Mars’taki Türk kolejinde okuyan bir çocukla ben de paralel evrende görüştüm! Bütün dünyalıların merak ettiği Mars hakkında, birinci ağızdan aldığım bilgileri sizinle paylaşıyorum. Sözü çok uzatmadan sorular ve onun cevaplarına geçiyorum.
Karşımda olduğuna göre klasik ‘Mars’ta hayat var mı?’ sorusunu geçiyorum. Sizin gezegende bir latifeyi anlamayıp onun üzerine komplo teorisi kuranlar var mı?
Yok abi, biz bu konularda işi şansa bırakmıyoruz. Latife, espri, ironi, mecaz gibi kullanımlardan önce muhataplarımızı uyarıyoruz. Karşımızdakinin hazır olduğuna ve anlayabilecek kıvama geldiğine kanaat getirdiğimizde rahatça konuşuyoruz. Böylece sizdeki iletişim kazaları pek yaşanmıyor.
Sizde de bir anda zenginleşen, sınıf atlayan gazeteciler oluyor mu?
Mümkün değil. Bizde gazetecilik, sizdeki askerlik gibi belli dönemlerde yapılması gereken bir mecburi hizmet. Herkes belli dönemlerde kalem altına alınarak gezegenin korunmasına hizmet ediyor. Bazen seferberlik ilan ediliyor, daha önce gazetecilik yapmış olanlar yeniden göreve çağrılıyor. Bu, çoğunlukla Dünya medyasında Mars’la ilgili asparagas haberlerin yoğunlaştığı dönem oluyor. Sizinkilerin ürettiği yalan haberlerin halkımızın kafasını karıştırmaması için alınan bir tedbir anlayacağınız.
Dünyadaki gelişmeleri nasıl takip ediyorsunuz? Mesela geçen hafta Birleşmiş Milletler’de önemli bir zirve vardı, size nasıl yansıdı?
Valla abi bu konuda kafamız çok karıştı. Başkan Obama’nın konuşma fotoğrafı ile Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşurken çekilen karenin tıpatıp aynı olmasını çözümlemekte zorlandık. Herkes iki karede aynı anda aynı hareketi nasıl yapmış, fotoğrafçı bunu nasıl yakalamış?.. Hayret ettik. Sonunda daha önce dünyada bulunmuş bir arkadaşımız fotoşop diye bir şeyden bahsetti; onunla izah etti. Hâlâ tam anlayamadık, lakin bulabildiğimiz en iyi açıklama bu. Ama böyle bir şeye neden tevessül edildi, onu vuzuha kavuşturamadık; henüz o konuda bir tez ortaya koyamadık.
Dünya ile ilgili bugünlerde en çok konuşulan şey ne Mars’ta?
Siz nasıl söylüyordunuz onu… Tamam hatırladım, ‘yavuz hırsız ev sahibini bastırır’ diyordunuz. Hakkında yolsuzluk iddiası bulunan kişilerin dışarıda, onları yakalayan polislerin içeride olmasını çok konuşuyoruz. Gezegen ikiye bölünmüş durumda. Bir kısmımız vazifesini aksatmayan kişilerin yolsuzluk ve rüşvet gibi küçük suçlarının görmezden gelinebileceğini savunuyor. Gezegeni yöneten akil insanlar, bunu büyük bir tehdit olarak algılıyor. Ahlaki dejenerasyonun bize sıçramasından endişe ediyorlar. Onlar da sizden öğrendikleri bir şeyi yapıp, interneti ve sosyal medyayı kapatmak istiyor. Fakat hukukumuz müsait değil. Hırsızlığın her hal ve şartta suç olduğunu savunanlar da ‘Haram yemedik’ tişörtleri ile dolaşmaya başladı. Bir gerginlik çıkmasından korkuyoruz.
Bize yeni, sürpriz bir haberin var mı Mars’tan?
Biliyorsunuz, Mars’la ilgili sizin medyada en çok ‘su var mı, yok mu’ haberleri yapılır. Kesin bilgi, yayabiliriz, Mars’ta su bulundu! Kimse Yok mu Derneği gönüllüleri buldu. Afrika’nın çöllerinde binlerce su kuyusu açtıklarını görünce ‘bu işi ancak bunlar başarabilir’ diyerek davet ettik. Gerçekten de buldular ve çeşmeye dönüştürdüler. Hem de hiçbir ücret almadan. Sadece çeşmenin üstünde bir isim ve bayrak var.
Peki Kimse Yok mu’nun engellenmeye çalışıldığını söylesem…
Yok devenin pabucu… İnanmam. Bir insani yardım organizasyonundan kim rahatsız olup kapatmak ister ki?
NOT: Havuz medyası olarak maruf kalemşorlara bu not; diğer okuyucular pas geçebilir. Normal zekâlı insanların hemen anlayacağı üzere bu bir parodi yazı. Sakın gerçek zannedip kendinizi yine küçük düşürmeyin.