CHP, 367'yi sevdi...

Köşkü halkın seçmesinin iptalini istedi.

CHP, 367'yi sevdi...

CHP, Anayasa'da değişiklik yapan ve cumhurbaşkanın halk tarafından seçilmesi, seçimlerin 4 yılda bir yapılmasını içeren 5660 sayılı Kanunun ikinci görüşmesinde oluşturulan düzenlemelerin, ''Anayasa'ya aykırı eylemli iç tüzük değişikliği'' olduğunu savunarak, iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açtı. CHP Grup Başkanvekilleri Kemal Anadol, Ali Topuz ve Haluk Koç ile TBMM Anayasa Komisyonu üyeleri Oya Araslı, Uğur Aksöz ve Atilla Kart, Anayasa Mahkemesi'ne gelerek başvuru dilekçesini verdiler. Çıkışta gazetecilere açıklama yapan Ali Topuz, CHP'nin üç grup başkanvekili ve CHP adına Anayasa Komisyonu'nda görev yapan üç milletvekiliyle birlikte, son günlerde Parlamentodan geçen Anayasa'da değişiklik yapılmasını öngören kanunla ilgili itiraz dilekçesini Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na verdiklerini bildirdi. Anayasa değişikliğinin esas konusunun, cumhurbaşkanlığı seçim sistemini değiştirmeye dönük olduğunu kaydeden Topuz, değişikliğin içine bazı başka maddelerin de eklendiğini ifade etti. Anayasa değişikliği sorununun, ''Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında AK Parti'nin sonuç alamaması üzerine, Anayasa'nın 102. maddesi gereğince derhal seçim durumunun teşekkül etmesinden ortaya çıktığını'' kaydeden Topuz, ''Bu yenilgi karşısında Adalet ve Kalkınma Partisi hınç almak amacıyla, toplumu başka biçimde düşünmeye yöneltmek amacıyla, Meclis'te böylesine bir dönemde olmaması gereken çalışma düzenini Meclis'e dayatarak bir yeni dönem açtı. Bu dönem çok tartışmalı ve parlamento tarihine ileride olumlu olarak anımsanmayacak bir takım gerçeklerin yansımasına neden oldu'' diye konuştu. Anayasa değişikliğinin müzakeresi sırasında siyasi dayatmaların son derece ağır biçimde kullanıldığını savunan Topuz, milletvekillerinin gizli oy esasına dayalı olarak iradelerini ortaya koymaları konusunda çok büyük baskılar yapıldığını öne sürdü. -''OYLAMAYA MECBUR BIRAKILDILAR''- Topuz, seçimler dolayısıyla milletvekili adaylarının belirlenmesi aşaması da söz konusu olduğu için o dönemde adaylık bekleyen bütün milletvekillerinin baskı altında tutulduğunu savunarak, TBMM'de yönlendirmeye dönük büyük baskılar oluşturulduğunu ileri sürdü. Topuz, şunları kaydetti: ''Bütün adaylıklar belli olduktan sonra TBMM toplansa, bu Anayasa değişikliğini müzakereye başlasa, TBMM'den bu değişikliğin çıkması olasılığı yoktu. Çünkü artık herkes özgür bir şekilde iradesini kullanabilecek aşamaya gelmiştir. Ama milletvekilleri böyle bir noktaya gelmeden bu oylamaya mecbur bırakılmışlardır, dayatılmışlardır, çok büyük usul hataları, ilke hataları ve belki de Anayasa tartışmaları tarihine geçebilecek ilginç olumsuzluklar yaşanmıştır. Şimdi bunların da göz önünde bulundurulması suretiyle komisyonumuzun, hukukçu arkadaşlarımızın hazırladıkları Anayasa değişikliği taslağına karşı itirazlarımız çok sağlam temellere dayalı olarak oluşturulmuştur.'' -OYA ARASLI'NIN AÇIKLAMALARI- Anayasa Komisyonu