3 kardeşi, yanyana yatan 3 cansız minik beden olarak tanıdı herkes. Gazetelerin manşetlerine taşıdığı o fotoğraf, koskoca bir
Filistin dramından uluslararası medyaya yansıyan sadece küçücük bir parça maalesef. Minik kolları iki yana düşmüş. Derin bir uykudalar. 3 kardeş şimdi, işgal altındaki ülkelerinde bulamadıkları huzuru yaşıyorlar. Onların bu fotoğrafı ise vicdanı olan, insan olan herkesin huzurunu bir kez daha kaçırmış durumda.
Gazze'yi karadan tank ateşleriyle yerle bir eden
İsrail'in saldırılarında can veren bu küçücük çocuklar dünyanın gündemine acı bir haber olarak düştü. Sözün bittiği yerden sesleniyor 3 cansız beden şimdi. Adları Ahmet,
Muhammet ve İsa. Suçları Gazze'de çocuk olmak. Babaları
Hilmi El Samuli 3 evladının başında yürekleri parçalarcasına haykırıyor. İsrail ateşi altında eşini de kaybeden acılı adamın artık dünyada, bir büyük acıdan başka hiçbir şeyi yok.
Ve işte bunlar da 3 minik yavrunun
gazete manşetlerine yansımayan son fotoğrafları. Bulunabilen beyaz örtüler kefenleri olmuş. Filistinin henüz yaşayan çocukları ise yerdeki kardeşlerini dehşetle izliyorlar. Kimbilir akıllarından neler geçiyor? Kimbilir onlara küçücük yaşlarında bu travmayı yaşatanların akıllarından neler geçiyor?
Ahmet, Muhammet ve İsa üç
küçük bohça gibi taşındı kucaklarda. Ve sonra
toprak bağrını açtı, onları toprağın kucağına, kendi kucağından bile sakınan babaları bıraktı. 3 kardeş için sıkıntılı günler sona erdi. Hastanedeki onca Muhammet, onca Ahmet, onca İsa ise kanlı hesaplar peşindeki güçlerin onlara daha neler yaşatacağını korku içinde bekliyor.
Filistin'de çocuk olmak zor. Gazze'de çocuk olmak zor. İsrail "
sivil kayıplar normal" türünde vicdanları kanatan açıklamalarla devam ediyor katliama.. Vatansız, günahsız çocuklarsa neyin bedelini ödediklerini soruyor.