Prof. Dr. Celal
Şengör bu açıklamaları katıldığı bir televizyon programında yaptı. Elazığ'daki
depremin zemininde İstanbul'u öne çıkarıp bir felaket senaryosu çizdi. Sadece taş üstünde taş, baş üstünde baş kalmayacak demediği kaldı.
Kamuoyuna korku ve dehşet salan
tarif ve tasvirlerin ardından Şengör, kafasındaki çözüm
teklifini söyledi. Ama getirdiği teklif onu izleyen herkesi şaşırttı. Herkes Şengör'den deprem uzmanlığı ya da bilim adamlığının ürünü bilimsel bir çözüm beklerken o sıkı
yönetim ilan edelim dedi.
"BEN BUGÜN HÜKÜMET OLSAM BAZI İŞLERİ YAPAMIYORSAM KANUNLARDAN ÖTÜRÜ MARMARA BÖLGESİNDE ŞİMDİDEN SIKIYÖNETİM İLAN EDERİM. VATANDAŞIMIN ELİNDEN BİR İKİ KÜÇÜK HÜRRİYETİNİ BELKİ ELİNDEN ALACAĞIM
Balyoz Darbe Planı'nda cuntanın, ülkeyi önce
kaos ortamına sokacak eylemler heflediği ardından da idareye el koyarak kurtarıcı rolüne girmek istedikleri belgelerle ortaya çıkmıştı. Son dönemde ise cuntanın aynı senaryoyu marmara depremi üzerinden kurguladığı iddia ediliyordu. Şengör de ilginç gerekçelerle insanları
sıkıyönetime razı etmeye çalıştı.
Ona göre
halk deprem konusunda da disipline edilmeliydi. Bunun için de gerekirse vatandaşın özgürlükleri elinden alınabilirdi. Şengör seçtiği kelimelerle sıkıyönetimi sevimli bile gösteriyordu.
Şengör açıkça insanlara
ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalıştı. Profesördeki bu sıkıyönetim hevesi herkesi olduğu gibi programcıları bile ürküttü...
YA SIKIYÖNETİM YA ÖLÜM
Yıl 1999.
Türkiye 17 Ağustos'ta yaşadığı depremle yaralı. Enkaz aralarında gözler imdat istiyor. O dönemin 1.
Ordu Komutanı ise
Org. Çevik Bir.
Gazeteci Yazar Avni Özgürel, 24 Haziran 2009 tarihli yazısında bir komutanın şahsi çıkarları adına depremzedelerin hayatlarını
şantaj aracı olarak kullandığını yazdı. Özgürel iddialarını
Genelkurmay Karargahı'nda bilgisayar kontrolleri sırasında ele geçen bir
elektronik postaya dayandırıyordu.