CHP'ye kapatma davası açtıracak ihbar yazısı!... Ben de zannediyordum ki, yaptığımız yalnızca fikri mücadele.. Okuyucuya farklı bir pencere açmak.. İnandığımıza inandırmak.. Gerekli hallerde polemik yapmak!.. Ona buna laf yetiştirmek!.. Ezber bozmak, aykırı olmak ama ‘makul'u bulmak.. Evet, ben böyle düşünüyordum.. Lakin o kadar basit değilmiş!.. Bilmiyordum öğrendim, benim çok daha önemli bir görevim varmış meğer!.. Bir siyasi partiye kapatma davası açılabilmesi hususunda yazılarım, yorumlarım ihbar kabul edilebiliyormuş.. Böyle bir ‘yazı-yorum' ihbarıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı bir siyasi parti hakkında inceleme başlatabiliyormuş.. Valla ben demiyorum.. Cumhuriyet Başsavcısı diyor.. Abdurrahman Yalçınkaya; “ Köşe yazarlarımızın yorumlarını ve konuyla ilgili haberleri ihbar kabul ediyoruz.”... ‘Meğer ben ne kadar önemli bir adammışım da haberim yokmuş!...' diye düşündüm bir an.. Sonra birden kafama dank etti.. ‘Hadi canım, boşuna havaya girme!..' dedim kendi kendime.. Zira birçok yazar gibi ben de ihbar tadında onca yazı kaleme almıştım vakti zamanında.. Peki bu ‘ihbar yazılarım'dan dolayı herhangi bir inceleme başlatılmış mı? Sonuç çıkmış mı?.. Hayır.. Hiçbirini kaale almamış başsavcı.. Google'dan, gazete kupürlerinden, yazar yorumlarından delil toplayarak AK Parti'ye dava açan başsavcı, hadi benim eften püften yazılarıma itibar etmedi diyelim!.. Yıllardır köşe yazarı olarak görev yapan onca aydının da mı kıymeti harbiyesi yoktu?... Yoktu demek ki.. ... AK Partili vekiller Avni Doğan ve Ahmet Aydoğmuş'un ‘kontra fişleme ve kan tahlili' açılımlarından dolayı haklarında inceleme başlatmış başsavcı.. Keza AK Parti yönetimi de bu vekilleri disiplin kuruluna sevk etti.. Diğer taraftan çakma solcu ‘Nuray Mert'in ‘Sivil Dikta' ihbarını, diğer bir deyişle ‘evdeki bulgurdan yani askeri vesayetten olmayalım' feryadını değerlendirmiş başsavcı!.. AK Parti hakkında bir inceleme de oradan başlatmış.. (Ahmet Kekeç kibar adam.. ‘Fikir anası şimdi rahat uyusun' diyor.. Kusura bakmayın ama ben o kadar kibar değilim.. Bence kına yaksın..) Benim isyanım işte buna.. Benim ihbarlarıma kulak veren yok.. Lakin çakma solcu, bulgurcu Nuray'a itibar çok!!!... Haliyle komplekse kapılıyor insan!.. ... AK Parti'ye ‘laikliğe aykırı eylemlerin odağı olmak'la kapatma davası açan başsavcı, MHP'yi neden es geçmişti, hala anlamıyorum.. Öyle ya, başörtüsü serbestisi adına anayasa değişikliği öneren ve iktidara ‘hadi gel, maçan yiyorsa değiştir, bizden tam destek..' diyen MHP'ydi.. Bu durumda AK Parti laikliğe aykırı eylemlerin ‘odağı' ise, MHP de bu suçun ‘ortağı' olmaz mı?!.. O kadar ihbar yazısı yazdık, başsavcı okumadı mı? 2007 seçimlerinde CHP seçim meydanında başörtüsü dağıttı.. Baykal, gitti kara çarşafa rozet taktı... Yerel seçimlerde CHP İzmit adayı Sefa Sirmen ‘Her Mahalleye Kuran Kursu' açılımı başlattı.. Ben de ihbar ettim!!.. Din sömürüsü var dedim.. En az 10 yazı kaleme aldım bu ‘laikliğe aykırı eylemler'den dolayı?!!.. Lakin bırakın dava açmayı en küçük bir inceleme dahi olmadı.. Neden?.. CHP'nin laikliği kendinden mi menkuldü?!.. ... Daha önce sadece Anayasa Mahkemesi'nin kapısında nöbet bekliyordu CHP'li vekiller.. Şimdi Silivri'de de nöbetçiler var.. “Silahlı örgüt kurmak, hükümeti ortadan kaldırmak, Anayasa'yı zorla değiştirmek..vs,” suçuyla yargılanan Ergenekon sanıklarına destek veren ve başta Baykal olmak üzere davanın gönüllü avukatlığını üstlenen CHP'li vekiller hakkında ihbar mahiyetinde onca yazı kaleme aldım.. ‘Bu demokrasiye aykırı eylemlerin odağı olmaktır..' dedim.. Bu ‘cuntacılığı, şiddeti, terörü alenen destekleyen eylemlerin odağı olmaktır..' dedim.. Ama başsavcı itibar etmedi.. İhbar kabul etmedi!.. Benim neyim eksikti anlamadım?.. ... Hukuk devleti, yargının tarafsızlığı, bağımsızlığı diyordunuz öyle mi? AK Partili Ahmet Aydoğmuş ‘bunların kanı bozuk, tahlil etmek lazım..' dediğinde hakkında inceleme başlatıyorsun.. İyi güzel de, Abdullah Gül'ün Ermeni kökenli olduğunu iddia eden ve ‘Bugün etnik aidiyet, soyağacı kütükleriyle değil, DNA incelemeleriyle hukuki ve bilimsel geçerlilik kazanmaktadır..' diyen Canan Arıtman hakkında ne yaptın?.. Üstelik Gül tarafından açılan davada 1 TL'lik tazminat ödemeye mahkum olunca tehdit etmiş; ‘DNA raporlarıyla uğraştırmayın beni..' demişti Canan.. Irkçılığı ‘DNA incelemesi' safhasına kadar götürmüş bu vekili Hitler görseydi ‘Nazi Liyakat Madalyası' takardı... (O zaman biz de Naziye Canan derdik herhalde!) O kadar yazdık, yorumladık, ihbar ettik, ama başsavcı kılını bile kımıldatmadı!.. ... Demek ki her köşe yazarının yazısından ihbar olmazmış.. Demek ki başsavcının ‘köşe yazarlarımızın yazılarını, yorumlarını ihbar kabul ediyoruz..' derken orada kastettiği ‘köşe yazarları'ndan değiliz biz.. Yazar ayrımcılığı var burada!.. ‘Evdeki bulgurla iktifa et, pirinç senin neyine!..' diyen bulgurcu 'mert(!)' yazarın yorumu dahi ihbar kabul edilebilirmiş.. Ama bizimki asla.. Ve şunu artık çok iyi anlıyoruz ki, statükoya bağlı, Ankara partisi olduktan sonra, siyasiler ne halt ederlerse etsinler haklarında inceleme falan başlatılmazmış!.. Evet efendim, bu ülkede gerçekten yargı reformuna ihtiyaç var.. Yargıyı AB standartlarına taşıyacak bir reform.. Lakin bunu yapamıyorsanız, tek maddelik basit bir anayasa değişikliği yapın bari.. Başsavcının sadece ‘faydalanılacak yazarlar'ın yazılarını değil, tutuklanacak ya da iflahı kesilecek yazarların da yazılarını ihbar kabul etmesini zorunlu kılacak bir değişiklik!!.. Hiç olmazsa bizim de hukuka bir katkımız olsun!.. HİKMET GENÇ - STAR GAZETESİ