İşte TSK açıklamasında cevap bekleyen sorular. Öncelikle TSK gözaltına şahısların kendi personelleri olduğunu kabul ediyor ve onların görevlendirildiklerini ifade ediyor. Ama görev olarak ‘bilgi sızdırdığı iddiasıyla bir askeri personeli izliyorlardı' diyor. Burası Çukurambar ve Ankara'nın göbeği. Böyle bir yerde kolluk kuvveti yetkisi poliste. Eğer TSK açıklamasında belirtildiği gibi bir askeri personel izlemesi varsa bunun polis bilgisinde olması gerekmiyor mu ? Takip edilen personelin adresinin polise bildirilmesi gerekmiyor mu ? TSK takip ettiği askeri personelin ev adresinin polise bildirildiğini ve bu takibin polis bilgisinde ya da ortak bir çalışmayla yapıldığını açıklaması gerekmez miydi ? Ayrıca askerin canı istediği gibi şüphelendiği personelini sivilde takip etme gibi bir hakkı var mı ? Yani bu takip legal mi illegal mi ? Madem TSK açıklamasında ifade edildiği gibi başka bir askeri personel takip ediliyordu bu subaylarda Bülent Arınç'ın ev adresi ne geziyordu ? Subay niçin paniğe kapılıp adresin yazılı olduğu kağıdı yutmaya kalktı ? Ele geçirilen şahısların ajandalarında ve evlerindeki dokümanlarda meclis başkanı, başbakan ve cumhurbaşkanına ait adres bilgileri kayıtlar ne arıyordu ? TSK'nın bunlara da cevap vermesi gerekmez miydi ? TSK açıklamasında gözaltına alınan personelin üzerlerinde araçlarında ve evlerinde herhangi bir suç unsuru tespit edilmemiştir gibi yuvarlak bir ifade kullanıyor. Oysa iki subay başbakan yardımcısına suikast iddiasıyla yakalandı. TSK iki subayın herhangi bir suikast girişimi için orada bulunmadıklarını niçin açık açık söylemedi ? TSK niçin kendi görevlendirdiği muvazzaf iki subayını 4 güne yakın bir süre geçtikten sonra sahiplendi ? İşte bütün bu sorular önümüzdeki günlerde ortaya çıkabilecek başka yeni bilgilerin gündeme damgasını vuracağına işaret ediyor. Abdullah ABDULKADİROĞLU Samanyoluhaber.com