğaziçi Köprüsü'nün yapımının üzerinden epeyce bir zaman geçti. Belli ki köprü bir bütün olarak ele alınıp, üzerinde sistemli, düzenli ve dikkatli bir çalışma yapılmıyor. Özellikle taşıyıcı sistemi güçlendiren bir çalışma yapılmalı" dedi.
'GEÇEN YIL ÇILGINLIKTI'
Yüzeysel tedbirlerin artık çözümolmayacağını söyleyen Muhçu sözlerini şöyle sürdürdü: "Geçtiğimiz yıl Avrasya Koşusu'nda büyük bir ağırlığın köprüye yüklenmesi sorumsuzluk ve çılgınlıktı. Köprüde taşıyıcı gücün desteklenmesine ilişkin herhangi bir önlemalınmadı.
Köprü taşıyıcı sisteminde radikal bir bakıma, onarıma, desteğe ihtiyaç var. Trafiğin programlanmaması ve yüzeysel tedbirlerle geçiştirilmesi, gelecekte köprüyü bir bütün olarak tehlikeye atacaktır. Adeta bir felakete davetiye çıkarılmış olacaktır. Köprü gelecekte büyük bir felakete yol açabilir. Sonrasında bu felaketin sonuçlarını tartışmak zorunda kalabiliriz."
550 BİN ARAÇ GEÇİYOR
Mimar ve kentbilimci
Ahmet Vefik Alp ise konuyla ilgili şunları söyledi: "İki köprümüz projelendirilirken iki köprü kapasitesinin toplamı günlük 250 bin
araç olarak belirlenmişti.
Bugün bu kapasite 550 bin aracı aşmış durumda.
Bu bakımdan köprülerimiz, özellikle birinci köprü çok yorulmuş durumda. Bunun büyük bir bakım gerektirdiğini düşünüyorum. Ama bunu yapamıyorlar. Çünkü Boğaziçi Köprüsü'nü yedekleyecek bir geçiş yapılamadı. Boğaziçi Köprüsü'nde bir süre önce de bir
kablo kopmuştu. Şimdi de köprüden beton parçalarının düşmesi hoş değil. Köprü kapasitesinin çok üzerinde kullanılmaktadır ve yorulmuştur. Köprünün mutlaka yeni bir sistemle yedeklenmesi gerekir."