Türkiye'de askeri
vesayet rejimine biraz dokunulduğu zaman farklı farklı yerlerde duran güçlerin statükoyu koruma refleksiyle aynı cephede birleştiklerini belirten
Aygan, röportajda
CHP, MHP ve
PKK'nın aynı safta yer alarak demokrasiye karşı direnç odağı oluşturmasının çelişki olmadığını söyledi. Aygan, "Sağcı veya Solcu,
Kürt veya Türk, adına ne derseniz deyin bugün hepsini bir araya toplayan veya toplanmalarını zorunlu kılan temel olgu; Türkiye'nin demokratik değişim ve dönüşüm sürecine karşı direnmek, mevcut Kemalist/militarist sistemi ilelebet yaşatmak amaçlanmaktadır, gerisi teferruattır" diyor.
"CHP, PKK'LILARI DESTEKLEDİ"
Kuruluş aşamasında Apocular olarak bilinen PKK'lıların CHP fedaileri gibi hareket ettiklerini iddia eden Aygan, "Bu fedailik karşılığında ise
karakola düşen Apocuları kurtarmak görevi, CHP'li
vekil ve başkanlara düşüyordu.
Güneydoğu Birlik gibi devletin
ekonomik kurum ve kuruluşlarında 'Alım Experti' olan CHP'liler, Apocuların halktan topladığı kuru üzümleri ve fıstıkları değerinin üzerinden alıyor ve ödeme yaptırıyordu. Ayrıca; o bölgede Apoculuk dışında gelişebilecek tüm
devrimci, ilerici ve demokrat kesimlere karşı şiddet uygulanıyordu. Böylece her şey Apoculuğun tekeline geçti. Bu konuda da CHP'liler gereken işbirliğini yani Apoculara desteklerini esirgemiyorlardı. CHP yandaşı aşiretler desteklendi ve diğer partilere mensup aşiretlere saldırıldı. Bu durum; Kürtlerin sosyal, siyasal ve kültürel yapısında onarılmaz yaralar açtı. Taktik; tam da 'Böl yönet' veya 'İti ite kırdır' taktiğiydi." dedi.
"KOMUTANLAR PKK KAMPLARINA ERZAK GÖNDERİLMESİNE GÖZ YUMUYORDU"
Aygan, henüz PKK saflarında iken
tanık olduğu bir olayı ise şöyle anlatıyor: "
Sınır boyundaki bazı karakol komutanları, köylülerin/kaçakçıların Haftanin bölgesindeki PKK kamplarına erzak göndermelerine göz yumuyorlardı. PKK militanlarının bölgelerinden geçiş yapmalarına müdahale etmiyor, ancak söz konusu bölgede
eylem koymamalarını istiyorlardı. Bahsettiğim olaylar, 1980-1990 yılları arasıdır. Durum açıktır; 'Güney'den Kuzey'e geçebilirsiniz, fakat geçişinize göz yumduğumuzu çaktırmayın' diyor. PKK sorumlularından Selahattin Çelik'in, bizlere; '
İsveç TIR'larını yakın, şoförlerini öldürün' dediği yıllara denk düşüyor. Şu meşhur, '
Eruh ve
Şemdinli baskınları'na denk düşüyor..."
"BDP BAŞKANI DEMİRTAŞ JİTEM'DEN YÜKLÜ PARA ALDI"
Aygan, Doğu'da yaşanan çatışmalı ortamdan faydalanarak servet sahibi olanların bulunduğunu söyledi. JİTEM'in, BDP Genel Başkanı
Selahattin Demirtaş'a yüklü miktarda para verdiğini ileri süren Aygan, şunları söyledi: "Şu an BDP başkanı olan şahsın, evlilik safhasında kardeşi vasıtasıyla JİTEM'ci Abdulhekim Güven'den yüklü miktarda para yardımı aldığı bilgim dâhilindedir. Bu olayı bizzat kendisinin ağzından duydum.
Diyarbakır Orduevi bitişiğindeki sinemanın teras katındaki içkili restoranda bana anlattı. Yanımızda Selahattin Demirtaş'ın kardeşi olarak tanıttığı bir şahıs da vardı. Şahıs lavaboya gidince Abdulhekim bunları bana anlattı. Hepsi yaşıyor, yalan ise çıkıp söylesinler."