İŞTE ŞOK EDEN SORGUNUN AYRINTILARI
Astsubay: İşimin bittiği hakkında konuştuğunu 1,5 aylık deneme sürem...
Savcı: İşimin bittiğini ni ni ni ni 1,5 aylık deneme sürem kaldığını. Sen konuşmuş musunuz mu dediniz. yoksa konuşuluyor mu dediniz.
Astsubay: Konuşmuşsunuz dedim.
Savcı: 10
Ağustos 2009 tarihinde masai başladığında tüm suçlamaları ben... İbrahim Değerli ve
İlhan Aydoğdu'dan öğrendim.
Savcı: Ya şimdi ben İbrahim Değerli'nin size söyleyip bi de onlara söylemesini de benim garibime gider açık söyleyeyim de... diyemezsiniz. Ne demek istiyorsunuz? Siz bana düzgün
cevap verin Orun Başçavuşum.
Astsubay: Düzgün cevap veriyorum.
Savcı: Tamam! Siz benimle nasıl konuşuyorsunuz? Nerede yazıyor suç? Nerede yazıyor suç olduğu? Başka yerde yazdığı?
Astsubay: Niye sinirleniyorsunuz ki?
Savcı: Bakın benle en başından beri düzgün konuşmuyorsunuz başçavuşum. Şu elinizi indirin.
Astsubay: Tamam indirdim.
Savcı: Bir kere en başından beri saygın konuşmuyorsunuz. Bu anlamda saygı bekleme durumunuz yok.
Astsubay: Nasıl davranabilirim efendim?
Savcı: Ya sizin tarzınız beni rahatsız ediyor.
Savcı: Ne niye demek diye cevap veriyorsunuz
Astsubay: Daha ilk defa görüşüyoruz sizinle
Savcı: Bir dakika dinlermisiniz
Astsubay: Dinliyorum
Savcı: Dinlermisin?
Astsubay: Dinliyorum
Savcı: Ayağa kalk ayağa. Kalk kalk!
Astsubay: Bağırmayın lütfen. Niye bağırıyorsunuz bana? Beni buraya bağırmaya mı çağırdınız? İfade almaya çağırdınız.
Savcı: Bana ne demek diye cevap verecek kadar ben sana bağırdım
Savcı: Bana ne demek diye cevap verecek kadar ben sana bağırdım mı? Odaya ilk girdiğinde ayağa kalktım mı? Kalktım mı kalkmadım mı?
Astsubay: Evet. hoş geldiniz dediniz.
Savcı: Kalktın mı ayağa kalkmadın. Dönmedin bile kalkmadın. Ben seni kaldırdım mı ayağa? Kaldırmadım. Otur bitirelim ifadeni git…
Astsubay:
Hayır sinirlenmenize gerek yok.
Savcı: İlk önce sen saygılı olmayı ögreneceksin ondan sonr
Savcı: İlk önce sen saygılı olmayı ögreneceksin ondan sonra.
Astsubay: Tamam.
Savcı: Ya bitir. Ben kesiyorum mu bak. Dilekçeyi yazacağım. Hepsini yazacağım demedim mi yazacağım diye?
Astsubay: Tamam tartışmaya girmiyorum.
Savcı: Lan sen kimsin benle tartışacaksınız ya? Ben savcıyım. Senin babanın oğlu değilim. Senin filo komutanın hiç değilim. Ben savcıyım sen sanıksın. Sen burada
mağdur olduğun için ben senin adına iş yapıyorum. Ben burada bu
dosyaya salağa yatardım suç duyurusunda da bulunmazdım onların hakkında hiçbir şey olmazdı. Bak üste
hakaret, amire hakaret.
Onur Utku yazmıyor burada. Ben tuttum senin için hakaret ettikleri için suç duyurusunda bulundum. Ben işimi yapıyorum saygı göster ben sana anlatıyorum sana anlattığım gibi o çocuklara da anlattım senin dinlediğin gibi dinlemediler beni. Israrla diyorum ki bunun benle alakası yok. Ne yapmaya çalıyorsun ben gerizekalı mıyım? İşimi bilmiyormuyum. Diyorum ki bunun mahkemeyle alakası yok. Ama gene de yazacağım diyorum. Sen ısrarla şunu yapmışta yazdır ama düzgün yazdır.
