CHP Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan adayı Sefa Sirmen, ''CHP'nin Kur'an kursu
açılımı''yla ilgili ''İnandığım için bu projeyi gündeme getirdim ama projenin takdimi biraz farklı oldu, bu proje 'Her mahalleye Kur'an kursu' değil, Kur'an kursu da verilebilecek 'Her mahalleye mahalle evi' projesidir'' dedi.
Sirmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, projenin CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal tarafından
desteklenmesinin memnuniyet verici olduğunu belirtti.
Projeye tepkilerin, projenin yanlış yorumlanmasından kaynaklandığını söyleyen Sirmen, projenin, içinde muhtarlıkların da bulunacağı çok amaçlı ''Mahalle Evi'' projesi olduğunu dile getirdi. Sirmen, şunları söyledi:
''İnandığım için bu projeyi gündeme getirdim ama projenin takdimi biraz farklı oldu. Bu proje 'her mahalleye Kur'an kursu' değil, Kur'an kursu da verilebilecek 'her mahalleye mahalle evi' projesidir. Mahalle Evi'nde emeklilerimiz orada
gazete,
dergi, kitap okuyup, sohbet ederek
vakit geçirebilecek. Öğrencilerimiz okul çıkışlarında etüt yapabilecek,
ders çalışabilecek. Hazırlık kursları, dil kursları, bilgisayar kursları verilebilecek çok amaçlı bir mahalle evi olacak. Bunun içinde de yaz tatillerinde Kur'an öğrenmek isteyenlere, anlamını bilmek isteyenlere müftülüklerle
işbirliği yapılarak, onların
tayin edeceği eğitmenlerce
Kuran da öğretilebilecek.''
-KUR'AN KURSLARININ DURUMU-
Kur'an kursu konusunda büyük sıkıntılar yaşandığını, suistimaller olabildiğini öne süren Sirmen, yatılı okullar adı altında açılan Kur'an kurslarının farklı amaçlara
hizmet edebildiğini savundu. Söz konusu Kur'an kurslarında çocukların can güvenliği bulunmadığını da iddia eden Sirmen, geçen yıl Konya'da yatılı Kur'an kursunun çökmesi sonucu 16 çocuğun yaşamını yitirdiğini anımsattı.
Sirmen, şöyle devam etti:
''Mahalle diplerinde, bodrum katlarda buna benzer pek çok faaliyet var ama maalesef göz ardı ediliyor, görmezlikten geliniyor. Bunları denetim altına almak, daha sağlıklı koşullarda hizmet verilmesini sağlamak belediyelerin görevidir. Biz olaya böyle baktığımız için bu projeyi
seçim bildirgemize aldık. Şinasi Öktem ile birlikte bir canlı yayına katıldım. O da önce tepki göstermiş. Ben konuyu açıkladıktan, projeyi anlattıktan sonra 'bize böyle takdim edilmedi' dedi ve destek verdi. Mahalle evinde verilecek pek çok kursun içinde bir tanesi de Kur'an kursu olacak, konu bundan ibaret.''
"BU BİR AÇILIM DEĞİLDİR, BİR ANLAMDA GÖREVDİR"
CHP Grup
Başkanvekili Hakkı
Suha Okay, Kur'an kursunun, bir açılım değil, görev olduğunu ifade ederken, CHP Grup Başkanvekili Kemal
Anadol, din eğitiminin,
Diyanet İşleri Başkanlığının
yetkisinde bulunduğunu söyledi. Anadol ve Okay, yeni seçilen
Parlamento Muhabirleri Derneği Yönetim Kurulu üyelerini ziyaret etti. Göksel
Bozkurt başkanlığındaki yeni
yönetime başarılar dileyen Anadol, parlamento muhabirlerinin, parlamentonun ayrılmaz parçası olduğunu vurguladı.
Grup Başkanvekilleri, ziyarette, gazetecilerin gündemdeki konulara ilişkin sorularını da yanıtladı. CHP'nin Kocaeli Belediye Başkan adayı Sefa Sirmen'in, Kur'an kursuyla ilgili açıklamalarına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Anadol, Türkiye'de eğitimin birliği ilkesinin, din eğitiminde daha fazla geçerli olduğunu belirtti.
Kaçak Kur'an kurslarına, devletin denetimi dışındaki kaçak eğitime karşı çıktıklarını ifade eden Anadol, ''Kaçak, illegal olduğu için zaman zaman hem tarikatların egemenliğine giriyor, hem de Konya'da olduğu gibi tüp patlamasıyla çocuklarımız can veriyor. Dramatik olaylara
tanık oluyoruz'' dedi.
Yargı kararlarının bulunduğuna işaret eden Anadol, din eğitiminin tek olduğunu, bu eğitimi de Diyanet İşleri Başkanlığının verdiğini anımsattı.
Anadol, Sirmen'in dün, ''Bir mahallede gençler toplanıp, 'imkanımız yok, paramız az,
İngilizce kursu için
yardım istiyoruz' derse, yer tahsis ederim, aynı şekilde 'anlamıyla beraber Kur'an öğrenmek istiyoruz' derlerse de yer tahsis eder, Diyanet'e başvururum. Belediye olarak, din eğitimi yaptırma görevim ve yetkim yok. Bu yetki Diyanetindir. Yapacağım, o mahallede yer tahsis edip, imkan tanımaktır'' şeklinde açıklamalarda bulunduğunu söyledi. Anadol, CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal'ın söylediğinin de bu olduğunu dile getirdi.
AK Parti'nin ise böyle yapmadığını belirten Anadol,
Pendik Belediyesinin, bir profesöre evlilik, medeni hukuk, sosyal ilişkilerle ilgili
kılavuz yazdırıp bastırdığını belirtti. Anadol, burada, 9 yaşındaki kızların evlenebileceği, kadınların dövülebileceği, eşin
hasta olması halinde 2.,3. evliliğin nasıl yapılacağının yer aldığını ifade etti. Anadol, ''Merkezi bir din eğitimi söz konusudur o da ancak Diyanetin yetkisinde olur'' dedi.
-''MEKAN TAHSİS EDEBİLİR''-
CHP Grup Başkanvekili
Hakkı Suha Okay da bu konudaki anayasa düzenlemesi,
Anayasa Mahkemesi ve
Danıştay kararlarına dikkati çekti. Okay, yasaya göre, belediyelerin Kur'an kursu veremeyeceğini ancak bu eğitimi almak isteyenlere, mekan tahsis etmeye izin verdiğini anımsattı.
Kur'an kursunu sadece Diyanet İşleri Başkanlığının verebildiğini ifade eden Okay, ''Maalesef Türkiye'de tarikatlar, cemaatler, farklı yapılaşmalar, kaçak Kur'an kursu açıyorlar, tarikat inançları doğrultusunda eğitim veriyorlar. Mesele, bu çarpık yapılaşmayı ortadan kaldırmaktır. Düzgün, doğru mekanda din eğitimi almak istiyorlarsa, din eğitimi verecek sorumlu kurumlar tarafından bunun alt yapısında, mekan tahsisidir. Bu bir açılım değildir, bir anlamda görevdir.
Medya açılım olarak değerlendirdi. Böyle bir şey olursa, mekan tahsis ederim diyor.'' diye konuştu.
-''SORUYU ŞIK BULMADIM''-
CHP'ye katılan çarşaflı üyelerin, dün rozetlerini çıkardığını anımsatarak, ''CHP çarşafa dolandı'' şeklinde yorumlar yapıldığını belirten gazeteciye Anadol, ''Bu soruyu kibar, şık bulmadım.
Başbakan gibi davranmak istemiyorum ama çarşafa dolanmak, siyasal olarak ve gazeteci sözlüğünde pek şık deyim değil'' karşılığını verdi.
''CHP'nin çarşaf
açılımı diye bir açılımı hiçbir zaman olmadı'' diyen Anadol, Baykal'ın ve CHP sözcülerinin, böyle bir açılımdan bahsetmediğini, başkalarının bu açılımı yakıştırdığını ifade etti. Anadol, 4 bin kişinin partiye katıldığını, 4 kadının ise çarşaflı olduğunu anımsatarak, ''Bu rozeti takmıyorum'' demenin, kadına saygısızlık olacağını söyledi.
Anadol, çarşafın, siyasal değil, geri kalmışlığın simgesi olduğunu belirterek, ''Türkiye'de kadınların çarşaf
tercihi yüzde 2-2,5'u geçmez. 30 yıl önce Erzurum'dan gelip, halen
Taksim Meydanı'nı görmemiş İstanbullular var varoşlarda. Varoşlarda herkesin 1 oyu olduğuna göre, siyasal ağırlığı olan yerler. CHP, baştan varoşlardan oy alamayacağım diye
politika izlemeye karar verirse, yanlışı o zaman yapar. CHP'ye gelmek isteyen gelir, gitmek isteyen gider. Bütün partiler için aynı şey geçerli. Kişilerin özgür iradesine bağlı bir olay, siyasal tercih meselesi. Bizim böyle bir açılım politikamız da olmadı'' diye konuştu.
AA