Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan zanlılardan
Nurseli İdiz ve
Seyhan Soylu'nun da bulunduğu 5 kişi serbest kaldı. Hizbuttahrir üyesi 6 kişi tutuklandı. Ergenekon'un, Hizbuttahrircilerle bağlantıyı
genç subaylarla sağladığı belirlendi. Teğmenlerden M. Ali Çelebi'nin Hizbuttahrir üyelerine "İrtibatı koparmayalım. Büyük işlere
imza atacağız." dediği öğrenildi.
İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde tutulan 2'si kadın 13 kişinin işlemleri dün sabah saatlerinde tamamlandı. Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne sevk edilen zanlılar, ilk olarak
Bakırköy Eğitim ve
Araştırma Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildi. İşlemleri tamamlanan şüpheliler, ifadelerinin alınması için
adliyeye getirildi. Nurseli İdiz,
Seyhan Soylu,
Oğuz Çetin,
Tolga Sarıoğlu ve Mahmut Oğuz Kazancı
savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı.
Adliye çıkışında soruları cevaplayan Nurseli İdiz, 'Tam olarak neyle suçlandınız?' sorusu üzerine, "Ergenekon ile ilgili ifademize başvuruldu. Dördüncü günün sonunda ifademizi verdik. Genelde herkese ne sorulduysa bize de onlar soruldu. Spesifik bir soru yoktu. Ergenekon'la ilgili konuşmak için çok
erken. Olay yargıda." diye konuştu. İdiz, 'Kendinizi
Ergenekon soruşturmasının neresinde görüyorsunuz?' sorusunu "Kendimi hiçbir yerinde görmüyorum açıkçası." şeklinde cevapladı.
Son operasyonda Hizbuttahrir örgütü oldukları gerekçesiyle gözaltına alınan 8 kişiden ise 6'sı tutuklandı. Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde, soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısınca tutuklanmaları istemiyle
nöbetçi mahkemeye sevk edilen zanlılardan
Hamza Demir, Mahmut Oğuz, Süleyman Solmaz, Kurtca
Bektaş, Rıza Demir ve Rıfat
Yıldırım cezaevine gönderildi. Bu kişilerden Doğukan Yorulmaz, mahkemece serbest bırakıldı. İstanbul 9. Ağır
Ceza Mahkemesi'ndeki sorguda Hizbuttahrir bağlantılı oldukları iddia edilen 7 şüpheliye önceki gün tutuklanan
teğmen Mehmet Ali Çelebi ile bağlantıları soruldu. Çelebi'nin Süleyman Solmaz aracılığıyla diğer şüphelilere ulaştığı ortaya çıktı. Grubun bir yıldır dinî toplantılar, yemekler vasıtasıyla görüştükleri belirlendi. Gruba ayrıca Kemal ve kardeşi Neriman Aydın'la ilişkileri de soruldu.
'İrtibatı koparmayalım'
Mahkemedeki sorgusunda askerî liseden ayrıldığını belirten Doğukan Yorulmaz, Ergenekon soruşturmasında önceki gün tutuklanan teğmen Mehmet Ali Çelebi ile okuldan tanıştığını anlattı. Yorulmaz'ın Çelebi'nin kendisine 'İrtibatı koparmak yok, beraber büyük işlere imza atacağız.' sözlerini iyi niyet bildirme olarak değerlendirdiğini anlattığı öğrenildi. 1 Temmuz'daki soruşturmada gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan
Hamza Demir, bundan sonra Mehmet Ali Çelebi ve Noyan Çalıkuşu isimli teğmenlerin kendisine "Bir ihtiyacın var mı, yardımcı olabileceğimiz bir şey var mı?" diye sorduklarını ve teğmenlerle o şekilde tanıştığını anlattığı kaydedildi. Hizbuttahrir ile bağlantısı olmadığını iddia eden şüphelilerden Mahmut Oğuz, Neriman Aydın'ın bilgisayarında ele geçirilen Hizbuttahrir ile ilgili not ve bilgilerden haberi olmadığını söylediği belirtildi. Süleyman Solmaz ise, Mehmet Ali Çelebi ile
Ankara Kızılay'da
taksi şoförlüğü yaparken arabasına bindiği sırada tanıştığını ve dinî konulardan konuştuklarını, teğmenin kendisinden okumak için kitap istediğini ve bir süre mesajlaştıklarını aktardığı öğrenildi. Son operasyonda şu ana kadar 4'ü teğmen, biri askerî öğrenci ve 6'sı Hizbuttahrir üyesi 11 kişi tutuklandı. 7 kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Levent Temiz'in sorgusu ise gece geç saatlere kadar sürdü.
'Emniyette çok medenî karşılandık'
'
Sisi' ile birlikte adliyeye sevk edilen Nurseli İdiz serbest bırakılmasının ardından yaptığı açıklamada, "Hem emniyette, hem cumhuriyet savcılığında inanılmaz medenî bir yaklaşımla karşılaştık.
Mutluluk duyduk." dedi. Hizbuttahrir üyesi olduğu ileri sürülen zanlılar adliyeye getirilişleri sırasında yüzlerini kapattı.
Sisi, Ergenekon savcısını övmüştü: Cesaretini takdir ediyorum
Sisi lakabıyla tanınan Seyhan Soylu, gözaltına alınmadan bir gün önce Akşam Gazetesi'ne verdiği mülakatta cesareti sebebiyle Ergenekon savcısı
Zekeriya Öz'ü takdir ettiğini söylüyor. Soylu, "Büyük bir cesaret. Altından kimlerin çıkacağı belli olmayan bir durumun üzerine gitti, küçücük bir fenerle kara bir tünele girdi." diyor. Akşam, dünkü 'Pazar' ekinde Seyhan Soylu ile yapılan röportaja geniş bir şekilde yer verdi. 'Davayı soruşturan savcıyı takdir ediyorum' başlığıyla duyurulan haberde, Soylu'nun Ergenekon'a ilişkin ilginç açıklamaları var. 'Ergenekon soruşturmasını onaylıyor musunuz?' sorusuna 'onaylıyorum' cevabını veren Soylu, darbeye karşı olduğunu söylüyor: "Ben darbeye karşıyım,
yaşam özgürlüğüne değil. Ergenekon davasını soruşturan savcıyı da takdir ediyorum. Büyük bir cesaret. Altından kimlerin çıkacağı belli olmayan bir durumun üzerine gitti, küçücük bir fenerle kara bir tünele girdi."
Seyhan Soylu, Ergenekon'un da kendi nezdinde Susuzluk gibi bir olay olduğunu anlatıyor. Ergenekon'un laik düşüncenin ve vatansever bir topluluğun hareketi olduğunu ancak kişisel çıkarlar yüzünden rayından çıktığını ifade eden Soylu, "Ergenekon dış mihraklara karşı laik
Türkiye Cumhuriyeti'nin, Kemalist düşüncenin, çağdaş bir yapılanma altındaki vatansever topluluğun harekâtıydı. Ama Ergenekon'daki makam ve hiyerarşi, insanların egolarına gitgide farklı duygular vermeye başladı. Ve pirincin içindeki taşlar çıkmaya başladı aynı Susurluk'taki gibi. Ergenekon bir destandır, bu destanın içinde 3-5 kişiden bazısı
ekonomik, bazısı makam için terörizmin tetiklenmesine sebep olup bir anda yok oldular." diyor.
ZAMAN