Dilekçede, 97
CHP milletvekilinin yanı sıra 7 bağımsız, 6 DSP'li ve 1 DP'li milletvekilinin
imzası yer alıyor.
CHP milletvekilleri dışında, DP
Rize Milletvekili Mesut Yılmaz,
Tunceli Bağımsız Milletvekili
Kamer Genç,
Eskişehir Bağımsız Milletvekili
Tayfun İçli,
Balıkesir Bağımsız Milletvekili Hüseyin Pazarcı,
İzmir Bağımsız Milletvekili
Harun Öztürk,
İstanbul Bağımsız Milletvekili Ahmet Tan,
Ankara Bağımsız Milletvekili
Emrehan Halıcı,
Manisa Bağımsız Milletvekili Erdoğan Yetenç, DSP İstanbul Milletvekilleri Ayşe Jale Ağırbaş, Hüseyin Mert, Süleyman Yağız, Hasan Macit, DSP
Adana Milletvekili Mustafa
Vural, DSP Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi de dilekçeye imza koydu.
Başvuruda, öncelikli olarak, şekli itirazlar sıralandı.
Dilekçede, Ana
yasa değişikliğinin, tümüyle milletvekili iradesine dayalı bir
öneri niteliğini taşımadığı,
Başbakan'ın başkanlığında bir ''tasarı'' gibi hazırlandığı; daha sonra hazırlanan metne sadece
AK Parti TBMM Grubundaki milletvekillerinin imzalarının alınması yoluyla bir
teklif görünümü kazandırılarak,
Anayasaya uygunluğun sağlanmaya çalışıldığı iddia edildi.
Başvuruda, ''Ancak bu durum,
Anayasa değişikliği teklifinin, teklif görünümü verilmiş bir
kanun tasarısı olduğu gerçeğini değiştirmeye yetmemektedir. Kaldı ki bizzat Başbakan bile, bu Anayasa değişikliği teklifinden çoğu kez 'tasarı' olarak söz ederek, durumu açıkça ifade etmiş; durum, kamuoyunca da böyle algılanmıştır. Oylama sürecinde AK Parti'nin 3 kez
grup toplantısı yapması, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'ya tarih yazarsınız ya tarih bizi siler' açıklaması da değişiklik önerisinin bizzat Başbakanca sahiplenildiğini ortaya koymaktadır'' görüşüne yer verildi.
Bunun, Anayasanın 175. maddesinin 1. fıkrasına aykırı olduğu belirtildi. Başvuruda, bunun, Anayasanın 2. maddesinde belirtilen ve hukuk güvenliği temel unsuru olan hukuk devleti ilkesine de aykırı olduğu da iddia edilerek, ''Bu aykırılık, Anayasanın 2. maddesindeki hukuk devleti ilkesinin Anayasa'nın 4. maddesindeki değiştirilmezlik ilkesine aykırı olarak değiştirildiği anlamına gelmektedir. Bu da yasa koyucuya
yetki tanınmamış bir husustur ve Anayasanın 2. ve 4. maddelerine aykırıdır'' denildi.
''TEKLİF GÖRÜNÜMÜ VERİLMEYE ÇALIŞILMIŞ BİR TASARI''
Başvuruda, şöyle devam edildi:
''Belirtilen bu hususlar 'teklif' unsuru ile ilgili olduğundan Anayasa Mahkemesinin denetim alanı içinde kalacağı kuşkusuzdur. Bu nedenle Anayasa Mahkemesinin 7
Mayıs 2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunu, tüm hükümleri bakımından şekil açısından denetleyerek Anayasa'nın 175. maddesine aykırı biçimde, teklif görünümü verilmeye çalışılmış bir tasarı olarak önerildiği gerekçesiyle iptal etmesi gerekmektedir. Aynı zamanda bu Anayasa değişikliği önerisi, bir tasarı niteliği taşıması bakımından, hukuk güvenliği temel unsurlarından birisi olan ve Anayasamızın 2. maddesinde açıklanmış bulunan hukuk devleti ilkesini değiştirici niteliği nedeniyle Anayasanın 2. ve 4. maddesine de aykırı düşmüştür. Bu da bir başka iptal nedenidir.''
Başvuruda, teklif verilirken ''
stok imza'' olarak adlandırılan, milletvekillerinden hangi konuda kullanılacağı belirtilmeden önceden alınan imzalar konulduğu, aralarında
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in de imzasının bulunduğu ifade edildi.
Teklifin Anayasa Komisyonuna sunulmasından sonra, 61 milletvekilinin tekliften imzalarını çektiği, geri çekilen teklifin daha sonra yeni imzalarla yeniden verildiği anımsatılan başvuruda,
komisyon aşamasında da şekli yanlışlıklar yapıldığı öne sürüldü.
Başvuruda, ''Bu durum 'teklif' aşamasıyla ilgili ve söz konusu kanunun tüm maddelerini ilgilendiren bir şekil aykırılığıdır ve Anayasa Mahkemesinin denetim alanına gireceği açıktır. Bu nedenle Anayasa Mahkemesinin, bu kanunun tüm maddelerini, açıklanan gerekçelerle Anayasanın 2, 4, 87 ve 95. maddelerine aykırı olduğu için iptal etmesi gerekmektedir'' denildi.
'OY GİZLİLİĞİNE UYULMADI'
Değişikliğin TBMM Genel Kurulundaki
oylamaları sırasında ''oy gizliliğine uyulmadığı'' da ifade edildi.
Oylamalara ilişkin fotoğraf, CD,
gazete kupürleri, görüşme tutanakları gibi belgelere yer verilen başvuruda, bazı milletvekillerinin, diğerlerinin oy pulunu gördüğü, oy zarfını denetlediği, oy kabinine birlikte girdiği iddia edildi.
Başvuruda, ''Oylamalarda,
gizlilik ilkesinin ihlal edildiği açık olarak görülmektedir. Böyle bir durum, Anayasanın 175. maddesine açıkça aykırıdır ve bu aykırılık, kanunun 1. tur oylamalarında söz konusu olsa bile, kanunun tümünü geçersiz kılacak niteliktedir. Çünkü, kanunun 2. tur oylamaları ve tümü hakkındaki oylama, 1. tur oylamaların hazırladığı zemin üzerinde yapılmaktadır'' denildi. Bu bakımdan, Anayasa değişikliğinin tümünün iptal edilmesi talep edildi.
AA