Astsubay: Tamam düzgün yazdırıyorum. İfadelerimle bir şey yok.
Savcı: Birlikte ifadem alındıktan sonra. Onur başçavuşum sizi görmek istemiyorum lütfen. Birlikte ifadem alındıktan sonra ne demek niye cevap veriyorsunuz bana. Siz nasıl cevap verirsiniz bana ne demek diye. İfadem alındıktan sonra eee söyleyin.
Astsubay: İfadem alındıktan sonra değişik birlikteki arkadaşlarımın
telefonunu arayarak…
Savcı: Bunun yolu nedir biliyormusunuz? Ararsınız o adamların tek tek adlarını yazarsınız, hangi tarihte aradıklarını ararsınız ondan sonra birliğe şikayet dilekçesi verirsiniz. Zaten birlik komutanınız sizin hakkınızda bu konuda işlem yapmış. Üçünüz hakkında da yapmış. Eksik hiçbir şey yok. Siz kendinizi o kadar haklı görüyorsunuz ki.
Astsubay: Yok
Savcı: Bakın cevap vermeyin. Cevap vermeyin. Anlıyor musun cevap vermeyin. Bana saygısızlık yapmak gibi bir hakkınız yok burada.
Astsubay: Yapmıyorum.
Savcı: Yapıyorsunuz.Arkadaşların telefonu ne demiş? Kim arkadaşınız tek tek söyle. Kimler aramış söyleyin. İsim söyleyin.
Astsubay: Bana karşı…
Savcı: Kimleri aramış başçavuşum siz onu söyleyin.
Astsubay: Tamam. Diyarbakır'dan
Savcı: İlk önce siz saygılı davranın ya. Her şeyime cevap veriyorsunuz. Hakkınız var mı?
Filo komutanınız önünde cevap verebiliyormusunuz? Ha!
Astsubay: Gerektiğinde veriyorum.
Savcı: Nasıl veriyorsunuz?
Astsubay: Evet
Savcı: İlk önce saygıyı öğrenin. Adam olmayı öğrenin ondan sonra konuşalım. Burada ben siz…
Astsubay: Ben adamım üsteğmenim. Bakın bana hakaret ediyorsunuz.
Savcı: Nasıl hakaret ediyorum ya?
Astsubay: Ben adamım. 20 yıllık askerim ben.
Savcı: Siz ne demek diye bana nasıl cevap veriyorsunuz? Ne demek dedin?
Astsubay: Ben
baskı altında ifade verdirtmeye çalışıyorsunuz.
Savcı: Nasıl baskı ya ifade bitirtmeye çalışıyorum.
Astsubay: Ben ifade vermeye geldim. Onun için geldim iademi veriyorum zaten.
Savcı: Geçen defalar yok psikolojim bozuk dediniz size gidin 19unda gelin dedim mi demedim mi?
Astsubay: Evet geldim bende işte onun için buradayım.
Savcı: Ben size keyfinizi beklemek zorunda mıyım değilim. Dedim ki tamam gidin. Sizden başka şeyde geldi aynı şeyi söyledi İbrahim Değerli size anlatmıştır dedim yok vereceksin.
Astsubay: Hayır bana anlatmadı.
Savcı: He dedim ki. Benim psikolojim bozuk dedi. Bana anlatacaksın dedim. Ama size neyi gösterdim. Niye taraflısınız ve beş gün göz hapsi aldınız için kendinizi şey hissettiniz diye yaptım bunu. Bana ne demek istiyorsunuz ya… Ondan sonra karşılıklı bir saygı gösterelim o zaman ya. Bakın ben size şikayet dilekçesini size okumak zorunda falan değilim. Alırım ifademi sorarım bunu gördünüz mü bunu gördünüz mü gidersiniz. Ama ne yaptım sonuna kadar okudum. Hatta boğazım ağrıdığı halde okudum. Çünkü düzgün okuyamadım. Dikkat ederseniz. Benim size şey yapak gibi bişeyim yok. Ama ilk önce siz bana saygı göstereceksiniz yaptığım işe. Ondan sonra konuşacağız. Ben sizin dediğiniz gibi sokaktaki üsteğmeniniz falan değilim ben burada kamu adına
savcılık yapıyorum. Doğrusu neyse ortaya koymaya çalışıyorum.
Astsubay: Tamam anlıyorum efendim. Öyle haklısınız orda ben ona bir şey yaptığınıza dair bir şey demedim.
Savcı: Onu başçavuş neye kızıyorum biliyormusun? Ben size anlattığım gibi çocuk bakın bu şikayet dilekçesi sizin değil. Şu şikayet dilekçeleri sizin değil. Ali İdiz'in ve Ertan İdiz'in doğru mu?
Astsubay: Evet.
Savcı: Dört sayfa. Ali İdiz ve Ertan İdiz sizin şikayet dilekçenize şu şöyle bu böyle demedimi bak. Ali idiz ve Ertan İdiz'e size okuduğum gibi okudum ve dedim ki bunun benimle alakası yok dedim. Size de aynı şeyi söyledim. Onlar ısrar etmedi. Yargılanan onlar değil sizsiniz.
Ceza alacak olan onlar. Anasından ailesinden uzak durup cezaevine girecek onlar. Burada dayatan sizsiniz. Ben bunu devamlı işte şu şu konularda konuşmak istediğini beyan etti diye yazarım o tutanağa siz bunu bana dayatamazsınız. Dilekçe verirsiniz, savcı dinlememiştir dersiniz verebilirsiniz. Benim bundan hiçbir çekincem yok. Ama hem bunu bana dayatıp hem de bana saygısızlık yapamazsınız burada. Burada en uzun bakın 28 eylülde sizden çıkmış 6 ekimde şey 8 ekimde onay verilmiş . Bugün ayın kaçı? Kaçı bugün?
Astsubay: Ekimin 19'u.
Savcı: 19u 11 günde ben herkesin ifadesini aldım. Benim bitti bu dosya işi. Dava açacam gieceğim. 11 günde bunu yapacak kaç adam vardır sizce? Üçü beşi geçmez. Ben 11 günde işimi btirmişim devlet adına. Ha aldığım para
helal olsun diye. Ben ne sizi tanırım ne onu. Ama bunu bana dayatarak yapmayın. Ben size bunun yolunu gösteriyorum. Dedim ki bunun benimle alakası yok. Ama gene de yazacağım diyorum yazmayada bilirim. Dersiniz ki ben şu anda beyanda bulundum. Tanıdığın bu konudaki beyanı konuyla ilişkili olmadığından yazılmadı derim oraya. Kimsede bana niye yazmadın diyemez. Bunu anlayın ilk önce.
Astsubay: Tamam ben ama
Savcı: Benim size karşı bir kastım yok ama saygı diyorsunuz ha bakın siz.
Astsubay: Tamam saygı ben hukuku sadece bilelim yai efendim siz dediniz. Ben size anlatıyorum ama ya. Şikayet dilekçesini okudum. Ama dedim ki bunların benle alakası yok öğrenin diye okuyorum dedim. Yani adam size ney demiş öğrenin diye okuyorum. Ben biliyorum yani bu dilekçeyi alırım birliğe gönderirim bunları da araştırın ama bunun yolu yok. Zaten bu adamlar ceza alma ihtimalleri yargılanacaklar. Başları belada. Bu sizin için yeterli olması gerekiyor. Ben size bunu anlatmaya çalışıyorum ve bu size
küfür ettikleri içinde ben olabilecek en hızlı şekilde
hazırlık soruşturması yapıyorum. 11 gün bak bugün
pazartesi hatta 11 günde bütün ifadelerim tamam. 11. gün. Nufüsünu istedim, sabıkasını istedim, suç duyurusunda bulundum. Suç duyurusu gelecek
dava açacağım ben ne yapayım yani ben size bunu başından beri anlatmaya çalışıyorum. Dediğim gibi karşılıklı bir kere saygılı olacağız he bende bağırıyorum ama benim tarzım. Eğer bana benim damarıma basarsanız değil siz ben bir sürü başçavuşa bağırdım. Gidin sorun Çiğli'de. Ya da benden kıdemsiz olduğu sürece herkese bağırırım arkadaşım. Ben bunu devlet adına iyi niyetle Onur Utku'nun şahsıyla ben sizi tanıyormuyum? Tanıyor muyum ben sizi?
Astsubay: Tanımıyorsunuz, bende sizi tanımıyorum.
Savcı: Ama burası karı-koca kavgası, mahalle kavgası yapılacak yer değil. Ben diyorum ki hukuken o gerekli olanları size sordum zaten. Siz ısrarla ve inatla devam ediyorsunuz onları da yazacağım. Önemli değil. Ama bunu bu şekilde bana dayatarak üzerine saygısızlık yaparsahnız bu konuşma.
Astsubay: Ben dayatmadım bana başka söylemek istediğiniz var mı ilave anlatmak istediğiniz onları bende onu söylemek istedim.
Savcı: Ha bende tanışmada ne dedim? Dedim ki bunların konuyla alakası yok dedim başında. Siz bu ifadeler ne olacak zannediyorsunuz ya? Ben bunu benim dışımda değerlendirabilecek bir güç olduğunu mu zannediyorsunuz? Hiç kimse bu dosya bendeyken tek müdahale edebilecek bir var bendeyken Yarbay. Ama benim yazdığıma müdahale edemez alır kendi yazar. Onun bir ayrımını yapın ben sizin konuştuğunuz hat bakın komutanınız değilim . Hat
bakım komutanınızı gider üstünüze şikayet edersiniz. Beni edemezsiniz. Ben hukiki olarak
tanık ifadesi alıyorum bakın mağdur tanık ifadesi bile almıyorum sizle ilgili niye sizin dosyanız gelmedi çünkü ben bugün size diyebilirim ki Onur Utku başçavuşum git senin mağdur olduğun dosya gelsin. Ama ben bir an önce bitsin diye iddianamede sizi mağdur olarak gene yazacağım o dosya gelince. Ama bir an önce siz gelin işiniz bitsin size 19una söz vermişim diye bunu yapıyorum.
Astsubay: Bende söz verdiğim için geldim efendim.
Savcı: Siz gelmek zorundasınız zaten.
Astsubay: Tamam
Savcı: Söyleyin bitirecem yani bu muhabbet çok hoş bir yere gitmedi. Birlik ifadem alındıktan sonra Diyarbakır'dan adını soyasını söyleyin. Ha şunu yapabilirsiniz. Ben dedikten sona benim burada ne yapmam gerekiyor diye bana sorarsanız bende derdim ki şundan şunu da yapabilirsiniz diye açıklardım. Ama bu işte yapılacak bişey kalmamış. Bu telefon görüşmeleri nedeniyle adamlar ceza almış ve size de vermişler. Yanlışmıyım?
Astsubay: Evet.
Savcı: Getirtirim.
Astsubay: Evet.
Savcı: Getirttim burada duruyor. Size de vermişler. Yani
Astsubay: Ben de haksız bir ceza aldım.
Savcı: Yani ben anlıyorum bu ben zaten şey değil ben işimi yapıyorum 8 ekimde
yarbayda olsa 25 günde ifadenizi alır açık söylüyorum. Ama bunu bana karşılıklı olarak bnim size dediğim gibi en başından itibaren bir saygısızlığım falan yok. Var mı? Yok.
Astsubay: Yok ama
Savcı: Dinliyorum. Bakın başkası olsa dinlemez. Alır onu ortalama bir
iddaname yazar hanginize hakaret ettiğini de arada kaynar gider. Sonra siz uğraşırsınız ki bi daha buraya bir daha geri getirmek için getiremezsiniz birliği aşamazsınız yani.
Astsubay: Bu süreçte baskılar da var yapılan yani ben onları.
Savcı: O normal yani