3. Köprü'ye karşı Sivil Toplum Örgütleri, Çevre Örgütleri ve İstanbul halkının 'dur' diyeceğini savunan Tekin, CHP olarak konuyu yargıya taşıyacaklarını söyledi. İstanbul Boğazı'na Üçüncü köprünün yapılacağı bölgeye gazetecilerle birlikte tekne ile giden CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, burada proje hakkındaki görüşlerini açıkladı. Güzergahın önemli bir kısmının sit alanı ve su havzalarının olduğunu belirten Tekin: "Ben doğrusu sayın Çevre Bakanı'mızın da orada olmasını istedim, bekledim. Çünkü kendisini ilgilendiren bir sorun. Bu 150, 200 km'lik güzergahtaki ormanlık alanlar ve su havzaları nasıl korunacak. 'En az zarar' diyor sayın Bakan, en az zararın limitinin ne olduğunu bilmiyoruz." diye konuştu. Köprü tartışmalarının bir başka tartışma ortaya çıkardığını kaydeden Gürsel Tekin, projede çalışan Hüseyin Kaptan da dahil olmak üzere Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın da 3. köprüyü istemediğini iddia etti. Gürsel Tekin sözlerini şöyle sürdürdü: "Biliyorusunuz, 100 binlik planlar yapıldı. Bu 100 binlik planlarda Sayın Topbaş'ın başında olduğu planlamanın 3. Köprü'yle herhangi bir öngörüsü yok. Yani yüzlerce teknik ve bilimadamlarının çalıştığı bu kurulda, '3. Köprü'ye ihtiyaç vardır, 3. Köprü'yü de plana işleyelim' diyen bir tek adam yoktur. Hatta bu planda çalışan insanların başındaki Hüseyin Kaptan da dahil olmak üzere Sayın Topbaş'ın da 3. Köprü'yü istemediğini biliyoruz. Ama ne gariptir ki tam bilmediğimiz sebeplerle 3. Köprü tartışması bu noktaya geliyor. Bugüne kadar hiç bir teknik adamın hatta kent bilimcinin bu köprüyle ilgili 'evet' dediğini duymadım. İstanbul şuan da mevcut yükü kaldıramazken, yeniden 5-6 milyonluk bir yükü İstanbul'a yüklenildiğini düşünüyorum. Bununla ilgili alınabilmiş bir önlem de yok." Projenin gizli yapıldığı iddiasında da bulunan Tekin: "Niye bu projeyi gizli yapıyorsunuz. Bu proje gizli yapılır mı. İstanbul'u ilgilendiren bir proje. Efendim 'Rant'a sebebiyet vermesin diye' gerekçeler bu. Bunun da çok kolayı var. Dersiniz 'Biz bu bölgelerde yapılanmaya müsaade etmeyeceğiz.' dediğiniz anda rant'a müsaade etmemiş olursunuz. İnanıyorum ki İstanbul'un Sivil Toplum Örgütleri, odaları, Çevre Örgütleri ve İstanbul halkı bu katliama 'DUR' diyecektir. Bununla ilgili elbette İstanbul halkı gereken direnci gösterecektir. Sivil toplum örgütleriyle, odalarıyla, üniversiteleriyle, gençleriyle biz her türlü eylemi hayata geçireceğiz. Olmadıysa tabii ki bizim gidebileceğimiz, dayanabileceğimiz bir tek hukuktur, yargıdır." ifadelerini kullandı. Silivri'deki arazilerde büyük rantlar elde edildiğini ileri süren Tekin sözlerini şöyle sürdürdü: "Silivri'de benim iddia ettiğim bölge olan ve rant oluşan bölgelerin hiçbirinde bir değişiklik yok. Silivri'de kimlerin arazileri var, bunlar açıklansın. Arnavutköy'de kimlerin arazileri var, bunlar açıklansın. İstanbul sahipsiz değil. Herkesin arazisi olabilir. Bizim bildiğimiz 20 yıl önce, 30 yıl önce burada arazisi olanlara helal olsun. Onlara itirazımız yok. Ama bu planlarla başlayan süreç içerisinde bu arazileri kimler almışsa bunları da siz araştırıp görün. 3.köprü olur mu, omlaz mı tartışmalarını bizler değil, bilim adamlarının tartışması lazım. Bu işte uzman olanların yapması lazım. Birileri 1 ve 2'inci köprünün yanında yeni bir köprü olabilir diyor. Bir başkaları da deniz altındna olabilir diyor. Çeşitli alternatifler var, ve Sayın Topbaş'a da sunulan alternatifler var." (CİHAN)