Erdoğan, Vakıflar Haftası dolayısıyla
TBMM Tören Salonu'nda düzenlenen programda yaptığı konuşmada, ''Bizim bu topraklar üzerine kurduğumuz ve dünyaya örnek teşkil eden
medeniyet, altını çizerek ifade ediyorum; bir sevgi medeniyetidir." dedi.
Vakıf demenin sağdan soldan toplanılarak oluşturulmuş bir kese olmadığını ifade eden Erdoğan, "Vakıf denilen aslında kişinin, geçmişteki büyüklerimizin ifadesiyle, Ceb-i Hümayun'dan vermek suretiyle bir hayrı inşa etmesi demektir. Bugün bunlar çok farklı şekilde devam ediyor.'' diye konuştu.
"Bizim medeniyetimizde
kalem, kılıcın önünde yer alır" diyen Erdoğan, şunları söyledi: 3 kıta üzerinde hüküm sürmüş
Osmanlı Devleti'nin, bugün o kıtalarda nasıl anıldığına hepimiz dikkat etmek durumundayız. Balkanlar'da
Osmanlı Devleti, zulüm ile
baskı ile değil,
Mostar Köprüsü'yle, Drina Köprüsü'yle,
Karagöz Bey Camii'yle, Vardar Köprüsü,
Kosova Taş Köprüsü'yle, Vidin Köprüsü'yle, binlerce sebiliyle, han, hamam ve kütüphaneleriyle hatırlanmaktadır. Ortadoğu'da Osmanlı, sömürüyle, istismarla, emperyalizme değil, Kudüs'te tesis ettiği barış ve huzur ortamıyla, Hicaz ve
Bağdat Demiryolu'yla,
Mescid-i Haram ile
Kerbela ile inşa ettiği su kanallarıyla anılmaktadır. Aynı şekilde
Afrika'da, ta Ace'de Afrika'nın zenginliklerini dışarıya kaçıran bir bir Osmanlı değil, oralara köprüler, camiler, sebiller, medrese ve kütüphaneler inşa eden bir Osmanlı vardır."
Erdoğan, on yıllarca Balkanlar'daki, Asya'daki, Ortadoğu'daki, Afrika ve Avrupa'daki eserlere, kendi topraklarımızdaki eserlere dahi sahip çıkılmadığını belirterek, "Onları kendi kaderlerine terk ettiler.
Tarihe ve tarihi mirasa sırtlarını dönenler, işte görüyorsunuz; bugün tarih oldular ve isimlerini kimseler anmıyor." ifadelerini kullandı.
"BİZİ ÜLKE VE MİLLET OLARAK VAR EDEN TARİHİMİZDİR"
Tarihin unutturulmak istendiği, yeniden ve farklı şekilde yazılmak istendiği dönemlerden geçildiğini ifade eden Erdoğan, "Bizi
ülke ve millet olarak var eden tarihimizdir. Tarihi olmayanların geleceği olmaz bunu böyle bilmek zorundayız." şeklinde konuştu.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün İsmet İnönü'ye Konya'daki bazı tarihi eserlerin onarılması için gönderdiği telgrafı hatırlatan Erdoğan, "Şu 7,5 yıl içinde Türkiye'nin her köşesinde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün İsmet İnönü'ye yazdığı o mektuptaki o incelik var ya... Ah ah, o mektubu iyi incelemek lazım, teferruatına girmeyeceğim.
Hani diyor ya, 'o camiler, kervansaraylar askerlerden boşaltılsın...' Sadece o değil, orada daha başka şeyler de var. Onu eğer incelersek, araştırırsak onların içinde nelerin olduğunu görürüz. İşte biz, oraları onlardan temizliyoruz. Ve bu nesile onları kazandırdık, şimdi de geleceğe kazandırıyoruz. Fark bu. 7.5 yıl içinde tarihi eserlerimiz yeniden hayata döndü. Bunlar
ahır olarak kullanılıyordu. Bu ahırlardan temizledik. Bu tarihe
ihanet değil midir? İşte bunlardan temizleyerek onları bugüne ve geleceğe kazandırdık. Yeniden can suyuna kavuşturduk." açıklamasını yaptı.
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç'ın da katıldığı program sonrasında
vakıflara katkılarından dolayı işadamlarına, medya temsilcilerine ve öğrencilere plâket verildi. Vakıflarla ilgili haberlere genişçe yer veren basın kuruluşları arasında
Cihan Haber Ajansı adına
Ankara Temsilcisi Mustafa Kılıç'a Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç tarafından plâket verildi.
(CİHAN)