Habere göre, Savunma Bakanlığı Pentagon, Irak Savaşı'nın başlangıcında ve gelişiminde ilginç bir yönteme başvurmuş. Ekranlarda ve gazetelerde boy gösteren savunma uzmanı emekli generalleri 'turuva atı' olarak kullanıp, medyayı ve kamuoyunu istediği gibi yönlendirmiş. Gazete sözkonusu ilişkiyi, Savunma Bakanlığı'nın gizli tutttuğu e-mail trafiğini içeren 8 bin sayfalık belgeleri, mahkeme kararıyla inceleyerek ortaya çıkardı. Belgelerde, Pentagon'un, emekli generalleri bilinçli ve organize bir şekilde medyaya soktuğu, bu yolla savaşın kamuoyuna sunumunu şekillendirdiği görülüyor. Söz konusu analistler, defalarca 'yönetimin gaye ve mesajlarını kendi şahsi görüşleriymiş gibi aktaran vekiller' olarak nitelendiriliyor. Dökümanlarda ayrıca, Pentagon yetkililerinin savunma konularında medyanın, asker kökenli uzmanlar yerine profesyonel gazetecilerden oluşan kendi savunma muhabirlerini kullanmasına da tepki gösterdikleri anlaşılıyor. Emekli subaylardan oluşan analistlerin, yönetimden aldıkları gizli brifinglere göre analiz yaptıklarını ortaya koyan belgeler, Amerika'da yönetim - medya ilişkisinin şeffaf- lığına darbe olarak yorumlanıyor. Medyanın 'uzman' olarak istihdam ettiği emekli askerler eliyle Irak Savaşı öncesi 2002'de başlayan Pentagon'un propaganda faaliyeti, aralıksız günümüze kadar sürmüş. New York Times'a göre Pentagon bu amaçla 75 asker kökenli uzmanı kullanmış. Bu askerlerden en fazla istihdam eden kuruluş Irak Savaşı'na en güçlü desteği veren Fox News olmuş. MSNBC ve CNN ise ikinci ve üçüncü sırada. Gazeteye göre dönemin Savunma Bakan Yardımcısı Torie Clarke, Pentagon'un resmî sözcüleri dışında medya analisti emekli askerleri kullanma stratejisini, "Enformasyon hakimiyeti" saikiyle organize etmiş. Medyadaki emekli subay analistlerin çoğunun, ideolojik olarak Bush yönetiminin "neocon" ideolojisine yakın olması da Clarke ve ekibinin işini kolaylaştırmış. Yönetimle ya da silah endüstrisi ile herhangi bir bağı olmayan bağımsız asker analistler bile, mesleki dürtüleri sebebiyle bu projede kolaylıkla istihdam edilebilmiş. Bunlardan ABC Televizyonu'nun danışmanlarından emekli general William Nash, bu psikolojiyi, "Amerikan ordusunu eleştirmek benim için çok zor. Bu benim hayatım." sözleriyle anlatıyor. Askerî analistlere, bu amaçlarla normal gazetecilerden farklı özel bir birim tarafından medya brifingi verilmeye başlanmış. Pentagon, söz konusu askerî analistlere, verdiği özel brifinglerin yanı sıra, Irak'a özel turlarla da götürerek kamuoyuna akmasını istediği enformasyonu yüklemiş. Pentagon'un, Guantanamo kampında tutulan esirlere kötü muamelede bulunulduğu yönünde tepkilerin yükseldiği günlerde 24 Haziran 2005'te, emekli generallerden 10'dan fazlasını gizlice günü birlik olarak Küba'daki Guantanamo üssüne götürdüğü de NY Times'ın dokümanlardan elde ettiği bilgiler arasında. "Asker medyacıları" Dick Cheney'nin kullandığı özel uçakla Küba'ya götüren Pentagon yetkilileri, amaçlarına kısa sürede ulaşmış. Gezinin hemen ertesinde medyada Uluslararası Af Örgütü'ne karşı kampanya başlamış ve Guantanamo ile ilgili iddialar "uzmanlarınca" yalanlanmış. Söz konusu uzmanların bir kısmının, analizlerini, askerî ve ideolojik sadakatlerinin yanı sıra "ekonomik" saiklerle de yapmış olduğunun belgelenmesi ise skandala bir başka boyut getiriyor. Bazı 'subay gazetecilerin', savaş bölgesine silah satan şirketlerle de bağı olduğu belirlendi. Örneğin Fox News'te uzmanlık yapan Albay John Garrett, Patton Boggs adlı firma adına lobi yaparak Pentagon'dan ihale kazanmasına da yardımcı olmuş. Gazeteye konuşan bazı askerî analistler ise propaganda için kullanıldıklarını sonradan fark ettiklerini belirtti. Bunlardan biri olan NBC Televizyonu yorumcusu emekli asker Kenneth Allard, bu gerçeği, "Irak'ta işlerin apaçık kötüye gittiğini gösteren bağımsız bilgiler ile, özel brifinglerde bize verilen ve bizim televizyon analizlerinde seyirciyle paylaştığımız aksi yöndeki bilgiler arasındaki uçurum büyüdükçe, borazan olarak kullanıldığımız hissine kapılmaya başladım." sözleriyle dile getirdi.