Gazete
Orgeneral Yaşar Büyükanıt’a atıfta bulunarak, ancak bundan birkaç gün sonra da
Türkiye’nin sert bir
Genelkurmay Başkanı atadığı değerlendirmesinde bulundu. Son 3 haftada 15 Türk askerin şehit olduğu ifade edilen yazıda Büyükanıt’ın
sınır ötesi operasyona sıcak
bakan bir isim olduğu belirtildi. Yazıda, Türk halkının
Kuzey Irak’a yönelik bir askeri operasyonu, İsrail’in
Hizbullah nedeniyle
Lübnan’a yaptığı müdahaleye paralel gördüğü anlatıldı.
"TÜRKİYE İYİ BİR DENGE SAĞLIYOR"
Los Angeles Times gazetesi, Türkiye’nin
Orta Doğu bölgesinde tarihinden gelen dengeleyici bir rolü olduğunu belirtti.
Gazetede yayınlanan köşe yazısında
İkinci Dünya Savaşı ile Soğuk Savaş’ın başlangıcı arasındaki dönemde ABD Başkanı Harry Truman’ın, Türkiye’ye yardımın başarısız olması halinde bunun Doğu ve Batı’nın birbirine ulaşması konusunda etkilerinin oldukça kötü olacağı uyarısında bulunduğu hatırlatıldı. Truman’ın o dönem söylediklerinin bugün gerçek olduğunun ortaya çıktığı kaydedilen yazıda, Türkiye’nin Doğu ile Batı arasında hala “fiziksel, kültürel ve stratejik bir
köprü” olduğu belirtildi. Yazıda, “ABD ve
Avrupa, bir taraftan Lübnan ile başlayan sorunlu Orta Doğu’daki kaçınılmaz anlaşmazlıklara hazırlanmalı ve bunlarla başa çıkabilmeli diğer taraftan da Türkiye’ye Orta Doğu’daki rolünü artırması için rica etmeli” ifadeleri yer aldı.
Yazıda, geride kalan son birkaç yılda Türkiye’nin liberal Batı’ya yaptığı önerileri artırırken diğer taraftan da içeride dar görüşlü milliyetçilere ters mesajlar vererek diplomatik bir denge oluşturduğu değerlendirmesinde bulunuldu.
Yazıda, geçmişte ABD operasyonlarını destekleyen ve NATO’nun oldukça eski bir üyesi olan Türkiye’nin Irak savaşından önce ABD’ye kendi topraklarını kullanma izni vermediği hatırlatıldı.
Türkiye’nin insan haklarını genişletmek için ceza kanununda değişiklikler yaptığı anımsatılan yazıda yeni yasadaki “Türklüğü aşağılamak” ile ilgili 301’inci maddenin hala geçerli olması eleştirildi. Yazıda bu maddenin şimdiden pek çok yazar ve düşünür hakkında
dava açılmasına neden olduğu da kaydedildi.
Yazıda geçen hafta, AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn’in uyarılarından birkaç gün sonra Perihan Mağden’in “halkı askerlikten soğutmak” gerekçesiyle açılan davadan
beraat edildiği hatırlatıldı.
“TÜRK POLİTİKACILAR MİLLİYETÇİLİK DAVULU ÇALIYOR”
Bu ortamda dengeleme görevinin daha da önemli olduğu belirtilen yazıda, gelecek sene yapılacak seçimler öncesinde Türk
politikacıların “milliyetçilik davulları çaldığı” öne sürüldü.
Yazıda Lübnan’da ateşkesin sağlanmasının ardından Türkiye’nin içinde bulunacağı uluslararası bir gücün bölgeye yerleşmesi ile
ümit verici bir fırsatın yakalanabileceği değerlendirmesi yapıldı. Türkiye’nin bu güç için ideal bir
aday olduğu belirtilen yazıda, bunun gerekçesi olarak da Türkiye’nin Avrupa ve Orta Doğu arasında arabulucu –zaman zaman da bir
savunma duvarı- olarak tarihi rolü gösterildi.
“TÜRKİYE’NİN ORDUSU DA İLİŞKİLERİ DE İYİ”
Türkiye’nin iyi eğitimli bir ordusu olduğu,
Suriye ve İran’la iyi ilişkiler içinde bulunduğu belirtilen yazıda, bu ortamda Türkiye’nin bölgedeki profilini yükseltmek, daha iddialı ve daha popüler bir
dış politika izlemek aynı zamanda da Batı ile bağlarını desteklemek için bir fırsatı olduğu değerlendirmesinde bulunuldu. Yazıda son olarak bu tür bir dengenin, ABD’nin sahip olduğu tek laik
Müslüman müttefiki kaybetmekten daha iyi olduğu yorumu yapıldı.