Silivri Cezaevi önüne duruşmaya verilen arada konuşan İnce, "Bugün de 27 milletvekilimiz ile buradayız. Görüyorsunuz
buğday tarlalarının ortasında, İstanbul'a 100 kilometre mesafade bir
mahkeme mi? Komedi dükkanı mı? belli değil. Biz buraya
yargıya müdahale etmeye gelmiyoruz, amacımız hukuksuzluğa müdahale etmektir. Yani özel yetkili mahkemelerde
adalet aramakla, karanlıkta
iğne aramak aynı şeydir. Burada adaletin hukukun olmadığını hepimiz görüyoruz." dedi.
Balbay'ın mahkemedeki
savunmasından da bahseden İnce, "Balbay konuşmasında müthiş bir savunma yaptı. Balbay mahkeme kürsüsünde milletvekili yeminini etti. Ha mahkeme kürsüsü ha milletin kürsüsü. Burada yasamanın engellendiğini söyledi. Dedi ki '
Yargı yasamanın görev yapmasını engelliyor. Benim oy kullanmamı engelliyor. Ola ki mecliste yarın önemli bir
oylama olsa ben ve
Haberal oy kullanamayacağız.
Gazeteci yaşadığı çağın tanığıdır, siz bizi sanığı yaptınız ve görevimizden suç ürettiniz. Buradaki 3 kişiyi yan yana getirebilir misiniz? Ben buradaki insanları hiç tanımıyorum ama siz bunlardan
terörist çıkardınız. Hatta ben bu mahkemenin işini kolaylaştırayım. Madem siz 3-4 yıldır bir
terör örgütü arıyor ama bulamıyorsunuz. Bırakın bunu
Meclis bulsun dedi. Meclis'te bir meclis araştırması istensin onu meclis bulsun' dedi. Bu AKP'lilere de bir çağrımızdır." ifadelerini kullandı.
İnce, "Eğer bir ülkenin mahkemelerinde insanların mezhepleri konuşuluyorsa, insanlar mezheplerini açıklamak zorunda kalıyorsa, ya da birileri mezheplerini açıklattırıyorsa o ülkede, hukuk, adalet yok demektir. Hatta yakında bizim için de bu duruşmaları izlemeye gelen milletvekilleri için de "Siz de terör örgütüne
yardım ve yataklık ettiniz' diye bize de
dava açarlarsa hiç şaşırmayız. İş buraya kadar gelmiş artık. Yani her şey
telefon konuşmaları üzerine dizayn edilmiş. 40 bin kişinin katilinin duruşmalarında bile telefon,
telsiz kayıtları yoktu. Ama buradaki her şey telefon konuşmaları üzerine kurulu. Yani insanlara 'Siz şu kişiyi cezaevinde niye ziyaret ettiniz' diye mahkemede soruluyorsa işte yine başladığımız noktaya geri gelmiş oluruz" şeklinde konuştu.
İnce sözlerini şöyle sürdürdü: "12 Eylül'ü askerler yaptı, 12 Mart'ı askerler yaptı, Türkiye'de ihtilalleri, muhtıraları askerler yapar, şimdi de bir dava var, orada yargılananlar var, bir de
Ergenekon'da siviller var. Sivillere müebbet
hapis isteniyor. Mustafa Balbay'ın, Haberal'ın tankı topu mu var?, Nedim Şener'in uçakları mı var? Bu davanın sonucu belli. Bu davanın bitmeyeceğini, sonuca ulaşmayacağını herkes görecek. Bu davanın amacı şudur, bu
iktidar Apo'ya af çıkarmak istiyor. Şikeciler, Ergenekoncular, Balyozcular, içeriye bunların da devamı gelecek. Yani herkes kendisinden bir parçanın içeride olduğunu görecek. Sonra da diyecek ki
genel af çıkartıyoruz. Bunun amacı Apo'ya af çıkarmaktır. İktidarın derdi budur.
Duruşmada
sanık Yalçın Küçük'ün duruşmaya katılan
CHP milletvekillerine hitaben "Daha önce neredeydiniz, şimdi Ergenekon moda, yükselen
yıldız' şeklindeki eleştirisini ise İnce, "Uzun süredir
tutuklu olan arkadaşlarımızın zaman zaman çıkışlarını normal karşılamamız lazım. Biz hep buradaydık, arada
nöbetçi arkadaşlarımız vardı. Her gün burada bir iki milletvekilimiz var. Davanın başından beri de
hukukçu arkadaşlarımız davayı takip ediyorlar. Biz sürekli buradaydık, merak etmeyin" şeklinde değerlendirdi.
İnternet Andıcı soruşturması kapsamında CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun karapropaganda yapan siteleri eleştirdiği hatırlatılan İnce, "Bir siyasi iktidarın bu tür bir propagandayla yıpratılmak istenmesi doğru değil. Bu siyasetin işidir. Bu bizim işimiz. Bu parlamentonun işidir. Bunu biz yapacağız merak etmeyin." şeklinde değerlendirme yaptı.
(CİHAN)