İŞTE GAZZE'NİN CAN DAMARI TÜNELLER - TIKLAYIN
Gazze'yi bir baştan diğer başa
doğu-
batı diye ikiye ayıran yaklaşık 45 kilometre uzunluğundaki Selahattin Caddesi'nden Refah sınırına varıldığında yerle bir olmuş çok sayıda bina karşınıza çıkıyor. Bu binaların arasında girişleri naylonla kapatılmış çok sayıda
tünel de
İsrail uçakları tarafından vurulmuş.
Birkaç metre ileride, son saldırılardan dolayı yıkılmış bir binanın altında faaliyet gösteren başka bir tünel ise tam bir işyeri gibi faaliyet gösteriyor. Üç vardiya şeklinde çalıştıklarını belirten Tamer adındaki Filistinli
genç, 20 metre derinlikteki tünelde çalışmanın çok tehlikeli olduğunu; ancak yukarda da kendilerini çok da farklı bir hayatın beklemediğini söylüyor.
Tüneller, Gazeliler için en önemli iş kolu haline gelmiş. Üç vardiya halinde tünellerde çalışma yapılıyor. Her bir vardiya da ortalama 10 kişiden oluşuyor. 15-25 metre arasındaki derinliklere inilerek tünel kazınmaya başlanıyor.
Mısır tarafında
işbirliği yapılan kişinin belirlediği ev ya da araziye tünelin çıkışında zaman zaman sorunlar yaşanabiliyor. Bazen tünelin güzergahında
kaya çıkabiliyor ya da
toprak çökebiliyor. Bu da tünelin maliyetini artırabiliyor.
Genişliği 70-120 cm, yüksekliği ise 120-150 cm arasında değişen bu tünellerin metrekaresi de yaklaşık 100 dolara kazılıyor. Kazı bittikten sonra
Hamas da günlük 100 İsrail Şekeli
vergi alıyor tünellerden. Hamas ayrıca tünel kazıyan işadamına çalıştırdığı her kişi başına da 60 bin dolar teminat kağıdı imzalatıyor. Gece gündüz tünelin üstündeki barakada yaşayan Hamada'ya göre şu ana kadar en az 75 kişi tünellerin çökmesinden dolayı hayatını kaybetti.
Tünelin elektrik ve
teknik işlerini yapan Saffah lakaplı
yaşlı Filistinli ise hem işçilere moral veriyor, hem de tünelin tüm donanımını sağlıyor. Tünelin çalışabilmesi hava ve elektrik verilmesi gerekiyor. Ayrıca getirilen malları yukarı çekmek için makarayla çalışan tek kişilik bir
asansör de kullanılıyor.
Merak edip biz de iniyoruz 20 metre aşağıdaki tünele. Halat asansörle aşağı doğru indikçe havanın değiştiğini ve ağırlaştığını hissediyoruz. Kuyuya benzer tünelin girişine indiğimizde
oksijen azlığı ve havanın ısınmasından dolayı nefes almakta zorluk çekmeye başlıyoruz. Tünelden ilerlemek için dizüstü sürünmek gerekiyor. Kenarları ahşapla beslenen bu tünelin her an yıkılacağını hissediyoruz.
Aşağıya indiğimiz tüneli, 'diri diri toprağa gömülmek' olarak açıklıyoruz. Tünelden tekrar yukarı çekildiğimizde sanki hayata yeniden dönmüş gibi oluyoruz.