Çaresizliğin feryadı

Danıştay'ın, Egebank zararı nedeniyle Demirel ailesinin şirketlerine el konamayacağı kararı üzerine TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, "Faiziyle birlikte 4 milyar doları bulan Egebank zararı Türk toplumunun sırtına yıkılmıştır" dedi.

Çaresizliğin feryadı

Danıştay 13. Daire'nin 23 Haziran 2005 tarihinde el konan Demirel grubu şirketlerinin iadesine yol açan kararından sonra "Demirel dosyasını" kapattıklarını açıklayan Ertürk, kararın banka zararlarının topluma yükünün azaltılması için çıkarılan yasanın ruhuna aykırı olduğunu belirtti. Yargı kararlarının bağlayıcı olduğunu ve saygı duyduklarını ifade eden Ertürk, kararın eleştirilebileceğini kaydetti. Ertürk, Danıştay 13. Daire'nin verdiği kararı şöyle eleştirdi: "Bu kararla toplum Egebank'ın kötü yönetilmesinin, içinin boşaltılmasının maliyetini yüklenmiş olmaktadır. Bankanın tüm zararı, ailenin mal varlığı olmayan tek ferdinin üstüne yıkılmış oldu. Bu da alacağın tahsil edilemeyeceği anlamına geliyor. Bu kararla fon alacağını tahsil edemez duruma düştü. Kişisel olarak bütün millete geçmiş olsun diyorum. Artık tek yapacağımız Egebank zararından dolayı herkesin payına düşen parayı hesaplamak ve kamuoyuna duyurmaktır. Tüm toplum bu faturayı ödeyecek." El konduğu tarihte Egebank'ın zararının 1.2 milyar dolar olduğunu anlatan Ertürk, "Biz, el koyma kararıyla hiç olmazsa grup şirketlerine kullandırılan 500 milyon doları tahsil edebiliriz diye düşünüyorduk. Ama 1999 yılından beri işleyen faiziyle birlikte Egebank'ın Türkiye'ye maliyeti 4 milyar doları aştı. Hesap ortada." diye konuştu. Son olarak Göltaş'tan 58 milyon YTL'lik bir tahsilat yaptıklarını belirten TMSF Başkanı, "O da teselli ikramiyesi oldu. O tahsilatı da yasayı uygulama imkânı olduğu dönemde elde ettik." dedi. Danıştay'ın son verdiği kararla "Fon 5020 sayılı yasayı Egebank olayında uygulayamaz" dediğini dile getiren Ertürk, ilk kez meşhur yönetime el koyma maddesi olan Bankalar Kanunu'nun 15/7-a maddesinin yürürlüğü durdurulduğunu açıkladı. TMSF, Egebank davasıyla ilgili olarak mahkemeye bankanın tüm ailenin katılımıyla alındığına, çalıştırıldığına ilişkin onlarca kanıt sunmuş. Ama yeterli görülmemiş. Ertürk, "Bu bir hukuk olayı değil, bu bir yasaların yorumlanması olayı değil, başka bir olay toplumun takdirine bırakıyorum." dedi. Demirel ailesi ile hukuki ihtilaflar nedeniyle kamunun daha fazla zarar görmesini de istemediğini ve buna izin vermeyeceğini kaydeden Ertürk, "Ama Demirel dosyası nedeniyle karşılaştığımız yeni hukuki yorumların bize zarar verme potansiyelini görüyorum. Demirel dosyasını "Hepimize geçmiş olsun" diyerek kapatıyoruz. Egebank bir finansal ve hukuki dava almaktan çıktı, siyasal bir hüviyet kazandı, Biz de siyasetle uğraşmadığımız için bu Egebank olayından çekiliyoruz." diye konuştu. 'Tek çaremiz çıkan faturayı topluma göstermek' diyen TMSF Başkanı Ertürk, dava süreciyle ilgili yaşadıklarını şöyle anlattı: "İlk defa Demirel olayında farklı bir hukuki yorumla karşı karşıya kalıyoruz. Daha önce yargı tarafından tasdik edilen olaylar Demirel'de farklı yorumlanıyor. Demirel kararı bize bunu göstermiş oldu.Neredeyse pişmanlığa itiliyoruz. Buraya girmemiş olsaydık, belgeleri görmezden gelseydik, elimizdeki verileri görmezden gelseydik acaba diğer davaların sağlığına zarar vermez miydik diye düşünüyoruz. Gereken itirazlarımız olacak, ama neticeyi bekleyeceğiz. Orada irade belli olmuştur, söz söyleme hakkımız yoktur. Bundan sonra tek yapacağımız, topluma çıkan faturayı göstermektir. Yakında bunun, faturanın ne olduğunu duyuracağız." Ertürk, "TMSF'nin yaptığı gasptır" dediği için eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel hakkında kişisel olarak açılan davaya savcılığın, cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişinin herhangi bir suç işleme kastının olamayacağına hükmederek takipsizlik kararı verdiğini söyledi. ZAMAN
<< Önceki Haber Çaresizliğin feryadı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER