Halen
tutuklu Alaçatı, Güzelbahçe ve Yalıkavak başkanlarını da meclis üyeliğine
aday gösteren
CHP,
yasayı ‘hülle’ yoluyla aştı.
YEREL
seçimlerde ‘yolsuzluklarla mücadele’ sözü veren CHP, ‘
yolsuzluk ve rüşvet’ suçlamasıyla gözaltana alınan ve haklarında
dava açılan partili başkanlarını yeniden aday gösterdi. İhale çetesi kurmakla suçlanan ve 124 gün cezaevinde kalan
Edirne Belediye Başkanı
Hamdi Sedefçi ile rüşvet ve yolsuzluk iddiasıyla halen tutuklu
İzmir Güzelbahçe ve Alaçatı belediye başkanları yine aday yapıldı.
CHP listelerindeki en çarpıcı isimlerden biri, Edirne Belediye Başkan adayı
Hamdi Sedefçi oldu. Edirne
Emniyet Müdürlüğü’nün düzenlediği Arasta Operasyonu kapsamında 7
Mart 2008`de tutuklanan CHP’li Sedefçi,
İçişleri Bakanlığı tarafından açığa alındı. Sedefçi, 124 gün tutuklu kaldı ve Edirne 2’nci Ağır
Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan ve görevine iade edilen Sedefçi için 205 sayfalık iddianameyle 51.5 yıla kadar
hapis cezası istendi.
TUTUKLU BAŞKANA ADAYLIK FORMÜLÜ
CHP halen tutuklu bulunan başkanlarını da ‘Vekillik’ formülüyle aday gösterdi. Sarmaşık Operasyonu kapsamında tutuklanan CHP’nin Güzelbahçe Belediye Başkanı Ertan Avkıran’ın yerine yine aynı
operasyon kapsamında gözaltına alınan ancak daha sonra serbest bırakılan CHP’li
Meclis üyesi Mustafa İnce’yi aday gösterdi. Tutuklu bulunan Avkıran ise birinci sıradan Belediye Meclis üyeliğine aday oldu CHP’nin bu formülle Avkıran’ın seçimlerden sonra
tahliye olması halinde İnce’yi
istifa ettireceği, boşalan belediye başkanlığı koltuğuna meclis içinde yapılacak seçimle yeniden Avkıran’ı oturtmayı planladığı iddia edildi.
FARE KAPANINA ‘VEKİL’ OYUNU
FARE Kapanı Operasyonu kapsamında tutuklanan CHP’nin Alaçatı Belde Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç’ın yerine meclis içinden seçilen
Muharrem Özen aday gösterildi. CHP tutuklu Dalgıç’ı yine birinci sıradan belediye meclis üyesi adayı olarak gösterdi. CHP’li
Muğla Bodrum Yalıkavak Belediye Başkanı
Mustafa Saruhan da,
bakanlık tarafından görevden alındı ve hakkında açılan dava sürüyor. Ancak Saruhan yine aday listelerinde CHP Yalıkavak Belediye Başkan adayı olarak yer buldu.
CHP: SUÇLU DEĞİL
star’a konuşan İzmir CHP İl Başkanı
Rıfat Nalbantoğlu, tutuklu başkanların aday gösterilmesiyle ilgili olarak, şu açıklamayı yaptı: ‘Ben başkanlarımızın masum olduğuna inanıyorum. Mahkeme süreci devam ediyor. Mahkeme ile suç henüz sabit görülmemiş. Dolayısıyla şu an suçsuz olarak bakmak zorundayız. Devam eden yargı süreci var. Mahkeme sonuçlanmadan suçlu demek doğru olmaz.’
Almanya dosyası ‘ÇAKMA’ ÇIKTI
CHP MYK üyesi Ali Kılıç’ın, ‘
Deniz Feneri’nin kara para aklama dosyaları’ diye duyurduğu, CHP lideri
Baykal’ın da parti grubunda gösterdiği belgeleri resmi makamlar doğrulamadı.
Almanya’nın, Deniz Feneri e.V. dosyasını halen
Türkiye’ye iletmediği belirtilirken, Kılıç’ın dosyası ‘kuşkulu’ bulundu. Kılıç’taki belgelerin, Almanya’da, dava sürerken, savcılığın, zanlı,
dernek ve kuruluşlardan incelemek üzere istediği belgeler olduğu öğrenildi.
Dava dosyasının geçikmesinin sebebi ise,
Adalet Bakanlığı’nın dava dosyası ili birlikte zanlılara ilişkin bazı bilgileri de talep etmesi olduğu belirtildi. Almanya’nın 3 binden fazla belgeyi içeren dosyayı hafta sonuna kadar Türkiye’ye göndereceği kaydedildi. Almanya
Adalet Bakanı Bakanı Brigitte Zypries’in
pazartesi Türkiye’ye gelerek davayı Bakan Mehmet Ali
Şahin ile görüşecek.
Siyaset malzemesi yaptılar
ADALET Bakanı Mehmet
Ali Şahin, CHP lideri
Deniz Baykal’ın ‘İşte Deniz Feneri e. V. dosyası. Ne bekliyorsun’ diye gösterdiği dosya konusunda sert konuştu. Şahin dosyanın Almanya’dan üçüncü kez diplomatik yolla istendiğini hatırlatarak ‘Ülkeler gazeteciler vasıtasıyla bilgi almaz’ dedi. Şahin şunları söyledi: ‘Baykal, Türkiye’nin bir başka ülkeden isteyeceği bilgi ve belgeyi sadece diplomatik yolla isteyebileceğimizi ve bunun da yolunun
Dışişleri Bakanlıkları ve diplomatik misyonlar olduğunu çok iyi bilir. Eğer Alman makamları
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin istediği dosyayı, Türkiye’ye göndermeden önce CHP’nin
Merkez Yürütme Kurulu üyesi ve eski bir gazeteciye vermişse,
Dışişleri Bakanlığı kanalıyla da Alman makamlarından bu konuda açıklama beklediğimizi ifade etmek istiyorum.’
CHP’liler Sevigen’in istifasını istiyor
CHP lideri Deniz Baykal’ın sağ kolu, CHP Genel Sekreter Yardımcısı
Mehmet Sevigen hakkındaki iddialar ve yaptığı açıklama nedeniyle partide sıkıntı yarattı. Sevigen’in aracılık ve kar payı protokolünü kabul etmesinin ardından CHP Sözcüsü Mustafa
Özyürek, ‘Ortada hukuki ya da yasal açıdan bir sorun yok ama etik sorun olabilir’’ dedi. Özyürek, partisinin MYK’sının ardından bir grup gazetecinin sorusu üzerine bir millet
vekilinin ticari ilişkilerinde özenli davranması
gerektiğini vurguladı.Özyürek, MYK’da Sevigen hakkındaki iddiaların konuşulmadığını söyledi.
İstanbul Milletvekili Ali Topuz da Sevigen’in istifa etmesi gerektiğini belirterek ‘Benim bir beklentim var. Bir şey çıkması lazım. Bir
tedbir alınacaktır. Şahsi görüşüm, gereğini yapmalı’ dedi. CHP eski Parti Meclisi üyesi
İzzet Çetin de, Sevigen’in partinin yüz karası olduğunu savunarak, ‘Kimsenin ‘benim hırsızım’ deme hakkı yoktur’ dedi.
DİŞLİ’DEN NE FARKI VAR
DSP Denizli Milletvekili
Hasan Erçelebi, Sevigen’in CHP’nin görevden alınmasında etkili olduğu
Şaban Dişli’den daha fazla hakkında iddia bulunduğunu belirterek, şunları söyledi: ‘CHP’nin Şaban Dişlisi tabiri Dişli’ye haksızlık. Çünkü Sevigen’le ilgili iddialar daha vahim. Kılıçdaroğlu’nun yüreği yetiyorsa Dişli’nin belgelerini eline nasıl aldıysa, Sevigen’in belgelerini de açıklasın.’ NEŞE SARIDOĞAN
‘Fiili başkanlık’ CHP’yi yakar
Gürsel Tekin’in ‘fiilen il başkanlığı‘ yapmasının CHP’nin
Hazine yardımının kesilmesine neden olabileceği belirtildi.
CHP İstanbul Büyükşehir ‘
Belediye Meclisi Başkanı’ adayı Gürsel Tekin’in CHP
İstanbul İl Başkanlığı’nın devam edip etmediği sorusu dün
cevap buldu. Tekin, yasa gereği İl Başkanlığı görevinden 1
Aralık’ta istifa ettiğini belirterek ‘Ama yerime atama yapılmadığı için ben devam ediyorum’ dedi. Tekin istifa ettiği için, CHP’deki resmi yazışmalar CHP İstanbul İl Sekreterliği tarafından yapılmaya başlandı. Ancak CHP İstanbul İl Sekreteri Battal İlgezdi de
Ataşehir Belediye Başkan adaylığı için istifa ettiğinden, bu görevi vekaleten Uğur Afacan üstlendi. Ancak, Gürsel Tekin’in CHP İl Başkanı gibi seçim sürecinde aktif yer alması ve açıklamalar yapması da dikkat çekti. star’ın bu duruma ilişkin sorularını yanıtlayan Tekin, ‘İki ay önce CHP İstanbul İl Başkanlığı’ndan istifa ettim. Yerime bir il başkanı atanmadığı sürece ben il başkanıyım. Geleneklerimizde de var. Ben 20 yıl önceki başkana başkanım diyorum. Ama aday olduğum için zorunlu istifam söz konusu’ diye konuştu. Konuşmalarında hala ‘CHP İl Başkanı’ imiş gibi demeç veren Tekin için CHP Genel Merkezi’nin de ‘İl Başkanı’ sıfatını kullanması karışıklığın devam etmesine neden oldu. Tekin’in ‘fiilen İl Başkanlığı’nı devam ettirmesinin yasaya karşı ‘hülle’ durumunu doğurduğunu savunan hukukçular, konunun yaptırımı olabileceğini belirttiler. Tekin’in
adaylık sürecini ve açıklamalarını değerlendiren Doç. Dr. Adnan Küçük, savcının dava açması durumunda
Anayasa Mahkemesi’nin hazine yardımını kesme kararı bile verebileceğini söyledi.
İstifa resti kendi akrabaları içindi
CHP’DE istifa fırtınası estiren Gürsel Tekin’in CHP Genel Merkezi ile yaşadığı gerginliğin seçimde belediye meclisi üyeliklerine aday göstermek istediğini yakınlarının listelere alınmamasından kaynaklandığı ileri sürüldü. Gürsel’in aday gösterilmemesine tepki gösterdiği isimler arasında olduğunu öne sürülen CHP’li Meclis üyesi Hüseyin Sağ, star’a şunları söyledi: ‘Gürsel Tekin’in istifa etme girişiminin asıl nedeni yakınlarının listeye alınmamasıyd. Bir yakınını sokabildi. Ama asıl istediği kişiyi listeye alamadı. Listeleri belirleyen komitede Mehmet Sevigen, Deniz Baykal,
Mustafa Özyürek ve
Yılmaz Ateş var.’
STAR