Ülkenin her yerinden
sokak olayları ve kanlı baskınlar hakkında haber geliyordu.
Sabah solcuyu vuran
silah, öğlenden sonra sağcıyı vuruyordu.
Karanlık eller, yangını sinsice büyütüyordu. Kardeş kavgası çıkarmak ilk hedefleriydi.
Çorum ve Kahramanmaraş'ta yaşananlar yürekleri dağladı.
Yıllar sonra, askeri
darbeyi gerçekleştirenlerden, Emekli
Orgeneral Bedrettin Demirel'e sorulduğunda "şartların olgunlaşmasını bekledik" dediği öne sürüldü. Şartlar olgunlaştığında da askeri darbe geldi. Tıpkı 1960 darbesinden sonra olduğu gibi, darbeciler anayasa yaptılar. Kenan
Evren, darbe anayasasına kefil olduğunu söylüyordu.
Darbenin bilançosu ağır oldu. Bireysel hürriyetler tamamen askıya alınmış, 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkartılmıştı. Gözaltına alınan kişi sayısı 650 bini gösteriyordu. Sorgulanmak için gözaltına alınanlar ağır işkenceden geçiriliyordu.
Askeri mahkemeler kuruldu. Yargılamalar başladı. Darbeden sonra
Türkiye kapalı cezaevi gibiydi.
İdam kararları her geçen gün artıyordu. Evren, idam kararlarını
tarif ederken, bir solcu bir sağcı veya iki solcu iki sağcı diyerek anlatıyordu.
İşte bu görüntülerin üzerinden tam 30 yıl sonra vatandaş sandığa gidecek. Özgürlükleri askıya alan darbe anayasasını değiştirmek için oy verecek.