İstanbul 10. Ağır
Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya
tutuklu sanıklar Aslı Doğan ile Nura Kurt katıldı. Duruşmada ifadesi alınan Aslı Doğan,
Elazığ Keban Yüksekokulu İpek Böcekçiliği bölümü ikinci
sınıf öğrencisiyken
PKK örgütüne katıldığını belirterek, genellikle Irak'taki Xıneri dağında bulunduğunu ve basın alanında faaliyet gösterdiğini kaydetti.
"HAYATIMI DÜZENE SOKACAKTIM"
Silah ve
bomba eğitimi almadığını,
eylem ve çatışmalara katılmadığını ifade eden Doğan,
Mart 2007 tarihinde sınır kapısından Mardin'e girdiğini, hayatına düzen vermek ve iş bulmak için de İstanbul'a geldiğini söyledi. Doğan, örgüte hem si
yasal alanda katkıda bulunmak hem de
propaganda faaliyetlerine katılmak için İstanbul'a geldiğini ifade ederek, burada kendisinin örgüte katıldığını bilmeyen okuldan arkadaşlarında kaldığını dile getirdi.
"ALIŞVERİŞ YAPACAKTIM"
Alışveriş yapmak ve gezmek için Beyoğlu'na geldiğini, Taksim'de Galata Kulesi'ni gezip
İstiklal Caddesi'ne çıktığı sırada polisler tarafından yakalandığını anlatan Doğan, ''Üzerimde bomba olduğunu söyleyerek beni tartaklamaya başladılar. Üzerimde ne bir çanta ne de
poşet vardı. Patlayıcıları kabul etmiyorum. Gözaltı psikolojinde olduğum ve avukatım olmadığı için de
savcılık ifademi kabul etmiyorum.
Basında teşhir edildim. Mahkeme heyeti tarafından mağduriyetimin giderilmesini istiyorum'' dedi. Doğan,
sahte kimlik ve "Derya" ve "Mizgin" kod adını kullanmadığını belirterek, Nura Kurt'u da tanımadığını kaydetti.
"İKİNCİ EŞ OLMANIN SIKINTILARINI YAŞADIM"
Nura Kurt da, suçlamaları kabul etmeyerek, Aslı Doğan'ı
gözaltında tanıdığını kaydetti.
İmam nikahıyla, kuma olarak evlendirildiğini belirterek, eşiyle
kavga ettiği için evi terk ettiğini söyledi. Daha sonra eve eşyalarını almak için gittiğinde ise polislerin kendisini gözaltına aldığını söyledi. Evinde ele geçirilen
kablo ve pense gibi aletlerin ise elektrik işinde kullanıldığını söyleyen Nura Kurt, "Okuma-yazma kursuna gidiyorum. Çocuğum olmadığı için
tedavi dörüyordum. Tedavim yarım kaldı. Suçsuzum, 5 aydır tutukluyum. Tahliyemi istiyorum" dedi.
TUVALET POLEMİĞİ
Duruşmada
tanık olarak dinlenen İstanbul Terörle Mücadele Şubesi'nde görevli Komiser Ş.K. ise kendilerine Taksim'de bombalı eylem yapılacağı yönünde istihbari bilgi geldiğini söyledi. Olay yerinde gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasıyla Aslı Doğan'ın takibe alındığını belirten Ş.K "Şahıs Taksim'de gezindikten sonra Ceylan Otel'in yanındaki bayanlar
tuvaletine gitti.
Çantayı sol koluna takmıştı ve sol eli cebindeydi. Meydana doğru yöneldiğinde sol elini cebinden çıkarınca
operasyon gerçekleştirdik. Çantayı zor kullanarak aldık" dedi. Sol elini çıkarıp bombayı patlatacağını düşünüyorduk ancak bomba ekiplerinin yaptığı incelemeler sonucunda düzeneğin çanta içinde olduğu anlaşıldı" diye ifade verdi.
"NEDEN BEKLEDİLER?"
Sanık Avukatı Mehmet
Erbil ise bombalı eylem yapacağı iddia edilen şahsın eşgalinin polisler tarafından bilinmesine rağmen neden gözaltına alınmayıp da tuvalete giderek düzeneği hazırlamasına imkan verilmiş" şeklindeki sözleri üzerine operasyonda yer alan Ş.K gerekli güvenlik eylemlerinin alındığını belirtti. Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren
mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.
18 YILA KADAR HAPİS İSTENİYOR
İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Doğan'ın 8
Nisan 2007 tarihinde Taksim'de sırt çantasının ağzı açık kaldığı için içindeki
patlayıcı madde fark edilerek 8 Nisan 2007 tarihinde yakalandığı belirtiliyor. Çantanın içinde 5 kilo 300 gram
plastik patlayıcı, 2 adet elektrikli
fünye, bir düzenek ve bomba yapımında kullanılan malzemeler ele geçirildiği ifade edilen iddianamede, Doğan'ın Taksim'de bombalı eylem yapmak istediği kaydediliyor. İddianamede Doğan'ın ''yasa dışı örgüte üye olmak'' ve ''
patlayıcı madde bulundurmak'' suçlarından 8 yıldan 18 yıla kadar, Nura Kurt'un ise ''yasa dışı örgüte üye olmak'' suçundan 7.5 ile 15 yıl arasında
hapis cezasına çarptırılması isteniyor.