Bütün bu ayrışma konularının masaya yatırılması ve
seçimlere kadar belli bir
yol haritası çıkarılması amacıyla 8 yıl aradan sonra bir
kamp yapıldı. Fakat Abant'taki
soğuk hava kampa da yansıdı ve ayrışma daha da derinleşti. Kapalı kapılar ardında sert tartışmalar yaşandı.
CHP, 8 yıl aradan sonra ilk kez milletvekilleriyle kampa girdi, fakat beklenen kaynaşmayı sağlayamadı. Geçtiğimiz cuma ve cumartesi günleri Abant'ta yapılan iki günlük kamp, parti içerisindeki çatlağı daha da derinleştirdi. Alınan bilgilere göre, hararetli tartışmalara sahne olan toplantılar, iç hesaplaşmaya dönüştü. Genel Başkan
Kemal Kılıçdaroğlu ile Genel Sekreter
Önder Sav arasındaki görüş ayrılığına, eski Genel Başkan Deniz Baykal'a yakın isimlerin muhalefeti de eklenince parti üç parçaya bölündü. Partinin ideolojisiyle ilgili sert tartışmalar yaşandı. Parti Meclisi (PM) üyelerinden Enver Aysever'in bir gazeteye yaptığı, "10. Yıl Marşı'nı bırakıp 100. yıl marşını bestelememiz lazım. Andımız yerine Hrant Dink'in eşi Rakel'in mektubunu okutalım çocuklara." sözleri de bu çerçevede gündeme geldi.
Önder Sav,
Bursa Milletvekili Onur Öymen ve
İstanbul Milletvekili Ali Topuz, isim vermeden Aysever'i eleştirdi. Sav'ın, "Bu tür konuşmaları yapanların partiden içeri girmemesi gerekir." dediği öne sürüldü. İddiaya göre Kılıçdaroğlu ile Sav da, '
ön seçim' nedeniyle karşı karşıya geldi. Genel Başkan, milletvekili adaylarının ön seçimle belirlenmesini istedi ama kendisinden sonra kürsüye çıkan Sav, bu öneriye karşı çıktı. CHP Genel Sekreteri, şu an için bu yöntemle alakalı konuşmanın
erken olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, başörtüsü ve
genel af konusundaki tavrı nedeniyle de eleştirilere maruz kaldı.
Başörtüsü konusundaki en sert konuşmayı, 35 dakika kürsüde kalan
İzmir Milletvekili Canan
Arıtman yaptı. Arıtman, başörtüsünü üniversitelerde serbest bırakmaya dönük
politika geliştiren bir partide ne işinin olduğunu bile sorgulamaya başladığını ifade etti. Arıtman'a bazı milletvekilleri de
destek verdi.
Toplantı aralarında ve sonlarında oldukça gergin olduğu öğrenilen Sav da eleştirilerden nasibini aldı. Özellikle tüzük değişikliği ve Baykalcı ekibin partiden
tasfiyesi konularında kendisine suçlamalarda bulunuldu. Sav'a, Yargıtay'ın tüzükle ilgili yazısını neden sakladığı soruldu. Genel Sekreter'in ise, "Yazıyı saklamadım. Tatilde olduğum için iletme fırsatı bulamadım." diye kendini savunduğu ifade edildi.
Ankara Milletvekilleri
Yılmaz Ateş ve
Zekeriya Akıncı ile İstanbul milletvekili
Mehmet Sevigen ve Esfender Korkmaz'ın da partideki tasfiyelerle ilgili rahatsızlıkları dile getirdiği bildirildi. Endişeleri gidermek için kürsüye gelen Kılıçdaroğlu, "Tasfiye olmayacak." dedi ama bu sözler Baykal'a yakın isimleri tatmin etmedi. Deniz Baykal'ın katılmadığı kampta, kendisine yakın milletvekilleri Mehmet Sevigen,
Algan Hacaloğlu, Yılmaz Ateş,
Cevdet Selvi ve Mustafa
Özyürek de adeta yalnızları oynadı. Yemeklerde Kılıçdaroğlu ve Sav'ın masasına bu ekipten kimse oturmadı. Kamptan dönüşte de Kılıçdaroğlu'nun en önde olduğu parti otobüsüne, Sevigen ve Ateş'in binmemesi dikkat çekti.