Askerî Yüksek İdare Mahkemesi'nin (
AYİM),
Balyoz darbe planı
davası sanığı üç
generale
terfi yolunu açan kararına tepkiler sürüyor.
Hukukçulara göre, AYİM'in,
Tümgeneral Gürbüz Kaya, Jandarma Tümgeneral
Halil Helvacıoğlu ve Tuğamiral
Abdullah Gavremoğlu'nun lehine verdiği hüküm, komutanları açığa alan
sivil iradenin kararını by-pass girişimi. AYİM'in
Anayasa'ya aykırı davrandığını vurgulayan
emekli Hâkim Albay Rüştü Atpulat, askerî
mahkemenin kararını 'hukuka meydan
okuma' olarak değerlendirdi. Hukukçular Derneği Başkanı
Cahit Özkan ise yasalara göre kimin terfi edip etmeyeceğine AYİM'in karar veremeyeceğinin altını çizdi.
AYİM'in üç 'Balyoz' sanığı generalle ilgili verdiği karar çok tartışılacak.
Tümgeneral Gürbüz Kaya, Jandarma Tümgeneral Halil Helvacıoğlu ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu, 'Yüksek Askerî Şûra'da terfi ettirilmemeleri işleminin iptali' istemiyle AYİM'e dava açmışlardı. AYİM, komutanların 'bir üst rütbeye terfi ettirilmeme işleminin iptali' istemini yerinde buldu. Mahkemenin komutanları açığa alan sivil iradenin kararını by-pass ettiği kararda, idari işlemin tesis edildikleri tarih itibarıyla hukuki denetime tabi tutulabilecekleri hususu vurgulandı. İşlem tarihi itibarıyla terfi konusunda yasal bir engel bulunmadığı, terfi kararının tüm YAŞ başkan ve üyelerince şerh düşülmeksizin imzalandığı, bu imzalı kararın hukuken geçerli olduğu ifade edildi. AYİM'in ilgili bakanlıklar tarafından 22
Kasım 2010'da açığa alınan üç komutana terfi yolunu açmaya çalışması hukukçuların tepkisine sebep oldu. İşte görüşler:
Emekli Hâkim Albay Rüştü Atpulat: "AYİM'in bu kararı, Anayasa'ya aykırıdır. Anayasa'nın 125. maddesine, 10
Eylül 2010 tarih 5982 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun'la şu ekleme yapıldı: 'Ancak, Yüksek Askerî Şûra'nın terfi işlemleriyle kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır.' Bu madde metninden anlaşılacağı üzere YAŞ'ın terfi işlemleri ve kadrosuzluk sebebiyle emekliye ayırma işlemlerine karşı yargı yoluna gidilemez. AYİM'in, bu madde gereğince bu kişiler hakkındaki kararı reddetmesi gerekirdi."
Hukukçular Derneği Başkanı Cahit Özkan: Bu karar açıkça hukuka meydan okumaktır. AYİM yerindelik denetimi yapamaz. Kimin terfi edeceğine kimin etmeyeceğine karar veremez. Çünkü orası bir yargı merciidir.
Yargı terfilerle ve açığa almalarla ilgilenemez. Bu hak siyasi iradeye, dolayısıyla ilgili bakanlara aittir. Nasıl
Anayasa Mahkemesi, Parlamento'nun
yetki alanına girerek geçmişte anayasa değişikliklerini iptal etmişse, bugün de AYİM maalesef yürütmenin yetki alanına girerek yerindelik denetimi yapmıştır. Askerî Personel Kanunu'nda kimlerin ne şekilde açığa alınacağı kanunun 65. maddesinde açık bir şekilde yazılıdır. Siyasi irade de yetkisini kullanarak söz konusu 3 generali açığa almıştır. Bununla ilgili AYİM tekrar karar veremez. AYİM anladığımız kadarıyla kendince bir strateji geliştirmeye çalıştı. Ancak daha dün açığa alınan 3 generalin itirazına ret kararı veren kurum bugün tam tersi yönünde bir karar vermiştir. Burada da kendisiyle çelişmiştir. Netice olarak askerî
personeli açığa alan bakanların kararı doğru, AYİM'in kararı ise hukuka aykırıdır."
