Burhan Özfatura seçimin hayati önemine dikkat çekti ve yazdı...

7 Haziran Genel seçimlerinin Türkiye için hayati önemi sahip olduğunu söyleyen Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura, seçimde herkese büyük sorumluluklar düştüğünü, aksi halde ortaya çıkacak faturanın ağır olacağını açıkladı.

Burhan Özfatura seçimin hayati önemine dikkat çekti ve yazdı...

İşte Burhan Özfatura'nın, www.burhanozfatura.org sitesinde yayınladığı "Nasıl bir seçim stratejisi?" başlıklı yazısı...

7 Haziran genel seçimi, Türkiye için, çok hayati öneme sahiptir. Demokrasi adına, var olma-yok olma sonucu doğuracaktır. Ya, AKP gidecek, demokrasi geri gelecek; ya da, tek adam yönetiminin, baskı rejiminin karanlık çukurlarına düşülecektir. Ülke bölünecek, teröre teslim edilecektir.

Tek tek, herkese büyük sorumluluklar düşmektedir. Aksi halde, bunun vebali büyük, faturası ağır olacaktır.

1) En önemli görev, sandığa gitmektir. Oy vermemek, (bana göre) vatana ihanet suçuna denktir. Ülkemizin, evlatlarımızın, çocuklarımızın geleceğini, hiçe saymaktır.    

Nitekim, Cumhurbaşkanlığı seçiminde, 15 milyon kişi, sandığa gitmemek basiretsizliğini göstermeseydi, R.T. Erdoğan kazanamazdı. Oyları %30’larda kalırdı. Türkiye’miz de, bu hallere düşmez, bu sıkıntıları yaşamazdı.

2) Seçimler, (AKP ile değil) Cumhurbaşkanı ile muhalefet arasında geçecektir. Zira, AKP diye bir tüzel kişilik kalmamıştır. Tüm yetkiler, icraatlar tek kişinin şahsında toplanmıştır. Geri kalanlar, kendilerine verilen rolleri icra etmek, dikte edilen replikleri söylemekle görevlidirler.

a) Tüm listelerin, Cumhurbaşkanı tarafından düzenleneceğini; tam anlamı ile emir-komuta zinciri içinde hareket edeceklerin aday gösterileceğini düşünüyorum.

b) Her seçimde olduğu gibi; mağduriyet edebiyatı, paralel safsataları, (İmralı talimatına uygun olarak icra edilecek) algı/baskı/yıldırma operasyonları, düzmece kamuoyu anketleri, kullanılacaktır.

c) BDP, İşçi Partisi, İmralı, Kandil, yandaş medya, AKP ittifakına şahit olacağız. Bu arada, sık sık “silah bırakılacak” yalanlarını da duyacağız.

d) Devletin tüm imkanları istismar edilecektir. Oy satın alma amacına yönelik, (güya) sosyal yardımlar zirve yapacaktır.

e) Beyinleri yıkamak, halkın sandığa gitmesine engel olmak için, her yola başvurulacaktır. Özellikle, “nasıl olsa AKP kazanır”, “oy verecek başka parti mi var?”, “biz gidersek, ekonomi batar”, “ekonomide başarılar kazandık” vb. yalanlar, tekrarlanacaktır. Düzmece anketler ve yandaş medya yalanları ile de desteklenecektir.

Eğer; herkes sandığa giderse, AKP’nin kaybetmesi mutlaktır. Oy oranı %32’lerde kalacaktır. Nitekim, (başta MİT Müsteşarı olmak üzere) birçok bürokratın istifa edip, aday olması, bu paniğin bir göstergesidir. Dokunulmazlık zırhına kavuşma telaşıdır. (Cumhurbaşkanı’nın çocuklarının da aday olduğunu görürsem, hiç şaşırmam.)

Cumhurbaşkanının “400 sandalye” lafını etmesi de, bu çöküşü perdelemenin, halkı yanıltma arzusunun, bir işaretidir. Yüksekten atarak, kayıp ihtimali perdelenmek istenmektedir. Halka ümitsizlik aşılamaktır. AKP’nin, tek başına iktidar olma şansının kalmadığı gizlenmektedir.

f) Seçimden sonra kimin Başbakan olacağı söylentileri de, ayrı bir taktiktir. Sanki, AKP seçimi kazanmış da, iş Başbakan tayinine kalmış gibi gösterilmektedir. Böylece, devamlı olarak da, kamuoyu gündemi işgal edilmektedir.

