Bu da bir müdahale değil mi ?

"Hayat tarzına müdahale" dendiğinde nedense akla ilk gelen şey, kılık-kıyafet oluyor. Belki de her şey şekille başladığı, daha sonra daha derin müdahale yapıldığı için akla böyle şeyler geliyor.Ekrem Dumanlı hayat tarzına müdahaleyi yazdı.

Bu da bir müdahale değil mi ?

Cumhuriyet mitinglerinin en temel mesajı şuydu: "Hayat tarzımıza müdahale edilecek; bundan endişe duyuyoruz". Bu mitinglere itibar etmeyenler bile "Madem böyle negatif bir algı söz konusu; hükümet daha dikkatli davranmalı ve bu insanları ürkütecek davranışlardan sakınmalı" demişti. Doğrusu da buydu. Zira, bir başkasının hayat tarzına müdahale edilmesine hiç kimse nazar-ı müsamaha ile bakamaz. Aksi takdirde kargaşa çıkar, sosyal ahenk bozulur. Böyle durumlarda bir çeşit faşizmden bahsetmek bile mümkündür. "Hayat tarzına müdahale" dendiğinde nedense akla ilk gelen şey, kılık-kıyafet oluyor. Belki de her şey şekille başladığı, daha sonra daha derin müdahale yapıldığı için akla böyle şeyler geliyor. Ancak bir-iki uç ve kabul edilemez olayın dışında insanların giyim kuşamına müdahale edilmediği de âşikar. Giyim kuşama bir baskı var; ama mini eteğe değil, daha çok başörtüsüne. Hemen her gün gazete ve televizyonlara yansıyan Hayrünnisa Gül haberlerine bakın lütfen. Bizim medya modacılarla işbirliği yapmış başörtüsü üzerine yeni tasarımlar ortaya koymuş. "Öyle değil, böyle bağlaman lazım" buyurganlığı içinde son varılan nokta ünlü İtalyan aktris Sophia Loren'in tarzıymış. Hayrünnisa Hanım'a "türban tasarımı" dayatan kişiler, on binlerce kızın onlarca yıldır üniversite kapısından giremediğini bilmiyor galiba. "Madem başını örteceksin, o zaman benim beğendiğim tarz bir türban olacak bu" demek, hayat tarzına bir müdahale değil de nedir? Konu klasik bir türban meselesi değil. Özellikle dinî konularda sıkça rastladığımız bir yaklaşımdan bahsediyorum. Aslında pek de muhafazakâr olmayan hatta dine çok da sıcak bakmayan insanların "Durun, siz dinin ne dediğini anlamıyorsunuz, bu çağda bu işler böyle olmaz; en iyisi ben size yol göstereyim" tarzında ortaya çıkmasının rahatsız edici unsurları var. İyi niyetle yapılsa bile bu yaklaşım rencide ediyor insanları. Kimi zaman iyi niyet de gözlenemiyor. İstiskal edercesine yapılan itiraz, bir zaman sonra akıl vermeye; hatta "ya benim dediğim gibi yaparsın veya seni çağdışı ilan ederim" mantığına dönüşmekte. Manzara aynen şöyledir: Türban takan insanlar türbansızların kendisine model biçmesinden rahatsız oluyor. Bu yaklaşım tarzının örneği saymakla bitmez. "Camide saflar şöyle olmalı, kadınlar da önde durmalı, hatta kadın imamlar da namaz kıldırmalı" gibi buyurgan lafları duyunca insanların aklına muhtemelen şu soru geliyor: "Cami safları öyle olsun, gelip bizimle namaz mı kılacaksınız?" Bu soruyu türbana da uyarlayabilir ve şöyle diyebilirsiniz: "Sizin istediğiniz modelde bir türban taksak, siz de türban mı takacaksınız; ya da üniversite kapılarını türbanlı kızlara açacak mısınız?" "Canım, nereden çıkarıyorsunuz bu saçmalıkları" demeyin lütfen. Üzerinde konuşulan kitlenin genel psikolojisi budur. Her Kurban Bayramı'nı "tavuk da kesilse caiz olur mu?" sorusuyla karşılarsanız, vatandaş "Müsaadenizle biz, bildiğimiz üzere ibadet edelim, lütfen karışmayın" diyecektir. Namazda Kur'an'ın Türkçe okunması üzerine insanlara akıl verdikçe, bu insanlarda bir tepki oluşuyor ve "Sen gel, namazı dilediğin gibi kıl; ama n'olursun benim ibadet tarzıma karışma" diyor. Güncel konuların sıcak telaşı içinde oradan buraya savrulan medya halkın hissiyatını anlayamıyor. Onu incittiğini, küstürdüğünü, umutsuzluğa ittiğini fark edemiyor. Hayrünnisa Hanım'a aktrisler ve modacılardan türban devşirirken, meselenin hem insan hakları yönü bulunduğunu, hem de bu konuda mağdur edilmiş insanların varlığını göremiyor. Daha önemlisi; heyecan ve telaşla ortaya konan modellerin, bir dayatmaya doğru kaydığını; hatta hayat tarzına müdahale edildiğini, en azından böyle algılandığını, anlayamıyor. Oysa empati yapmak, "öteki"nin hissiyatını da göz önüne almak şart! Sosyal ahenk ve barış da ancak böyle sağlanabilir... EKREM DUMANLI/ZAMAN
<< Önceki Haber Bu da bir müdahale değil mi ? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER