CHP KAPATILABİLİR

CHP'den Kanaltürk'e aktarılan 4 trilyon liranın akıbetini araştıran Maliye, paranın büyük kısmını faturalandırılmadığını ve aradaki tutarın defterlere yansıtılmadığını tespit etti.

CHP KAPATILABİLİR

CHP de, ödediği kadar hizmet aldığını ispatlayamazsa kapatılma riski taşıyor. CHP'nin kasasından Kanaltürk Televizyonu'na aktarılan para, CHP'yi kapatılma tehlikesi ile yüzyüze getirdi. CHP'nin Kanaltürk'e 2004 ve 2005'te toplam 4 milyon 102 bin YTL ödemede bulunduğu, ancak CHP adına sadece 2005'te 1 milyon 180 bin YTL tutarlı 1 adet fatura düzenlediği tespit edildi. Geri kalan tutarsa kanalın 2005 açılış kayıtlarında yer almadı. “CHP'den alınan avans” olarak kayıtlara geçen para karşılığında CHP'nin de hizmet aldığını ispatlaması gerekiyor. Kanaltürk Televizyonu'nun hesabında CHP'nin 2005'te fatura kestiği 1 milyon 180 bin YTL'yi tespit eden vergi uzmanları, CHP'nin bunu Anayasa Mahkemesi'ne bildirdiği hesaplar arasında gösterip göstermediğini ve diğer ödemelerin ne surette yapıldığını tespit etmeye çalışıyor. CHP tarafından Kanaltürk'e verilen 4 milyon 102 bin YTL'yle ilgili gelişmelerin araştırılması için Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından hukuki süreç başlatıldı. Bu sebeple Anayasa Mahkemesi ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuran Maliye, CHP tarafından Kanaltürk'e verilen paraların mahiyetinin araştırılması ve bu paraların CHP'nin kayıtlarında yer alıp almadığının tespit edilmesini istedi. PARTİ KAPATILABİLİR Bu kapsamda yapılan denetimde, "Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun"un 29. maddesi uyarınca CHP'nin Kanaltürk'ün gizli ortağı olup olmadığı araştırılacak. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın araştırması sonucu eğer ortaklık kanıtlanırsa CHP'nin kapatılmasına varan işlem yapılabilecek. Bu durumun CHP ile kanal arasında gizli bir ortaklık ihtimalini akla getirdiğini savunan Maliye'nin inceleme elemanları, araştırma istedi. CHP'nin söz konusu yardımları Siyasi Partiler Kanunu'na aykırı olarak yıllık hesaplarında göstermediği kanıtlanırsa, bu işlem suç kapsamına gireceğinden Anayasa Mahkemesi tarafından partinin defterleri de incelenecek. Daha sonra CHP'nin kapatılması istemiyle dava açılabilecek. Tuncay Özkan'ın da daha önce iddia ettiği gibi CHP adına kesilen faturanın sahte fahtura olduğu kanıtlanırsa Kanaltürk yetkilileri hakkında sahte fatura düzenlemek suçundan, CHP yöneticileri için ise sahte fatura kullanma suçundan yasal takibata geçilecek. Böyle bir durumda CHP'nin seçimlere katılması da riskli hale gelebilir. 2004'TEN 2005'E DEVİR YOK Maliye'nin başvuru yazısında CHP tarafından sözkonusu ödemelerin incelenen kurum kayıtlarında, "alınan avans" olarak kaydedildiğinin görüldüğünün yer aldığı, fatura konusu edilmemiş tutarların da farklı ad altında (başka kişi yahut kurumlardan alınmış gibi) yine aynı Alınan Avans Hesabı'nda yer aldığı tespit edildiği belirtildi. 2004 kapanış kayıtlarında yer alan CHP'den alınan tutarların kaydedildiği avans hesabı 2005'in açılış kayıtlarında yer almadı. Bu tutar, 2005 açılış kayıtlarında farklı adla açılmış avans hesabı içinde yer aldı ve kanuni defterlerde bu dönüşümü gösteren muhasebe kaydı yapılmadı. Ve bu işlem sonucu borcun halen devam ettiği saptandı. CHP Kanaltürk'ün gizli ortağı mı? Eğer aktarılan paralar reklam ve film karşılığı olarak aktarıldıysa, durum çok daha ciddi bir noktaya ulaşacak. Çünkü medya sektörünün öncüleri, bu kadar yüksek paranın reytingi en fazla olan televizyon kanalı için dahi çok yüksek olduğu görüşünde birleşiyor. Maliye'nin yazısına göre bu durumda akla iki ihtimal geliyor: Ya Kanaltürk CHP tarafından kendi siyasi propagandasını yapması için özel olarak finanse ediliyor, ya da CHP kanalın gizli ortağı. Tuncay Özkan'ın birçok mitingte anamuhalefet sözcüsü gibi hareket etmesi, Kemal Kılıçdaroğlu, Oğuz Oyan ve Kemal Anadol gibi bazı CHP milletvekillerinin kanalın müdavim program katılımcıları olması bu tezi destekleyen unsurlar olarak gösteriliyor. Deniz Baykal'a dava açılabilir Maliye'nin verdiği yetkiyle CHP-Kanaltürk arasındaki mali konuları araştıran Gelirler Kontrolörleri Kerim Bilici ve Metin Ölçek'in yürüttüğü vergi incelemesi sonucu, Kanaltürk'ün söz konusu 3 milyon dolarlık yardımdan sadece 2005'de 1 milyon 180 bin YTL için fatura düzenlediği, geriye kalan tutara ilişkin herhangi bir fatura düzenlemediği kanıtlandı. Yapılan denetim sonucu paraların niteleği belirlenecek ve bunun sonucunda eğer verilen paralar bağış niteliğinde ise kanun hükümlerine aykırı olarak bağışta bulunan kimse ve bağış kabul eden parti sorumlusu hakkında 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılabilecek. Şayet bağış partinin genel merkezinden yapılmış ise mali işlerden sorumlu genel başkan yardımcısı ile partinin genel başkanı hakkında dava açılması istenecek. 5 ayrı havale CHP Genel Merkezi'nin İş Bankası'ndaki hesabından Kanaltürk'ün (Yaşam TV) Finansbank'taki hesabına 2004 ve 2005 yılları içerisinde beş ayrı havale ile toplam 3 milyon dolar (4 milyon 102 bin YTL) para aktarıldı. Bu havalelerin en son yapıldığı tarih olan 2005'den sonra kanal, CHP Genel Merkezi adına "Atatürk'ün Kurduğu Parti Belgeseli" açıklamalı 1 milyon 180 bin YTL'lik fatura düzenledi. Geriye kalan tutara ilişkin herhangi bir fatura düzenlenmediği gibi, kanal bu tutarı avans hesaplarında takip edip kayıt dışı bıraktı. Aslında bu tutarında faturaya bağlanması gerekmesine rağmen kanal bu işlemi yok saydı. Tüm tutar faturaya bağlansa bile bu rakamın bir belgesel için çok yüksek bir tutar olduğu gözönünde tutulursa, CHP ile kanal arasındaki ortaklık iddiası akla pek uzak gelmiyor. Yenişafak
<< Önceki Haber CHP KAPATILABİLİR Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER