İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Kanada’dan kiralanan uçaklar için Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne
yangından 20 gün önce başvurulduğu öğrenildi. Normalde 2 ay gibi bir sürede verilen ‘uçuş izni’,
Ulaştırma Bakanlığı’nın devreye girmesi sonucu 10 gün içinde alındı. Bürokrasi ağır işlemiş olsaydı uçaklar için izin çıkmayacak ve
Atatürk Hava Limanı’nda çıkan yangın daha büyük bir
faciaya yol açacaktı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kanada’dan iki adet yangın söndürme uçağı kiraladı. Ancak, Türk hava sahasında uçmak isteyen herhangi bir uçağın Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden uçuş izni alması şartı bulunduğu için yangın söndürme uçaklarının mutlaka bir
havayolu ya da hava
taksi şirketine bağlı olması ve o şirketin de
işletme ruhsatına sahip olması gerekiyordu. Ancak belediyenin
havayolu şirketi olmadığı için uçakların uçmasını sağlayacak ‘işletme ruhsatı’ da yoktu. Denizden aldıkları suyu yangın bölgesine bırakarak alevlerin 2 saat gibi bir sürede
kontrol altına alınmasını sağlayan yangın söndürme uçaklarına uçuş izinleri oldukça ilginç bir süreçle alındı.
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nde büyük probleme sebep olan ‘uçuş izni’ için formülü
Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Barış Tozar buldu. Havaların aşırı sıcak gitmesi ve muhtemel bir yangına uçakların izin sorunu yüzünden müdahale edememesi ihtimalini hatırlatan belediye izin için çabuk davranılmasını istedi. Mevzuat zorlanarak Kanada’dan kiralanan uçaklara,
Türkiye’deki anlaşmalı
firma CAT
Kargo’nun işletme ruhsatı üzerinden uçuş izni verildi. Yangından 10 gün önce izni çıkan uçaklar
Atatürk Hava Limanı’ndaki yangına müdahale ederek hem İstanbul’u hem de
bürokrasiyi kurtardı. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün,
Orman Bakanlığı’nın Rusya’dan getirdiği ve
orman yangınlarında kullanılan helikopterler için de aynı yöntemi izlediği öğrenildi.
‘14 milyon dolar zarar görmedi’
Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım, yangın söndürme uçaklarının Atatürk Hava Limanı’nı büyük bir felaketten kurtardığını söyl
erken izin olayını doğruladı. Türkiye’de ilk defa orman yangınları dışındaki bir yangına havadan müdahale sisteminin burada kullanıldığını söyleyen Yıldırım, “Bu uçakların 10 gün önce müracaatı yapılmıştı. Biz de hemen bunların izinlerini verdik ve ilk tecrübelerini ne yazık ki bizim tesislerimizde yapmak durumunda kaldılar.” ifadesini kullandı. Kargo bölümünde çıkan yangın hakkında bilgiler veren Bakan Yıldırım, yangın sırasında kargo bölümünde 14 milyon dolar nakit para bulunduğunu basından öğrendiğini söyledi. Bu durumun kendisini şaşırttığını anlatan Yıldırım, yapılan tespitlerde paranın zarar görmediğini açıkladı. Paranın 2
banka tarafından gönderildiğini söyleyen Yıldırım, yangınla oluşan
hasar miktarının tespit çalışmalarının devam ettiğini belirtti.
Yangın uçaklarına erken izin veren
SHGM'ye teşekkür
Türkiye Özel Sektör Havacılık İşletmeleri Derneği (TÖSHİD) Başkanı Şahabettin Bolukçu, Atatürk Hava Limanı Kargo Terminali’ndeki yangına müdahale eden uçaklara 10 günde işletme ruhsatı veren Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne (SHGM) teşekkür etti. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün takdir edilecek bir davranış sergilediğini söyleyen Bolukçu, “Keşke bu tip uçaklara 2-3 günde işletme ruhsatı verilebilse.” dedi.
Onur Air’in de genel müdürü ve CEO’su olan Şahabettin Bolukçu,
Gümrük Birliği’ne üye olan Türkiye’nin bazı işlemleri daha da hızlandırması gerektiğini ifade ederek, Orman ve
Tarım Bakanlığı ile belediyeler gibi bazı kuruluşlardaki yangın ve
ilaçlama uçakları için verilecek işletme ruhsatlarının zaman kazanma açısından ‘geçici tescille’ yapılması gerektiğini bildirdi. Ulaştırma Bakanlığı ve SHGM’nin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait yangın uçaklarına 10 günde işletme ruhsatı vermesinin çok önemli bir konu olduğuna dikkat çekerek, “Olayın sonucuna bakarsanız, yapılan işin ne kadar önemli olduğunu anlarsınız. Eğer gerekli izin geç verilseydi Atatürk Hava Limanı’nda büyük bir facia yaşanabilirdi. Bakanlığa ve SHGM’ye teşekkür ederiz.” diye konuştu.
ZAMAN