Terör örgütü DHKP-C'nin karargah olarak kullandığı binadaki çelik kapılar çok konuşulmuştu. Polis dışında kimsenin görmediği o çelik kapıların görüntüleri dün Akşam'ın manşetten verdiği haberle ortaya çıktı. Gündeme bomba gibi düşen görüntüler üzerine gazeteyi arayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, "Oralarda çelik kapı yok. Ben oraya gideceğim. Gelin birlikte bakalım" diyerek haberi yalanlamak istedi. Bunun üzerine Akşam muhabiri Mete Yılmaz operasyonun yapıldığı Gençlik Federasyonu Derneği'ne gitti ve Tanrıkulu'na haber verdi. CHP'li Tanrıkulu, yine polisin operasyon yaptığı, örgütün kontrolündeki Temel Haklar Derneği'nde olduğunu söyleyerek muhabiri oraya çağırdı. Hızlıca derneğe giden muhabir kapıda Sezgin Tanrıkulu ile karşılaştı. Kendisini tanıtınca Tanrıkulu muhabire, "Acil işim çıktı. Toplantım var. Sen telefonunu ve mailini ver ben fotoğrafları sana atarım" diyerek binadan uzaklaştı. Fakat hiçbir fotoğraf gönderilmedi.

Yaşanan bu ilginç olayı bire bir anlatan Akşam Gazetesi istihbarat müdürü Özkan Tamirak şu soruları soruyor: 

* En başından beri DHKP-C operasyonuna karşı çıkan CHP'nin, Genel Başkan Yardımcısı'nın terör örgütünün karargahları olduğu iddia edilen bir binada ne işi vardı? 

* Sabah erken saatlerde telefon açarak "Gelin oraya gidelim" diyen Tanrıkulu, 11 çelik kapılı Gençlik Federasyonu'na gitmekten neden son anda vazgeçti? 

* Kısa süre kaldığı Temel Haklar Derneği'nde ne konuşuldu? 

* Kendisine orada ne söylendi de apar topar Okmeydanı'nı terk etti? 

Konuyla ilgili üst düzey emniyet kaynaklarıyla da görüştüğünü söyleyen Tamirak kendisine verilen cevabı şöyle aktardı: "İsteyen her kişi yanına noter alarak o binalara gidebilir. Operasyona katılan 300 polis orada yaşananlara şahittir. Operasyonla ilgili tüm bilgiler ve görüntüler savcılık makamıyla paylaşılmıştır. Bizce hiçbir soru işareti ve şüphe uyandıracak bir şey yoktur."