Meclis'te CHP'yi de 'yasa'yı da yok sayın!
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "
sivil yargı yasası"nı onaylamasının ardından CHP beklendiği gibi
Anayasa Mahkemesi'ne gitme hazırlığında.
Benim merak ettiğim "CHP'nin gerekçesi ne olacak?"
Malum olduğu üzere CHP, "sivillerin askeri mahkemede yargılanmaması" ve "askerlerin ağır cezaya giren suçlarda sivil mahkemelerde yargılanması" düzenlemelerine Meclis'te tam kadro onay verdi.
Şimdi tek bir itirazda bile bulunmadıkları yasayı Yüksek Mahkeme'ye götüreceklerine göre geçerli bir mazeret sunmaları gerekiyor.
***
İşte ilk etapta akla gelen bazı seçenekler;
-Yasa değişikliğine oy verdik ama bilincimiz yerinde değildi.
-Biz aslında uyurgezeriz, elimizin kalktığının farkında değiliz.
-12 Eylül'ü yapan
Evren de yargılansın d
erken, bunu kastetmemiştik.
-Biz yasanın
darbe karşıtı olduğunu bilmiyorduk.
-Aslında Meclis'te yoktuk. Onlar halojen görüntüler.
-Oy verirsek
kriz çıkar
sandık ama olmadı. Bari iptal edin de çıksın.
-Hatasız kul olmaz. Biz ettik, siz etmeyin.
-Meclis'te CHP'yi de yasayı da yok sayın...
CHP'ye özel sonsuz eğlenceli gerekçeler üretilebilir.
Onu, bu işin piri Genç Siviller'e bırakalım.
***
Ama CHP her şeye rağmen kendi oyuyla çıkan yasayı Anayasa Mahkemesi'ne götürürse ne olur?
Cumhurbaşkanı'nın MGK'da "bir-iki saat içinde ikna olacağını" düşünen CHP sanırım yine sukut-u hayale uğrar.
Birincisi, Anayasa Mahkemesi'nin 1978 ve 1998'de aldığı "Askeri Mahkemeler" kararları var.
Görev alanlarını "askeri suçlar" olarak sınırlıyor.
İkincisi,
Avrupa Konseyi üyeler arasında bugüne kadar sivilleri yargılayan tek
ülke Türkiye'ydi.
Üçüncüsü, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Türkiye aleyhine karar verdiği "
Ergin" ve "Erükçü" davaları var.
Dördüncüsü, Avrupa Birliği'nin 2008 Katılım Belgesi'nde askeri mahkemelerin görev sahalarının daraltılması talebi var.
Yine AB 2005 ve 2008 İstişari Ziyaret Raporları da askeri mahkemelerin askeri suçlar dışına çıkmamasını istiyor.
Bu kadar çok karine varken, Anayasa Mahkemesi'nin sırf CHP tatmin olsun diye
demokratikleşme yönünde atılan tarihi bir adımı geri döndürmesi düşünülemez.
***
CHP,
367 kararı öncesi de Anayasa Mahkemesi'ni
baskı altına alacak açıklamalar yapmıştı.
Deniz
Baykal, 1
Mayıs 2007'de, "Anayasa Mahkemesi'nin 367 milletvekili bulunmadan
cumhurbaşkanı seçilebileceği yönünde karar vermesi, Türkiye'yi tehlikeli çatışmaya sürükleyebilir" demişti.
Ardından da Türkiye'yi sarsan ve erken seçime gidilmesine neden olan tartışmalı karar çıkmıştı.
Türkiye artık bu dönemleri aştı.
Yasayı
iptal kararı, kamuoyu vicdanında büyük yaralar açar.
367 ve
türban kararlarının kaybettirdiği itibar henüz geri kazanılamadı.
Anayasa Mahkemesi'nin yeni bir maceraya atılacağına ihtimal vermiyorum.
Ama yine de CHP'nin gerekçesini merak ediyorum.
Bir de bakarsın ki, göl maya tutmuş!
ERHAN BAŞYURT - BUGÜN