Bekar
rektörü evli, olmayan karısını da çarşaflı gibi gösteren yazıyı YÖK'ten gelen
dosyaya kim iliştirdi? Yoksa Çankaya'da kimliği belirsiz köstebekler mi dolaşıyor? Şimdi
Türkiye bu önemli soruların cevaplarını merak ediyor.
Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül,
Pakistan yolunda gazetecilere yaşadığı ilginç bir olaydan bahsetti. Cumhurbaşkanı,
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'ne
rektör ataması sırasında, kendisine ismi gönderilen üç adaydan biri hakkında nasıl bir
manipülasyon yapıldığını anlattı.
“YÖK'ten 3 ismin bulunduğu bir dosya geldi onay için. Adaylardan biri hakkında bilgi notu vardı. Karısı kara çarşaflıdır. Fakülteye her gün gelir, hocaları tehdit eder. Talimat verdim. Araştırdılar, adam bekar dediler. Bir yanlışlık vardır, belki boşanmıştır, bir daha bakın dedim. Sonra, hiç evlenmemiş dediler. Cumhurbaşkanlığı makamına böyle bir dosya geliyor, düşünün.”
Bu ilginç anlatım bir anda Başkent'in en önemli
gündem maddesi haline geldi. Herkes Cumhurbaşkanı’nı kim ya da kimlerin manipüle etmeye çalıştığını sorarken, gözlerin çevrildiği YÖK'ten "bizden böyle bir bilgi gitmemiştir" açıklaması geldi.
Zan altında kalan YÖK Başkanı'nın acilen kameraların karşısına geçip yaptığı bu açıklamayla olay daha da karmaşık bir aldı. Rektörün dosyasına giren bu bilgiler YÖK'ten gelmiyorsa dosyaya kim veya kimler tarafından konulmuştu?
Bu arada bazı medya kuruluşları imayla da olsa yaşanan olayın sorumlusu olarak Milli
İstihbarat Teşkilatı’nı göstermeye çalıştı. Oysa MİT'in bu olayda üstlendiği rol çok farklıydı. Teşkilat, Cumhurbaşkanı'nın isteğiyle harekete geçiyor, dosyadaki "evli rektör - kara çarşaflı eş" senaryosunun gerçekle ilgisi olmadığını ortaya çıkartıyordu.
Yani Cumhurbaşkanı Gül'ü birileri manipüle etmek istemiş fakat bu girişim MİT'in devreye girmesiyle sonuçsuz bırakılmıştı.
Şimdi Başkent'te en çok şu sorular soruluyor.
1. Cumhurbaşkanı birileri tarafından manüple mi edilmek istendi?
2. Yeni
cumhurbaşkanını yanlış yönlendirmek isteyenler kim ya da kimler?
3. Bu kişiler Çankaya'da mı bulunuyor yoksa
Köşk dışında mı çalışıyor?
4. Bu tür manipülasyonlar önceki cumhurbaşkanları döneminde de yapılıyor muydu?
5. Böyle asılsız karalamalardan dolayı bugüne kadar kaç saygın devlet görevlisi zarar gördü?
Ve belki de en önemli soru:
6. Bu ve benzeri manipülasyonları yapanların amaçları ne?
Cevabı şimdilik meçhul olan bu soruların cevaplarının bulunması ve gereklerinin yapılması için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü uzun, titiz ve zorlu bir çalışma bekliyor.