Gül'ün, entelektüeller ve alanında uzman bilim adamlarıyla periyodik olarak bir araya gelmesini amaçlayan ''fikir sofrası'' buluşmalarının ilki, bugün gerçekleşti. Gül'ün, Çankaya Köşkü'nde Prof. Dr. İnalcık ve Prof. Dr. Halman'a verdiği öğle yemeğine Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen ile Gül'ün Dışişleri Başdanışmanı Gürcan Türkoğlu da katıldı. Prof. Dr. İnalcık ve Prof. Dr. Halman ile Mustafa İsen, yaklaşık 1 saat 30 dakika süren yemeğin ardından gazetecilere açıklama yaptılar. Prof. Dr. İnalcık, görüşmede her konuyu ele aldıklarını belirtti ve Cumhurbaşkanı Gül'ün fevkalade geniş bilgi sahibi olduğunu gördüklerini söyledi. Gül'ün, Akdeniz kimliği ve kültürü üzerine akademik ve kültürel araştırmalar yapmak amacıyla kurulması öngörülen Akdeniz Enstitüsü'nün kurulmasını tasvip ettiğini ve bunun için girişimde bulunacağını anlatan Prof. Dr. İnalcık, ''Yunanistan bizden çok daha faal, Girit'te böyle bir enstitü kurdu. Bizim geri kalmamız, Akdeniz dünyasıyla ilişki kurmamamız, Sayın Cumhurbaşkanını hayal kırıklığına uğrattı'' dedi. ''HEMEN HER KONUYA TEMAS ETTİK'' Prof. Dr. Halman'ın, sosyal bilimlerin daha iyi temsil edilmesi ve Türk edebiyatının yurt dışında daha iyi tanıtılması için bir akademi kurulmasına ilişkin teklifinin de Gül tarafından yakın ilgiyle karşılandığını ifade eden Prof. Dr. İnalcık, Gül'ün, Türk devletleriyle ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla bir sekreterya kurulması için çalışma yapıldığını belirttiğini aktardı. Cumhurbaşkanı Gül ile hemen her konuya temas ettiklerini ifade eden Prof. Dr. İnalcık, ''Sayın Cumhurbaşkanını bütün bu konularda çok bilgili ve çok müteşebbis gördük'' dedi. Prof. Dr. Halman da tarih, edebiyat, kültür, müzik, yeni kuruluşlar, Türk edebiyatı ve kültürünün yurt dışında tanıtılması konularını çok geniş bir yelpazede görüştüklerini kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül'ün açık fikirli olarak kendilerini dikkatle dinlediğini anlatan Prof. Dr. Halman, ''Açıkça, serbestçe, berrak olarak düşüncelerimizi, önerilerimizi sunduk. Umarız kendisi de bunlara ilgi gösterir'' diye konuştu. Prof. Dr. Halman, Yunus Emre ile ilgili akademik çalışmaların genişletilmesi, yurt dışında ''Yunus Emre evleri merkezleri'' kurulmasını sağlayacak enstitü kurulması düşüncesini de ele aldıklarını anlatarak, ''Türkiye'de de daha geniş Yunus Emre, tasavvuf, Anadolu inançları araştırmalarına başlamamız hususunda ilginç görüşmeler yaptık'' dedi. PROF. DR. İNALCIK: ''ILIMLI İSLAM'I KONUŞTUK'' Bu arada söz alan Prof. Dr. İnalcık, Cumhurbaşkanı Gül ile ''ılımlı İslam'' konusunu da konuştuklarını, bunun mezhepler arası anlayış farkından kaynaklandığını söyledi. ''Aslında Ilımlı İslam diye bir şey yok'' diyen Prof. Dr. İnalcık, ''Biz ve bütün Türk devletleri, Hanefi mezhebini takip ediyoruz. El Kaide ve Suudi Arabistan Hambeli mezhebini takip ediyor ve çok dar anlayışlı bir mezhep... Mesela mezar taşını küfür sayıyor. Hanefi mezhebinde 'İslam toplumunun benimsediği bir şey şeriata uygundur' anlayışı var. Yani Hambeli mezhebine göre ılımlı bir yaklaşımdır. İslam'ın itikadı her mezhepte aynıdır ama muamelat kısmında fikir ayrılığı vardır'' diye konuştu. ''TOPLANTILAR DEVAM EDECEK'' Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen de gazetecilerin, bu tür yemeklerin devam edip etmeyeceği ve bundan sonraki konukların belirlenip belirlenmediği yönündeki sorularını şöyle yanıtladı: ''Bu toplantı her iki taraf için de gayet memnuniyetle sona erdi. Sayın Cumhurbaşkanı da toplantıdan çok memnun kaldıklarını ifade etti. Sadece bir şeyler yenilip içilmedi, onun ötesinde 'fikir sofrasıydı'. Çok güzel şeyler konuşuldu geniş yelpazede... Bundan sonra da toplantılar devam edecek. Bundan sonraki toplantı için birkaç isim belirledik ama onların görüşlerini almadan bunu ifade etmem uygun olmayabilir. Periyodik biçimde bu faaliyetleri devam ettireceğiz. İstanbul'da da Cumhurbaşkanlığı'nın Tarabya yerleşkesinde bu faaliyetler yapılacak. İstanbullu önde gelen aydınlarla bu toplantılar devam edecek. Bunu Sayın Cumhurbaşkanı, kendi Cumhurbaşkanlığının en önemli faaliyet alanlarından birisi olarak görüyor. İmkanlar elverdiği ölçüde bu toplantılar devam edecek.'' ŞARAP İKRAMI Prof. Dr. Halman, bir gazetecinin, ''Atatürk'ün Çankaya sofralarında beyaz leblebi ve rakı ön plana çıkarmış. İçki ikram edildi mi?'' sorusunu, ''Beyaz leblebi yoktu ama şarap ikram edildi. 5 kişiydik 3'ü şarap içti. Biz içtik'' diye yanıtladı. AA