M. Zafer Çağalayan, yaşanan küresel
krize rağmen, IMF'siz
ekonomik kriz atlatmış bir
Türkiye'nin olduğunu dile getirerek, "IMF ve AB. Türkiye'ye her zaman çifte standart uygulamış iki yüzlü kuruluşlardır" dedi.
Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, AKP Parti Milletvekilleri Ahmet Uzun, Nebi
Bozkurt, Çiğdem
Münevver Ökten, Mersin
Ticaret ve
Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut, AKİB Koordinatör Başkanı Ali Kavak, ihracatçılar ve işadamlarını katıldığı yemekte konuşan Bakan Çağlaya, Türkiye'nin 500 Milyar dolar ihracat hedefinde emin adımlarla ilerlediğini belirterek, "Türkiye'de Temmuz ayının 8 günlük ihracat rakamı geçen yılın aynı dönemine göre ihracatta yüzde 40'lık artış olduğunu gösteriyor. Türkiye'nin gelişmesinden endişe edenler baykuşlar gibi ortaya çıktı. Aman Türkiye yüzde 11
büyüme gösterdi. Büyüyen Türkiye'nin enflasyon rakamları geriye gidiyor. Geçmişte bizi çok kandırırlar, kandırdıklarını zannederlerdi. Biz Türkiye büyüsün derdik. Ortalama yüzde 7 büyüsün ama enflasyon da düşsün derdik. Bize yanlış söylüyorsun derlerdi. İkisi birden olmaz derlerdi. Eğer büyüyorsan enflasyon artar derlerdi. Ben de 'Büyümeyen bir Türkiye'de enflasyon düşse ne olur düşmese ne olur' derdim. Türkiye'de ticaret, ekonomi durmuşsa enflasyon eksilere düşse ne olur. Bugün bize o öğütleri veren profesörlerin yüzleri kızarıyordur. Bir taraftan enflasyonu tek haneye düşürürken,
ülkeyi büyüttük. Bu Türkiye'nin kanını emmeye çalışanların tezgahı. Faiz lobisinin tezgahı.
Merkez Bankası'na
baskı yapıp Türkiye'nin büyümesinin önüne geçmeye çalışıyorlar. Onlar geçmişteki Türkiye'yi istiyorlar. Dışa bağımlı, diz çökmüş dışarıdan talimat alan bir Türkiye istiyorlar" diye konuştu. Yaşanan küresel krize rağmen Türkiye'nin her geçen gün büyümesini sürdürdüğüne dikkat çeken
Çağlayan, "İMF'siz ekonomik kriz atlatmış bir Türkiye ortada duruyor. Bir taraftan Türkiye'nin gelişmesini engellemeye çalışırken diğer taraftan
faiz lobisi dünyadan topladıkları paraları Türkiye'ye Merkez Bankası'na getiriyor. Tüm insanlarımızın tasarrufunu sömürmek istiyorlar, onlara geçmiş olsun. Şimdi artık güçlü bir hükümet ve baş
bakan var. IMF ve AB Türkiye'ye her zaman çifte standart uygulamış iki yüzlü kuruluşlardır. 10 yıl önce 1 milyar dolar borç almak için İMF kapısında diz çöküp oturmuştuk. Bugün 4.5 milyon dolara borcu düşürmüş bir hükümet var. Merkez Bankamızın döviz ve
altın rezervleri 99.5 milyar dolara çıkmış. Merkez Bankası'nın kasası para dolu. Biz tasarrufa önem veriyoruz" dediYeniden yapılandırılan
Ekonomi Bakanlığı'nın Türkiye'nin
dış ticaretine ağırlık verip cari açığın belini büküp,
dış ticaret açığı konusunda önemli hedefler gerçekleştireceğini kaydeden Çağlayan, şunları söyledi:"Yükümüz arttı ama biz yük almaya geldik. Dışarıdan
ithal etmek zorunda kaldığımız ürünlerin Türkiye'de yapılmasını sağlayacağız. Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğü'nü ortaya koyup 2012'de yeni bir
teşvik sistemini hayata geçireceğiz. Yabancıların Türkiye'de yatırım yapmasını sağlayacağız.
Enerjiyi bir kenara koyunca Türkiye dış ticaret açığında büyük rakamlara ulaşan bir ülke değil. 114 milyar dolar geçen yıl ihracat gerçekleşti. Enerji dışarıda tutulunca cari açık büyük bir açık değil. Türkiye doğalgaz lobisinin baskısı altında olunca dünyada enerjiyi en pahalıya kullanan ülke oldu. Ya kendiniz enerji üreteceksiniz ya dışarıdan enerji alacaksınız.
Allah bize petrol, doğalgaz vermedi. Rüzgar, güneş gibi önemli kaynaklarımız var.
Nükleer gibi önemli kaynaklar var. Kullanabildiğimizi buradan kullanacağız. Ülke büyüyorsa enerji ihtiyacı artar. İnsanların ekonomik refahı arttıkça
tüketim artıyor. Bu enerji 2023'te nasıl alınacak.
Doğalgaz ithal etmeye mi devam edeceğiz. O zaman cari açıktan kimse bahsedemez. Doğalgaz ithalatını kesmek için kendi kaynaklarımızı
ucuz hale getirmeliyiz. 85 milyar dolar kilovat saat enerji üretilecek. Bu konuda tüm güvelik önlemleri alınacak. Dış ticaret açığı, cari açığı her noktada inceliyoruz. Türkiye'de açık olan sektörlerin yatırımını teşvik edeceğiz. İthalatın önüne geçerek yeni bir teşvik politikası kuruyoruz. 2011-15 döneminde en büyük hedefimiz bu. Bu yatırım
üretim istihdam, ihracat demek. İthal ettiğimiz malı
ihraç edeceğiz. Dışarıdan gelen 1 doları ödemeyerek diğer taraftan 1 dolar ihracatı gerçekleştireceğiz. Böyle bir
model olacak. Bu yılın sonunda yapacağımız çalışmaları değerlendireceğiz."
(DHA)