üyesi CHP Ankara milletvekili Oya Araslı da, Anayasa Mahkemesi'ne verilen dilekçenin içeriği hakkında bilgi verdi. Araslı, yapılan Anayasa değişikliğinin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından tekrar görüşülmek üzere TBMM'ye geri gönderildiğini hatırlatarak, bu şekilde geri gönderilen Anayasa değişikliğine ilişkin kanunların maddelerinin ve tümünün aynen kabul edilebilmesi için TBMM üye tam sayısının üçte iki çoğunluğunun kabul oyunun gerektiğine işaret etti. Bunun Anayasa'nın 175. maddesinde çok açık şekilde görüldüğünü belirten Araslı, bu kurala karşın TBMM'de 5660 sayılı kanunun ikinci görüşmelerinde, birinci maddenin, üçte iki çoğunluğun altında kalan bir çoğunlukla kabul edilmiş işlemi gördüğünü ifade etti. Böyle bir uygulamanın ''eylemli bir içtüzük düzenlemesi'' niteliği taşıdığını söyleyen Araslı, bu düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olduğunu kaydetti. -''1. MADDEYE RAĞMEN TÜMÜ ÜZERİNDE OYLAMA YAPILDI''- Oya Araslı, bu eylemli iç tüzük düzenlemesinin ve iç tüzük düzenlemesinin ayrılamaz parçası olan birinci madde hakkındaki kabul kararının iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurduklarını belirtti. Kanunların tümünün ve maddelerinin bir bütün oluşturduğunu vurgulayan Araslı, ''Eğer bir kanunun bir maddesi reddedilmiş, Anayasa'da öngörülen bir çoğunlukla kabul edilmemiş ise bunun kanun metninden düşmesi gerekir'' dedi. 5660 sayılı Kanunun TBMM'deki ikinci görüşmesinde, reddedilmiş olan ve bu nedenle madde metninden düşürülmesi gereken birinci maddesinin, tümü üzerindeki son oylamaya kadar taşındığını söyleyen Araslı, TBMM'de bu maddeyle birlikte Kanunun tümü üzerinde oylama yapıldığını hatırlattı. Araslı, şöyle devam etti: ''Bu nedenle kanunun tümü üzerindeki oylama ve bu oylama sonucunda verilen kabul kararı da Anayasa'ya aykırılık taşımaktadır ve bu uygulama yine Anayasa'ya aykırı eylemli bir içtüzük düzenlemesi niteliğindedir. Bu nedenle hem bu içtüzük düzenlemesinin hem de tümü hakkındaki kabul kararının iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuş bulunuyoruz.'' ''Bu hükümlerin yürürlüğü halinde gelecek süreçte Anayasa'nın kabul etmiş olduğu parlamenter sistemi başkalaştıracak ve Anayasa değişikliğinin hukuki geçerliliği konusunda tartışmalara yol açabilecek bir durumun ortaya çıkacağını'' ifade eden Araslı, bunun da ileride giderilmesi mümkün olmayan bir takım olumsuzluklara ''kapıyı ardına kadar açmak demek anlamına geleceğini'' söyledi. Araslı, ''Bu olumsuzluklara mahal bırakmamak için söz konusu hükümlerin iptal kararı yürürlüğe girinceye kadar durdurulmasını da talep ettik'' diye konuştu. DİLEKÇEDEN CHP, Anayasa değişikliğini öngören yasanın iptali ve yürürlüğün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesinde dava açtı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Genel Sekreter Önder Sav ve 129 milletvekilinin imzasını taşıyan dava dilekçesinde, ''Cumhurbaşkanı tarafından bir kez daha görüşülmek üzere TBMM'ye geri gönderilen Anayasa değişikliğine ilişkin kanunların 2. tur görüşmesinde verilen, kanunun tümünün veya maddelerinin aynen kabulü için gereken karar yeter sayısının, Meclisin üye tam sayısının beşte üç çoğunluğuna ilişkin hükümle ilgili kanunun 366 oyla kabul edilen 1. maddesinin kabulüne ilişkin TBMM kararının'' iptal edilmesi istendi. TBMM'ye iade edilen kanunların 2. tur görüşmesinde usulüne uygun olarak kabul edilmeyen veya reddedilen maddelerin, kabul edilen maddeleriyle birlikte tümü üzerindeki oylamaya taşınacağı ve kanunun tümünün, Anayasanın öngördüğü yeter sayıyla kabul edilmesi durumunda, bu kabul kararının geçerli sayılarak, tüm maddelerinin kabul görmüş olacağı hükmüne ilişkin Meclis kararının iptal edilmesi de talep edildi. -''PARLAMENTER SİSTEMİ BAŞKALAŞTIRACAK''- İptal isteminin gerekçesinde, iptali istenen ''eylemli içtüzük'' hükümlerinin yürürlüğünün durdurulmaması halinde, ilgili kanunla yapılan Anayasa değişikliklerinin cumhurbaşkanınca onaylanacağı, Resmi Gazete'de ilan edilerek yürürlüğe gireceği veya halkoylamasına sunulabileceği kaydedildi. Dilekçede, şöyle denildi: ''Anayasa değişikliklerinin cumhurbaşkanı seçiminde getirdiği yöntemin, siyasal yaşantımızda kuvvet ilişkilerini ve dengelerini değiştirecek ve Anayasanın benimsediği parlamenter sistemi başkalaştıracak büyük boyutlu etkileri olacaktır. Bu etkilerin yasalaşma sürecinin, Anayasaya aykırı eylemli içtüzük değişiklikleri çerçevesinde tamamlanmış bir yasayla gerçekleştirilmesi ise hem hukuki hem de siyasi bakımdan kabul edilemez, hukuk devleti ilkesiyle bağdaştırılamaz ve bundan doğacak toplumsal boyuttaki zarar ve olumsuzlukların ileride giderilmesi beklenemez. Bu gerekçelerle ve verilecek iptal kararının geriye yürümemesi nedeniyle sonuçsuz kalmaması için iptali istenen söz konusu eylemli içtüzük hükümleriyle, bunların ayrılamaz parçası olan TBMM kararlarının iptal kararı yürürlüğe girinceye kadar, yürürlüklerinin durdurulmasının da istenmesine gerek duyulmuştur.'' -''KABUL İRADESİNİN GEÇERLİ OLAMAYACAĞI AÇIKTIR''- Gerekçede, Anayasa değişikliğine ilişkin TBMM kararının nasıl alındığı da anlatılarak, kanunun 1. maddesinin, Anayasanın öngördüğü üçte iki çoğunluğuna ulaşmadığı için reddedilmesi gerekirken, kanunun tümünün 370 oyla kabul edildiğinin duyurulduğu belirtildi. Ancak bir kanunun tümünün kabul edilmesinin, reddedilen maddelerinin kabul edilmesine yol açmayacağı veya usulüne uygun olarak kabul edilmeyen maddelerinin geçerlilik kazanmasını sağlamayacağı kaydedilen dilekçede, ''Reddedilen maddeleriyle birlikte tümü üzerinde yapılan bir oylamanın sonucunda ortaya çıkan kabul iradesinin de geçerli olamayacağı açıktır'' denildi. Cumhurbaşkanınca Meclise iade edilen Anayasa değişikliklerinin TBMM'deki görüşmelerinde maddelerinin ve tümünün kabulü için gerekli olan oy sayısının, Meclis üye tamsayısının üçte ikisi olması gerektiğinin, Anayasa hükmü olduğu belirtildi. Kanun teklifinin maddeleri kabul edilmedikçe, tümünün kabul edilmesinin de bir anlamı olmadığı ifade edildi.
<< Önceki Haber CHP, 367'yi sevdi... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER