Ankara Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmayla
Mersin balığından, havyarlar içinde en değerli olan ve kilosundan 10 bin dolar
kazanç sağlanabilen ''
siyah havyar'' elde edilecek.
AÜ
Ziraat Fakültesi
Su Ürünleri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Atar, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
Mersin balığının geçmişinin çok eskilere dayandığını bu nedenle de ''
fosil'' ya da ''
dinozor''
balık olarak adlandırıldığını da söyledi.
250 milyon yıldır yaşadığı tahmin edilen Mersin balığının en önemli özelliğinin
siyah havyar olduğunu belirten Atar, bunun da dişi Mersin balığından elde edildiğini bildirdi.
Atar, AÜ Su Ürünleri Mühendisliği Bölümü tarafından,
Eskişehir Çifteler'deki
Araştırma ve Uygulama İstasyonu'nda bu
balıklara ait türlerden çok sayıda yetiştirildiğini ifade ederek, şunları söyledi:
''15 yıl önce bir araştırma kapsamında 450
Sibirya Mersin balığı yetiştirmeye başladık. Onlardan şu an istasyonumuzda yaklaşık 150 tane kaldı. Ayrıca,
Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Gıda,
Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı'nın yürüttüğü ve
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından desteklenen, 'Türkiye'deki Mersin Balığı Popülasyonlarının İyileştirilmesi, Habitat Değerlendirilmesi ve Stok Takviyesi Projesi' kapsamında, Devlet Su İşleri'nin
Amasya Yedikır'da bulunan tesislerinde üretilenler,
Sakarya,
Yeşilırmak ve Kızılırmak'a bırakıldı. Biz de
Ankara Üniversitesi olarak Bakanlıktan bu balıklardan talep ederek aldık ve istasyonlarımızda yetiştiriyoruz.''
Bir Mersin balığının 8-10 yaşında yumurta verecek olgunluğa eriştiğini ifade eden Atar, genellikle balık yumurtasına ''havyar'' denildiğini ancak bunların içinde Mersin balığından elde edilen ''siyah havyar''ın en değerlisi olduğunu anlattı.
Atar, yumurtlama dönemlerinde canlı olarak yakalanan Mersin balıklarınnın, yumurtaları çıkarıldıktan sonra karınlarının tekrar dikilerek, suya yeniden bırakıldığını, bu sayede bir balıktan birçok kez siyah havyar alınabildiğini de dile getirdi.
-Tesiste 1500 Mersin balığı yetiştiriliyor-
Atar, Mersin balığı popülasyonlarında meydana gelen gerilemelerin, bu balıkların koruma
altına alınmasını gerektirecek boyutlara ulaştığına işaret ederek, şöyle konuştu:
''Mersin balığı türleri koruma altına alınarak, Mersin balığı ve balıktan elde edilen ürünlerin (havyar, et, canlı balık ve balık yumurtası) dünya çapında
pazar değeri olan milli kaynağımızın devamlılığı sağlanmış olacak. Türkiye'de daha önce Yeşilırmak, Kızılırmak, Sakarya ve Çoruh nehirlerinde
doğal olarak bulunan Mersin balıklarının nesli tamamen tükenme tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Bizde de tesise 15 yıl önce getirilen ilk Mersin balıklarından 150'si siyah havyar verebilecek olgunluğa erişti. Onların dışında Bakanlıktan aldığımız 400 karaca ve 1000 sivri
burun türü Mersin balığımız var. Onlar gelişene kadar diğer büyüyen balıklarla ilgilenerek siyah havyarı üretip işleyeceğiz. Ayrıca asıl amaçlanan istasyonda yetiştirdiğimiz Mersin balıklarından biyolojik çeşitliliğinin korunmasını sağlayarak, istasyonda yetiştirdiğimiz mersin balıklarından çoğaltıp vatandaşlara örnek olmaktır. Kilosu 10 bin dolara satılan siyah havyardan vatandaşların kazanç elde etmelerini istiyoruz.''
-Üniversite yılda 30 ton balık satıyor-
İstasyonda Mersin balığı dışında aynalı alabalık, sazan, tilapia, koi ve ot sazanı türüne ait balıklar da yetiştirdiklerine dikkati çeken Atar, alabalık ve tilapianın da yazın çevredeki oteller ve mesire alanına gelen piknikçiler tarafından tüketildiğini, kışın ise şimdilik sadece Ankara'da fakülteye ait merkezlerde satıldığını söyledi.
Atar, bir yılda 30 ton balık ürettiklerini kaydederek, ''Burada balıkların beslenmesi, temizliği, hastalıkları ve bakımı bilimsel düzeyde yüksek ziraat mühendisleri ve akademisyenler gözetiminde yapılıyor. Buradaki diğer balıkların üretimi kar elde etme amacı güderek değil de bilimsel amaçlarla ve öğrencilerin pratik çalışmalarının yürütülmesi için gerçekleştiriliyor'' dedi.