Sabah gazetesinin haberine göre, on beş yıl önce Hakkâri'nin
Şemdinli ilçesindeki
Derecik İç
Güvenlik Taburu'nda öldürülüp taburun içine gömüldüğü iddia edilen
korucularla ilgili ifade veren gizli tanığa ulaşıldı. Geçtiğimiz
Mart ayının 5'inde İstanbul'a gelen "Dalgakıran" kod adlı gizli
tanık, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde 18 saat boyunca aralıksız ifade verdi. 1994-95 yıllarında askerliğini Derecik'te
komando olarak yapan Dalgakıran,
infaz edilen kişi sayısının 12 değil, biri
şoför beşi korucu olmak üzere toplam 6 kişi olduğunu söyledi.
PKK DEĞİL UYUŞTURUCU İDDİASI
1994'teki infazla ilgili bildiklerini SABAH'a da anlatan Dalgakıran, Derecik İç Güvenlik Tabur Komutanı Yarbay A. Ç.'nin beylik tabancasıyla 6 kişiye bizzat ateş ettiğini iddia etti. Gizli tanık, korucuların daha sonra Ç.'nin talimatıyla erler tarafından tarandığını öne sürdü. Gizli tanık, korucuların PKK'yla ilişkili oldukları için değil bazı
komutanların bilgisi dâhilinde yapılan sınırdaki uyuşturucu kaçakçılığı olaylarıyla ilgili bilgi sahibi oldukları için öldürüldüklerini iddia etti. Dalgakıran'ın iddiaları şöyle: "Ben Derecik'te komando idim ve tim görevlisi olarak
sınır ötesi operasyonlara katılıyordum. Çok şehit verdik. Ben Derecik'e gitmeden iki buçuk ay önce 1994 baharında bölgedeki Ormancık köyüne bir operasyon yapılmış. Bu köy, komutan A.Ç. tarafından kontrollü olarak boşaltılmış. Bir arkadaşım Ormancık baskınının uyuşturucu işiyle ilgili olduğunu söylemişti. Bazı komutanlar, PKK'nın sınırdan katırlarla esrar kaçırılmasına göz yumuyormuş. Hatta esrara
kına diyorlarmış. Bir arkadaşım Ormancık köyü baskını sırasında aranmayacağı için camiye esrar saklandığını söylemişti. Sonra bu arkadaşın
intihar ettiğini televizyondan öğrendim. Bence intihar süsü verilerek infaz edildi. İşte bu köyden getirilen bir şoför ve 5 korucu Tabur'da bizzat A. Ç. tarafından infaz edilmiş. Bunu gözleriyle gören ve olaya katılan kişilerden dinledim."
'CESETLERİ GÖRDÜM'
Gizli tanık Dalgakıran, infazla ilgili iddialarına şöyle devam etti: "A.Ç., gündüz gözüyle 'Oğlum diyeceğin bir şey var mı' diyerek infaz etmiş. Korucular da 'Komutanım ben masumum' dediği halde kafalarına
teker teker sıkmış. Sonra da öldüklerinden emin olmak için MG3'le taratmış. Tarayan askerin ismini biliyorum ama söylemem. Mezarı kazan askerleri de tanıyorum, hatta ikisi şehit oldu sonradan. İnfaz etmeden önce askerler korucuları dövmüşler. Olaydan sonra ben cesetlerin gömüldüğü yerde şehit arkadaşlarımız için
kurban kestim. Çok kazınca mezardan kötü bir
koku yayıldı, sinekler uçuştu ve paçavra şeklinde infaz edilenlerin elbiselerini gördüm. Cesetleri gördüm, sonra üzerini tekrar toprakla örttüm. O ânı, 15 yıldır unutamadım. Cesetlerin yerini şimdi de gösterebilirim."
VİCDANİ SORUMLULUK "
Biz çok PKK'lı öldürüyor, teröristler görüp moralleri bozulsun diye ortada bırakıyorduk" diyen Dalgakıran, "Bu olayı açıklamayı şehit arkadaşlarıma karşı vicdani sorumluluk olarak görüyorum. Çünkü onlar uyuşturuculardan elde edilen gelirlerle alınan silahlarla şehit edildiler" dedi.
Yarbay daha önce de
soruşturma geçirdi
TABURDAKİ infaz tartışması, Şemdinli'de 1994-1995 yıllarında askerlik yapan bir erin, krokili ihbar mektubunu savcılığa göndermesiyle başlamıştı. 18 Temmuz'da
Taraf Gazetesi'nde yer alan haberde 12 korucunun PKK'lı oldukları gerekçesiyle Derecik Taburu'nda infaz edildiği öne sürülmüştü. Tabur Komutanı Kurmay Yarbay A. Ç., daha önce bir köylünün öldürülmesi, bir köylünün kaybedilmesiyle de gündeme gelmişti.