3) Şimdi, başta muhalefet olmak üzere, herkese büyük görevler düşmektedir;

a) Ülkesini seven, geleceğini düşünen herkes, mutlaka ve mutlaka, sandığa gitmelidir.

b) Fakirlik sınırının altında sürünen 29 milyon vatandaşımız; devamlı olarak çile çeken, emeklimiz, üreticilerimiz, işsizlerimiz, gençlerimiz, bürokratlarımız, esnafımız, çiftçilerimiz, kadınlarımız; fişlenen, horlanan, baskıya, ve kıyıma tabi tutulan mağdur ve mazlumlarımız; sadece kendisini ve yandaşlarına çalışan, zengini daha zengin, fakiri daha fakir hale getiren, bu iktidardan hesap sorulmalıdır. Aksi halde, eline bir daha, böyle fırsat geçmeyebilir. Demokratik seçimler yaşanmayabilir.

c) Muhalefet, seçime çok iyi hazırlanmalıdır. Dayanışma içinde olmalıdır. Mesela; CHP ile DSP ve MHP, BBP, ANAP, DP, İ. N. Şahin, İ. Bal vb. partiler işbirliği yapmalıdır. Güç birliğine gidilmelidir.

d) Muhalefet, Cumhurbaşkanı ile polemiğe, ağız dalaşına girmemelidir. Zira bu davranış, Cumhurbaşkanını devamlı olarak gündemde tutmakta, gündemi istediği gibi yönlendirme imkanı vermektedir.

Devamlı olarak, (yurt içi ve yurt dışı, süper beyinlerden de yararlanarak, güçlü birer İstişare Grubu kurarak, hazırlanacak) projelerden bahsedilmelidir.

Şöyle ki;

Tarım, hayvancılık, madencilik, ormancılık, sanayi, sağlık, eğitim, bankacılık, vergi, istihdam, sosyal güvenlik, ulaşım, enerji, su, çevre kirliliği, özelleştirme, esnaf, iç ve dış güvenlik, fikir, irade, inanç ve teşebbüs hürriyetleri, hukuk düzeni, Anayasa, iç ve dış ticaret, kaçakçılık, uyuşturucu, fuhuş, kumar vb. suçlarla mücadele, kadına şiddetin önlenmesi, basın özgürlüğü ve tarafsızlığı, teşvik tedbirleri, rüşvet ve yolsuzluklarla mücadele, dürüst bir ihale düzeni, turizm, sağlıklı ve titiz bir denetim düzeni, dış politika vb. konulardaki projeleriniz nelerdir?

Terörü nasıl durduracaksınız? Milli birlik ve bütünlüğümüzü, nasıl tekrar sağlayacaksınız? Ülkede, devlet otoritesini nasıl gerçekleştireceksiniz? Yargı bağımsızlığını, adil ve tarafsız bir hukuk düzenini, nasıl teessüs ettireceksiniz? Bugüne kadar yapılan yolsuzluklar, şaibeli ihaleler, dağıtılan arpalıklar, VİP tayinler, kaçak saray yağmalanan hazine arazileri, rant yolsuzlukları, soyulan kamu bankaları, havuz medyası, muazzam kaçakçılıklar, fişleyenler ve fişlenenler, mağdurlar ve zalimler, Deniz Feneri ve TÜRGEV gibi kuruluşlar; tamamen politize olmuş, tek kişinin talimatı ile hareket eder hale düşmüş, BDDK, TMSF, RTÜK, TRT, SPK, TOKİ, EPDK, MİT, HSYK, YÖK, Borsa, Anadolu Ajansı vb. kurumlar için neler düşünmektesiniz? KİT’lerle ilgili, neler yapacaksınız?

Mülteci politikalarınız nedir?

Şeffaflık tedbirleriniz nelerdir?

Yüksek teknoloji ve yurt içi ve dışındaki süper beyinlerden yararlanma ile ilgili planlarınız nelerdir?

Siyasi Partiler ve seçim kanunlarını demokratik hale getirmeyi düşünüyor musunuz? Din istismarcılarına nasıl engel olacaksınız?

GDO ile nasıl savaşacaksınız?

Sandıklara sahip çıkmak, seçim hilelerini engel olmak için, neler yapacaksınız?

Özgecan kızımızın katli gibi vahşetler, cinayetler, uyuşturucu, orman yakma, terör cinayetleri vb. için “idam” cezası getirmeyi düşünüyor musunuz?

Sayın genel başkanlar ve Türk halkı; lütfen gayret gösterelim. Ülkemize ve demokrasiye sahip çıkalım. Ve, ey cemaatleri ile övünenler, lütfen, bu defa çıkar hesabı yapmayın. Zulüm edenlere, destek olmayın.
<< Önceki Haber Burhan Özfatura seçimin hayati önemine dikkat çekti... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER