Video paylaşım sitesi YouTube'da yayınlanan asker, savcı ve üst düzey bürokratlara ait gizli ses
kayıtlarıyla ilgili bazı çevreler
iftira kampanyaları başlatırken; buna mukabil herhangi bir
yasal işlem için tarafların şikayette bulunmadığı ortaya çıktı.
Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklama yapan
Hükümet Sözcüsü
Cemil Çiçek, skandal konuşmalara ismi karışan bürokratlar için "Söylemedilerse ilgili yerlere başvursunlar. Söyledilerse cumhuriyet savcılarının işlem yapmaları gerekir." dedi.
Telekomünikasyon İletişim Başkanı (TİB)
Fethi Şimşek ise internete düşen
ses kayıtlarının
telefon dinlemesiyle değil 'ortamında' kayda alındığını bildirdi. Kendilerine konuyla ilgili bir şikayet gelmediğine de dikkat çeken Şimşek, "Şikayet olsa, seslerin hangi bilgisayardan YouTube'a yüklendiği ortaya çıkarılır." diye konuştu.
Söz konusu kayıtlar, yasa dışı yollardan
telefon dinleme yoluyla sağlanmış ve basın yayın yoluyla yayınlanmamış olsaydı, Türk
Ceza Kanunu'na göre kaydı yapan kişiler cezalandırılacaktı. Yasaya göre, kişiler arasındaki
haberleşmenin gizliliğini ihlâl eden kimse, altı aydan iki yıla kadar
hapis veya adlî
para cezası ile cezalandırılıyor. Bu
gizlilik ihlâli haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse bir yıldan üç yıla kadar
hapis cezası veriliyor. Kişiler arasındaki haberleşmelerin içeriğinin basın ve yayın yolu ile yayınlanması hâlinde ceza yarı oranında artırılıyor.
Gizli ses kayıtlarının yayınlanması, eski YÖK Başkanı
Erdoğan Teziç'in
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e yönelik ağır ifadeler içeren konuşma bandının YouTube'a düşmesiyle başladı. Arkasından da,
Genelkurmay Başkanlığı Elektronik Sistemler Komutanı
Tuğgeneral Münir Erten,
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim ve Öğretim Komutanı Tümamiral
Kadir Sağdıç ve
Cumhuriyet Savcısı Salim Demirci'ye ait olduğu iddia edilen kayıtlar, YouTube'da yer aldı.
Şimşek'in dikkat çektiği bir başka konu ise
internet güvenliği için çıkarılan yasanın yetersiz olması. Şimşek, yasanın
çocuk istismarı,
fuhuş,
kumara özendirme gibi 8 katalog suçla mücadeleyi öngördüğünü,
sanal ortamda gizli kayıt ve benzeri olaylarla mücadelenin sorumluluk alanlarına girmediğini vurguladı.
TİB, 23
Kasım 2007 tarihinden bu yana internet ortamında
Atatürk aleyhine işlenen suçlar, intihara yönlendirme, çocukların cinsel istismarı, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımını kolaylaştırma, sağlık için tehlikeli madde temini, müstehcenlik, fuhuş, kumar oynanması için yer ve imkân sağlamayı içeren 'katalog suçlar' ile mücadele ediyor. Başkanlık, bu suçlarla ilgili
mahkeme kararları gereğince ilgili siteye erişimi engelliyor.
Çiçek: Savcıların işlem yapması gerekir
Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek de Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, ses kayıtları YouTube sitesine düşen devlet görevlileri hakkında şunları söyledi: "İsmi geçenler bu işlere ne diyor bilmiyorum, şu ana kadar bir açıklama duymadım. Biz bunları söyledik diyor mu demiyor mu? Kamuoyunu bu kadar meşgul ediyorsa onların da bir açıklama yapmaları gerekir." dedi.
İsmi geçen kişilerin belli görevleri yapmış veya yapmakta olan insanlar olduğunu kaydeden Çiçek, sözlerini şöyle tamamladı: "Bunlar söylenmediyse ortada suç teşkil eden hususlar vardır. İlgili makamlara başvurmaları lazım. Söyledilerse içeriği suç teşkil eder. Onunla ilgili yargı makamlarının, cumhuriyet savcılarının işlem yapmaları gerekir. Kimin yaptığı iş yasalara aykırı ise, bir iki istisna dışında yargı makamlarının kendiliğinden harekete geçmiş olması gerekir."
Yayınlanan ses kayıtlarında neler vardı?
Eski YÖK Başkanı Erdoğan Teziç: Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde Abdullah Gül'e yapılacak suikast ima ediliyor,
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e yönelik hakaretler yer alıyordu. Teziç, 27
Nisan Genelkurmay bildirisinden sonra rahat bir nefes alıp 'oooh' diyerek yattığını söylüyordu.
Genelkurmay Başkanlığı Elektronik Sistemler Komutanı Tuğgeneral Münir Erten: TSK'nın ileri sürüldüğü kadar çok PKK'lı
terörist öldüremediğini söylüyor. Konuşmada "Sadece programı önce istihbarat başkanıma arkasından ikinci başkana arz ettim. İkinci başkan ben de geleceğim dedi..." ifadeleri yer alıyordu.
Cumhuriyet Savcısı Salim Demirci: Başbakana ağır küfürler eden Savcı Demirci., DHKP/C'liler için 'bizim çocuklar' ifadesini kullanıyor. Demirci,
Kürt meselesi hakkında sert tedbirler önererek, Diyarbakır'a askerî müdahale istiyor.
Askerin bu şehri dışarıdan izlediğini söyleyen savcı Demirci, "Şimdi asker o kadar hoşuma gidiyor ki..." diyor.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim ve Öğretim Komutanı Tümamiral Kadir Sağdıç: Maalesef ordunun her 20-25 yılda bir siyasilerin elinde yozlaşan sistemi tekrar rayına oturtmak uğruna müdahalesiyle oluştu bunlar. İnşallah bir daha o noktalara gelinmez. Ama Demokles'in kılıcı gibi perde arkasında bu iç güvenlik ve iç istikrara dayalı misyonumuz, bence devam ediyor.