BU KARAR AÇIKLANAMAZ
Eski Cumhuriyet Savcısı Gültekin Avcı: "Genel-kurmay'ın kendine özgü korumacı refleksiyle hukukun üstüne çıkıldı. Bunu açıklayabilmeleri mümkün değil. Hukukî bir karar olduğunu nasıl savunacaklar? Gerekçelerini çok merak ediyorum. Bu tamamen bu
üç generali ve Genelkurmay'ın prestijini korumak için verilmiş bir karar. AYİM'in özellikle askerî yargı ve vesayetin nasıl garantisi olduğunu böylelikle görmüş olduk. Askerî yargı organlarının, AYİM'in, askerî yargının bizde olduğu gibi nasıl dünyada emsali yoksa kaldırılması gerektiğini görmüş olduk. Çünkü gerektiğinde
adaletin ve hukuk sisteminin üstüne de çıkılmış olduğunu gördük. Bunu
Şemdinli davasında da görmüştük. Dolayısıyla askerî yargı hukukun gereklerini değil, askerî kurumsallaşmanın ve Genelkurmay'ın önceliklerinin hassasiyetlerini güden bir yapıda. Bunu ne Anayasa'yla ne de askerî yargılama usulü kanunuyla açıklamak mümkün değil.
TSK KARARI İÇİNE SİNDİREMEDİ
AHMET GÜNDEL (Emekli Yargıtay Savcısı): TSK bu konuda taraftır. Kendisi de ilk kez böyle bir durumla karşılaşan TSK, geldiği gelenek itibariyle 3 generalin görevden alınmasını içine sindiremiyor. Bu nedenle de TSK, burada bir bütünlük içinde hareket etmekte. Yürütmenin aldığı kararlar askeri yargı denetimine tabi tutuluyor. AYİM'in kararı kesinlikle doğru değildir. Sonuçta şu anda 60 gün içinde terfi ettrilmesi gereken 3 general
Balyoz Planı sanıkları olması nedeniyle zaten açıkta kalacaklar. Böylelikle burada ikili bir durum ortaya çıkıyor.
ŞİMDİ AYIKLA PİRİNCİN TAŞINI KARARI
FAİK TARIMCIOĞLU (E. Askeri Hakim): Bu karar kesinlikle hukuki değil. Tam olarak ‘ayıkla pirincin taşını' manşeti attıracak bir karar. AYİM kararının hukuk dışı olduğuna dair kanıtlarım:
• YAŞ'ta bir karar alınır ama bunun terfi kararnamesini hükümetin imzalaması gerekir. Bu onay olmadan alınan karar icrai bir karar olmaz. Onaylanmamış bir kararın yürütmesi durdurulamaz.
• Referandumdan önce zaten
YAŞ kararları aleyhine dava açılamıyordu. YAŞ kararları
12 Eylül Referandumu'ndan önce Ağustos'ta alındığına göre o zaman zaten AYİM'in bu başvuruyu anayasaya aykırı diye reddetmesi gerekiyordu.
• Mahkeme hiçbir zaman yerindelik kararı veremez. Taktir hakkı her zaman idarenindir.
Danıştay, Anayasa Mahkemesi ve AYİM zaman zaman çıkıp,
hakem bu maçta şu pozisyona
penaltı vermeliydi yada vermemliydi tarzında bir tartışmaya girip, maçın sonucu aslında böyle olmalı diyorlar. Ama Anayasa'nın 148. maddesine göre böyle bir yerindelik kararı verme hakları yok.
Yargı işlem kuramaz
• 926 Sayılı TSK Personel Kanunu'nun 65. maddesini hatırlatan
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı
Ahmet İyimaya “65. maddede açığa alınmışlar terfi alamıyorsa, hukukta imkansızlık sözkonusu olur” dedi. İlk bakışta kararın sorunlu olduğunun anlaşıldığını belirten İyimaya, “Mahkeme ‘terfi ettirilir' diyorsa Anayasa'nın 125. maddesinde açıkça, ‘hiçbir yargı organı idarenin yerine geçerek işlem kuramaz' deniliyor. Burada hukuk dışı bir kapı açılıyor. İdarenin yerine işlem kuramaz. Kararın uygulanma imkanı olmayabilir. Uygulanma imkanı olmayınca yoksa yürütmeyi durdurma nasıl uygulanacak ki? Kadrolar dolmuşsa nasıl uygulanacak? İmkansızlıktır bu. Terfi ettirilmeyi içeren bir karar, idarenin yerine geçerek işlem oluşturma anlamını taşıyacağı için bir Anayasa ihlalidir” dedi.
ZAMAN - STAR
Uzmanlar kararda
Milli Savunma Bakanlığı'nın da payı olduğu görüşünde: