Fatih Ali Emiri
Kültür Merkezi'nde düzenlenen, '28
Şubat ve Demokratik Süreç' konulu panelde konuşan
Burhan Kuzu, panel sonrası gazetecilerin sorularını
yanıtladı. Bir gazetecinin, "
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı
Abdurrahman Yalçınkaya'nın,
YÖK'ten
katsayı düzenlemesine ilişkin
belgeleri istemesini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Kuzu, "
Cumhuriyet Başsavcısı'nın belge toplama en tabi hakkı.
Anayasa ve yasalardan kaynaklanan bir durum.
Siyasi parti için
dosya açılır. O dosya içine de kendince, parti ile alakalı, aykırı gördüğü hususları oraya toplar. Bütün mesele bu toplanan kağıtların sağlıklı olması. AK parti hakkında daha öncede bir
dava açıldı. 400 küsur internete verilmiş sayfalar var. Tekzip edildiği halde, bunlardan biri de benim. 4 ayrı gazetede tekzip etmeme rağmen, bir televizyonda ben ikaz etmeme rağmen,
delil olarak kullanılmıştır. Dolayısıyla delillerin sağlıklı olması açısından biz bunu önemsiyoruz. Elbette belge toplamak
doğal, bunlardan ille bir şey çıkarmamak lazım. Geçen gün kendisi de söyledi zaten. Belge toplamamızdan bir şey çıkarılmasın diye. Her parti için bu yapılıyor." şeklinde yanıt verdi.
BAŞBAKAN'IN KONUŞMASI BASINA FARKLI YANSIDI
Burhan Kuzu,
Başbakan Erdoğan'ın, parti kapatmalarına meclisin bakması yönündeki konuşmalarının basına farklı yansıdığını ifade etti. Bazı ülkelerde parti kapatmak için başsavcının meclisten izin alması gerektiğini hatırlatan Kuzu, "Başbakan'ın demeci
direk öyle değil. Bir şey ifade edilmek istenmiş; ama biraz farklı yansımış. İspanya'da ve Almanya'da uygulanan bir yöntem var. Siyasi parti kapatmaları çok ülkede yok da. Olan yerlerde izin sistemi dediğimiz, dava açmadan Cumhuriyet başsavcısı meclisten izin almak durumunda. Devlet memuru yargılanırken kurumundan izin alma gibi bir nevi ona benzetilerek, ön izin gibi. Buna bir çoğunluk getirilmeli. Yaklaşım olarak doğrudur." (CİHAN)