Eski
ANAP'lı
bakanlardan
Vehbi Dinçerler,
Özal suikastıyla ilgili olarak 4 ismi, bildiklerini açıklamaya davet etti. Bunlar; dönemin İçişleri Bakanı
Mustafa Kalemli, kongrenin tertip komisyonu başkanlığını yürüten ANAP Genel Başkan Yardımcısı
İlker Tuncay, dönemin
Ankara Emniyet Müdürü
Mehmet Ağar ve dönemin
Başbakanlık Müsteşarı Ahmet
Selçuk. Dinçerler, kongreye davetli büyükelçilerin bile o gün salonda güvenliğin olmamasından rahatsız olup salonu terk ettiklerini anlattı.
Eski Cumhurbaşkanı
Turgut Özal'ın
ölümü ve 1988 yılında uğradığı silahlı suikast girişimiyle ilgili tartışmalar bitmiyor. Dönemin yakın tanıklarından ANAP'lı eski bakan Vehbi Dinçerler de tartışmaya katıldı. Dinçerler, her iki olayla ilgili konuşması gereken insanlar olduğunu belirtti.
Kartal Demirağ'ın tetikçiliği üstlendiği suikastla ilgili mutlaka konuşması gerektiğini söylediği dört ismi gündeme taşıdı: Dönemin İçişleri Bakanı Mustafa Kalemli, kongrenin tertip komisyonu başkanlığını yürüten dönemin ANAP Genel Başkan Yardımcısı
İlker Tuncay, dönemin
Ankara Emniyet Müdürü Mehmet Ağar ve dönemin Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Selçuk.
ANAP iktidarları döneminde
Milli Eğitim bakanlığı v
e devlet bakanlığı yapan, parti yöneticiliği görevlerinde bulunan Vehbi Dinçerler, 18 Haziran 1988 tarihinde kongrenin yapıldığı Ankara
Atatürk Spor Salonu'nda adeta güvenliğin ortadan kaldırıldığını hatırlattı. Kalemli ile İlker Tuncay'ın kongre güvenliği noktasında tartışmasına şahit olduklarını anlatan Dinçerler, Özal'a silahlı saldırının yapılmasından kısa bir süre önce salonda yaşadığı bir anıyı şöyle aktardı: "
Hindistan büyükelçisi yanıma geldi. 'Vehbi Bey, salonda hiçbir güvenlik önlemi yok. Simitçiler, çiçekçiler içeri
dolmuş. Kimse aramıyor' dedi. Bu sözün ardından da güvenlik kaygısıyla birkaç büyükelçiyle beraber salonu terk etti."
Mesut Yılmaz'a yakınlığıyla bilinen Tuncay, o tarihte basın ve propagandadan sorumlu genel başkan yardımcısıydı. Emekli asker olan Tuncay, kongre salonunun güvenliğinden de sorumluydu.
Suikast girişiminin ardından 2 gün boyunca sorgulandığı ve bu nedenle NATO toplantısına gidemediği iddiaları gündeme gelmişti. Tuncay, daha sonra Mesut Yılmaz hükümetlerinde tarım bakanlığı da yaptı. Vehbi Dinçerler, dönemin Başbakanlık müsteşarı ile ilgili olarak da, "Suikasttan sonra Turgut Bey adına olup bitenlerin takipçiliğini müsteşarı Ahmet Selçuk yaptı. Bütün bilgiler onda toplandı. Mutlaka konuşmalı." diye seslendi.
Eski ANAP'lı Bakan,
merhum Cumhurbaşkanı'nın hayatını kaybetmesiyle ilgili de
Hacettepe'de
kardiyoloji uzmanı olan dönemin
Köşk doktoru Prof. Dr.
Hilmi Özkutlu'yu, bildiklerini anlatmaya çağırdı. Özkutlu'nun o gün Köşk'te olmadığını hatırlatarak, "Özal'ın ölüm haberini alınca Hacettepe Hastanesi'ne gittik. Hilmi Bey'i orada gördüm. O gün Köşk'te değilmiş. 'Nasıl orada olmazsın?' dedim. Özal'ın Köşk'ten çıkışını, yolda ambulansa aktarılışını anlattı. Sorduğum sorulara verdiği hiçbir
cevap beni tatmin etmedi." diye konuştu. Dinçerler, bir de adını hatırlayamadığı bir askeri doktordan söz ediyor. "GATA'da görevliydi.
Albay veya
yarbay rütbesindeydi." dediği bu özel doktorun da bulunmasını istiyor.
Turgut Özal'ın ölümünde halen çözülemeyen çok sayıda karanlık nokta bulunduğunu savunan Vehbi Dinçerler, Meclis'te kurulacak bir araştırma komisyonunun olayı detaylı bir şekilde ele almasında fayda olduğu görüşünde.
ZAMAN
1988 yılında Kartal Demirağ'ın Turgut Özal'a suikast girişiminde bulunduğu anlara tanıklık eden Ali
Ünal, yaşanan sıcak dakikaları anlatmıştı: