Seçim çalışmaları için Mersin'de bulunan
Çağlayan Suphi Öner Öğretmenevi'nde üreticilerle görüştü.
Basına kapalı gerçekleştirilen toplantı sonrası gazetecilerin 'korumasını kovdu' şeklindeki sorularını cevaplayan Çağlayan, ''Kim niye yazmış anlamakta zorluk çekiyorum" dedi.
"Haberi yazan arkadaşıma özellikle rica ediyorum; böyle bir 'kovdun' kelimesi benim ağzımda olmaz" diyen Çağlayan, "Kovuldun şeklinde söylemedim, (sen görevini bırakıyorsun Ankara'ya dönüyorsun) dedim. 'Kovuldun' kelimesini yazan, neye göre yazmış? Herhalde gazeteci kardeşimiz, benim bu davranışımdan çok etkilendi, kendine sahip çıkmam hoşuna gitti, 'kovuldun' şeklinde yazdı'' diye konuştu.
Yanında çalışanların devletin memurları olduğunu hatırlatan Çağlayan şöyle devam etti: "Benim yanımdaki arkadaşların, hiç kimseye kötü söz söyleme, kötü davranışta bulunma gibi hiçbir şekilde hakları olamaz. Benim kendimde görmediğim hiçbir hakkı, başkası kendinde göremez. Dolayısıyla arkadaşımız biraz aşırı şekilde basın mensubu arkadaşlarımıza, oradaki bazı arkadaşlarımıza ağır şeyler söylemiş. Basın mensubu arkadaşlar söyledi, ben bir şey duymadım. Sordum 'kim olduğunu biliyor musunuz?' dedim, gösterdiler. Arkadaşımıza da sordum. Benimle çalışan insanların benimle beraber olan insanların hiçbirinin, insanlara karşı en ufak bir küçültücü söz, en
küçük bir
hakaret yapma hak ve özgürlükleri yoktur.''
Erdemli ilçesinde de kendisine yönelik saldırı girişimi olduğunu ifade eden Çağlayan ''Erdemli'de bir meczup bir
akıl divanesi insan kalkıp orada bana saldırıda bulunmak istedi. Kendisini çağırdım, görüştüm. Baktım ki zavallı biri. Böyle bir ortamda
siyaset yapıyorum. Ben milletle iç içeyim, milletle
arama zırh koyamam'' şeklinde konuştu.
(CİHAN)