Canımızın yarısı Gazze'de kaldı

Bu sözler, birkaç gün önce Gazze'den Türkiye'ye gelen 18 yaşındaki Şada Elküjük'e ait:

Canımızın yarısı Gazze'de kaldı

"Bir anda her yerden bomba sesleri duyulmaya başladı. Korku içinde dışarı çıktığımızda bir bomba evimize isabet etti. Geride kalan ağabeyim, bombanın bir parçası kafasına geldiği için kanlar içinde kucağıma yığıldı." Yaşadığı korku ve acı gözlerinden okunan Şada, ailesinden dört kişiyle birlikte Kızılay'ın Pendik kampında yaşıyor. Gazze'de bombalar altında geçirdikleri iki haftanın kendilerine 2 yıl kadar uzun geldiğini söyleyen Şada, geride kalan babası ve üç kardeşi için çok endişeleniyor. Abisi Muhammed ise haftalar sonra ilk kez Türkiye'ye ayak bastıkları zaman karınlarını doyurabildiklerini anlatıyor. Büyükanneleri Kuzey Kıbrıslı olduğu için Türk pasaportu bulunan aile, konsolosluk yardımıyla Gazze'den çıkabilmiş. Mümkün olan en kısa zamanda tekrar memleketlerine dönmek isteyen Filistinliler, Türkiye'nin Ortadoğu'da çok özel bir yeri olduğunu da her fırsatta dile getiriyor. Şehrin her yerinde bombaların etkisiyle dev çukurların oluştuğunu söyleyen 23 yaşındaki Ahmet Elküjük, bu manzaralar eşliğinde memleketlerini terk ettiklerini ifade ediyor. Yollarda günlerdir gömülmeyen cesetler nedeniyle Gazze'nin korkunç koktuğunu ve nefes almakta bile büyük güçlükler çekildiğini vurgulayan Ahmet, "Sadece korku ve dehşet içinde birbirimize sarılarak Allah'a dua ettik." diyor. Ailenin diğer bir ferdi Muhammed Elküjük ise Gazze'de birçok yakınlarını feci şekilde kaybettiklerini belirtiyor. Haftalar sonra ilk kez Türkiye'ye ayak bastıkları zaman karınlarını doyurabildiklerini ifade eden Muhammed, Gazze'den ayrılışlarını şöyle anlatıyor: " Ninem Kıbrıslı olduğu için ailemizdeki herkesin Türk pasaportu vardı. Bombalamanın ilk günü evimiz yıkıldığı için akrabalarımızın yanında yaşamaya çalışıyorduk. 2 hafta sonra artık dayanamayacağımızı anlayınca Konsolosluğa başvurup yardım istedik. Onların çaba ve gayretleriyle günlerce uğraştıktan sonra Türkiye'ye gelebildik. Orada yaşadıklarımızı anlatabilmemiz mümkün değil. Sürekli havadan bombalar yağdığı için ölen bebek ve çocukların cesetleri bile yol kıyılarında duruyordu." Babası ve 3 kardeşinin hâlâ Gazze'de olduğunu söyleyen Muhammed Elküjük, bir abisinin ağır yaralı olduğunu belirtiyor. Ülkelerinden ilk defa çıktıklarını ifade eden Muhammed, "Babam hem yaralı kardeşimizi bırakmamak hem de memleketini terk etmemek için bizimle gelmedi. Biz kurtulduk ama onlar savaştan başka bir de açlıkla mücadele ediyor." diyor. Ailenin gelini Basma Elbarasi ise anne ve babasının Gazze'de yaşadığını söylüyor. Elbarasi sözlerini şöyle sürdürüyor: "24 yaşındayım ve kendimi bildim bileli etrafımda sürekli insanlar ölüyor. Normal ve insanca yaşamak nasıl bir şey bunu asla öğrenemedim. Canımızı kurtardık ama bütün ailemiz geride kaldı." ZAMAN
<< Önceki Haber Canımızın yarısı Gazze'de kaldı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER