Devlet Bakanı Zafer
Çağlayan, ''Zannediyorum çok kısa bir süre içerisinde
Libya'ya has olmak üzere, yeniden kredilerin 2 yıla kadar döndürülmesine, vade uzatılmasına imkan verecek bir
düzenleme yapılacaktır'' dedi.
Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği (
TOBB) tarafından gerçekleştirilen Türk-
Afrika,
Körfez ve
Ortadoğu İş Konseyleri Başkanlarının katıldığı ve bölgedeki son gelişmelerin değerlendirildiği toplantının açılışında bir konuşma yapan Bakan
Zafer Çağlayan, 28
Şubat itibariyle Karşılıklar Kararnamesi kapsamında kredilerin yenilenmesine ilişkin sürecin tamamlandığını hatırlattı.
Söz konusu kararnamenin yaşanan global
kriz nedeniyle çıkarıldığını belirten Çağlayan, bu konuyla ilgili
BDDK Başkanı Tevfik Bilgin'le görüştüğünü söyledi. BDDK'nın bu konu üzerinde çalıştığını söyleyen Çağlayan, ''Zannediyorum çok kısa bir süre içerisinde Libya'ya has olmak üzere kredilerin 2 yıla kadar yeniden döndürülmesine, vade uzatılmasına imkan verecek bir düzenleme yapılacaktır'' diye konuştu.
Türk firmalarının gerek
Mısır, gerek
Tunus'ta iş yaparken bankalardan kullandıkları kredilerin vadelerinin yaklaşması, teminat mektuplarının vadelerinin dolması konularını Bankalar Birliğiyle görüştüğünü de anlatan Çağlayan, Bankalar Birliğinin bu konuda gerekli desteği yapacağını bildirdi. Çağlayan, ''Bu noktada da önemli bir mesafe katettiğimizi ve Bankalar Birliğinin bu tür davranışlarının hepimiz tarafından fazlasıyla beğeni kazanacağını ifade etmek istiyorum'' değerlendirmesinde bulundu.
Yurt dışında çalışan ancak Türkiye'de
prim ödemeyen yaklaşık 8-9 bin civarında işçinin İş-Kur bünyesindeki mesleki eğitim programlarına çağrılarak bir taraftan bir meslek öğrenirken diğer taraftan
kazanç elde etmelerinin sağlanacağını belirten Çağlayan, şunları kaydetti:
''Yine bizim Müsteşarlığımız bünyesinde yapmış olduğumuz önemli bir çalışmada Türk
ihraç ürünlerinin
kanun çerçevesinde geri gelen
eşya mevzuatı düzenlemesi önemliydi. Çünkü bir kısım eşya gönderilememiş, bir kısım eşya gönderilmiş ama sahibine ulaşmamış, bir kısmı da gümrüklerde bekliyordu. Bunların tekrar
ülkemize getirilmesi noktasında ihracatçılarımızın, işverenlerimizin problem yaşamaması için KDV, ÖTV ve ithalat vergileri ödenmeden tekrar Türkiye gümrük bölgesine girmelerini sağlayacak bir çalışmayı da 4
Mart 2011 tarihi itibariyle gerçekleştirdik. Bu amaçla ihracat ürünlerinin yoğun olarak sevk edildiği
Ambarlı gümrüğü geçtiğimiz hafta sonu
mesai ücreti almaksızın bu görevi yaptı.''
-''İŞÇİLERİMİZİN, ŞİRKETLERİMİZİN DÖNMESİ BİR MOLADIR''-
Türkiye'nin
Ticaret Müşavirlerinin süratle tekrar yerlerine gönderildiğini yalnızca Libya'daki Ticaret Müşavirinin şu anda Türkiye'de olduğunu belirten Çağlayan, Libya, Tunus ve Fas'a heyetlerle gitmek istediğini kaydetti. ''İşçilerimizin, şirketlerimizin geri dönmesi sadece bir moladır. Bir ara vermedir. O
pazarlar tekrar bizim, Türk firmalarının girip iş yapacağı pazarlardır'' diyen Çağlayan, Türk iş adamlarının tekrar bu ülkelere gittiklerinde eskisinden daha fazla iş üstleneceklerini söyledi.
Mısır, Tunus ve Libya başta olmak üzere ihracatın ve ihracatçıların karşı karşıya kalabileceği problemlerden sıyrılınması ve ihracatın alternatif pazarlara kaydırılması konusunda talimatlar verdiğini de anlatan Çağlayan, ülke masaları aracılığıyla bu çalışmaların yürütüldüğünü bildirdi.
Ufak tefek de olsa sorun yaşanan, sorun yaşanacak olan ülkelerle ilgili bütün hazırlıkları yaptıklarını ifade eden Çağlayan sözlerini şöyle sürdürdü:
''Arkadaşlarımız alternatif pazar araştırması yaptılar. Tunus, Mısır ve Libya'ya en çok ihraç ettiğimiz ilk 15 madde ele alınarak bu maddelerin dünyadaki en büyük ilk 10 ithalatçısını arkadaşlarımız belirledi. Söz konusu ürünleri de Türkiye'nin en fazla ihraç ettiği ilk 10 ülkeye baktık. Bu üç ülkeye ihracatımız ağırlıklı olarak inşaat malzemeleri, otomotiv,
tekstil ve
gıda olmak üzere 4 sektörde yoğunlaşıyor.
İhracatımızın yoğunlaştığı sektörlerden inşaat malzemesi,
demir-çelik sektörü için Ortadoğu bölgesi en başlıca, en önemli pazarımız. Bu ürünlerin alternatif pazarları olarak
Rusya Federasyonu,
Kazakistan,
Azerbaycan ve
Türkmenistan olmak üzere Türk Cumhuriyetleri olduğunu arkadaşlarımız tespit ettiler. Motorlu kara taşıtları aksam ve parçaları ürün grubunda ithalatında dünyadaki en büyük ithalatçı AB ülkeleridir. Türkiye bu ürünleri Ortadoğu bölgesi dışında en çok AB ve
Rusya Federasyonuna ihraç ediyor. Yine bu ürün grubunda Ortadoğu bölgesinde yaşanabilecek pazar kayıplarının AB ülkelerine ve Rusya Federasyonu'yla telafisi mümkün görünüyor. Bunun içinde Pazartesi günü Odalar Birliği,
DEİK, TUSKOM, TİM'in bulunacağı Sayın Baş
bakan'ın katılımıyla önemli bir toplantı gerçekleştireceğiz.
Yine bu çalışmada ağırlıklı sektörlerden tekstil ve
giyim ürünleri grubunda öncelikli olarak Tunus'a ihracat yaptığımız, Mısır'a olan ihracatımızda ilk 15 ürün içerisinde olduğumuz, Libya'ya dönük ihracatımızda ise ilk 15 ürün içerisinde bu sektörün yer almadığı tespit edilmiştir. Bu ürün guruplarında AB ve
Balkan ülkeleriyle hali hazırda tekstil ve giyim ürünlerinin Türkiye'nin önemli ihraç pazarları arasında olması sebebiyle Ortadoğu ülkelerine alternatif pazarlar olarak
Bağımsız Devletler Topluluğu,
Balkanlar, AB ülkeleriyle, Uzakdoğu ülkeleri ön plana çıkıyor.''
Türkiye'nin gıda ürünleri sektöründe ağırlık olarak Tunus'a ihracat yaptığını belirten Çağlayan, gıda ürünleri ihracatında Ortadoğu bölgesinin ağırlığının fazla olduğunun da ortaya çıktığını söyleyerek, bu konuda önemli pazar kayıpları yaşanmasının muhtemel gözüktüğünü kaydetti.
Gıda sektöründe pazar kayıplarının AB ülkeleri pazarına girerek telafi edilebileceğinin ortaya çıktığını ifade eden Çağlayan, sadece bu ülkelere ve bölgelere değil dünyanın tüm ülkeleri ile bölgelerine ihracat yapılarak bu ülkelerden kaynaklanan sıkıntıların bertaraf edilebileceğini söyledi. Çağlayan bu çerçevede Sahraaltı Afrika, Latin
Amerika ve
Asya Pasifik ülkelerinin öne çıktığını bildirdi.
''Size soruyorum 1,9 trilyon dolar dünyada ithalat yapan bir Amerika'ya bizim 3,7 milyar dolar ihracat yapmamız acaba doğru bir rakam mıdır? Yani bunun ayıbını biz Amerika'ya mı yükleyeceğiz yoksa kendimize mi yükleyeceğiz?'' diyen Çağlayan, Türkiye'nin ABD pazarına girip kendisini yeterince tanıtıp tanıtmadığını da sordu.
Konuşmasında Japonya'da meydana gelen depremden duyduğu üzüntüyü de dile getiren Çağlayan, Türkiye'nin Japonya'ya geçen yılki ihracatının 266 milyon dolar, ithalatının da 3,3 milyar dolar olarak gerçekleştiğini söyledi. Çağlayan, Japonya'nın ihracatta Türkiye'nin öncelikli
hedef ülkeleri arasına katıldığını belirtti.