Eski DTP'li milletvekillerinin
yasanın sadece kendilerine uygulandığı yönündeki iddialarıyla ilgili olarak ise Çelik, "Şap ile
şeker birbirine çok benzer ama bunları karıştırmamak gerekiyor.
Anayasanın 14. maddesi kapsamındaki suçlar çok farklı suçlardır." dedi.
Çelik,
AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrasında, AK Parti Genel Merkezi'nde
basın toplantısı düzenledi. Çelik, basın mensuplarının gündeme yönelik sorularını
cevapladı.
"Arınç'a yönelik suikast iddiası sonrası Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 'TSK'ya karşı ölçüsüz suçlamalar yapıldığı' yönündeki sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Katılıyor musunuz?" şeklinde bir basın mensubunun sorusuna Çelik şu cevabı verdi:
"Ben Sayın Cumhurbaşkanımızın özellikle bazı şahısların hatalarından hareket ederek kurumların topyekun itham edilmesinin doğru olmadığı yönündeki görüşlerine katılıyorum. Her kurum içerisinde gerek eylemi, gerek söylemi ile yanlış yerde duran, yanlış yapan insanlar olabilir. Ama o şahısların hatalarından hareket ederek topyekun o kurumları suçlamak, o kurumları itham etmek onlara toptancı yaklaşmanın ben de hakkaniyetle bağdaşmadığını, hukukla bağdaşmadığını düşünüyorum. Biliyorsunuz suçların kişiselliği prensibi hukukun temel prensiplerinden birisidir. Bu
siyaset içinde de medya içinde de olabilir,
iş dünyasında da olabilir, yargıda da olabilir. Bir siyasetçi yanlış yaptığı zaman o siyasi partiyi, toptan itham etmek ne kadar doğru değilse, TSK içinde birisi yanlış hareket yaparsa, oradan hareket ederek bütün orduyu itham etmenin, TSK'yı
hedef almanın da doğru olmadığını düşünüyorum. Bu yargı için de böyledir, medya için de böyledir, iş dünyası için de böyledir. Dolayısıyla toptancı olmayalım ve şahıslardan hareket ederek onların mensup bulundukları kurumları toptancı bir suçlamayla karşı karşıya bırakmayalım. Bu yönüyle Sayın Cumhurbaşkanının açıklamalarına ben de katılıyorum."
Çelik, "Dün
Ankara Adliyesi'nde sekiz
subay ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldılar. Bir yandan da aramalar devam ediyor. Nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, "Bildiğiniz gibi bir
dava açıldığı zaman veya birileri hakim önüne çıkarıldığı zaman bir iddia ile çıkartılır. İki şık vardır, ya serbest bırakılacaktır, ya tutuklanacaktır. Böyle peşin hüküm içinde bulunmak, mutlaka tutuklanacaktır veya mutlaka serbest bırakılacakmış gibi birileri toto oynamaya kalkışırsa veya birileri bir tarafta diğerleri diğer tarafta olursa bu hukukla bağdaşmaz. Netice itibariyle bu konu yargıya intikal etmiştir.
Türkiye bir hukuk devletidir. Eğer yargımıza hukukumuza güveniyorsak, verdikleri kararlara da itibar etmek zorundayız, mesele bundan ibarettir.
Yargının el attığı bir meseledir. Bunun üzerinde çok fazla spekülasyon yapmanın da çok anlamlı olmadığını düşünüyorum." cevabını verdi.
ESKİ DTP MİLLETVEKİLLERİ İLE İLGİLİ DEĞERLENDİRME
"Eski DTP milletvekillerinin ifadeye çağırılmaları söz konusu olmuştu. Bu konuda partinizin görüşü nedir?" sorusuna karşılık da Çelik şunları söyledi: "Biliyorsunuz bu anayasanın 14. maddesi kapsamındaki suçlarla ilgili bir davadan söz ediyoruz. Ve bununla ilgili bir çağrıdan söz ediyoruz. Zaman zaman bu gündeme gelince AK Parti milletvekilleri ile ilgili diğer parti milletvekilleri ile ilgili de TBMM'de dosyalar var. Onlar hakkında açılmış davalar var. Onlar neden gitmiyorlar şeklinde zaman zaman itirazlar yükseliyor. Şap ile şeker birbirine çok benzer ama bunları karıştırmamak gerekiyor. Anayasının 14.maddesi kapsamındaki suçlar çok farklı suçlardır. Buralara bir istisna getirilmiştir. Bir hukuk devletinde biriyle ilgili bir iddia, bir itham, bir yargılama söz konusu olduğundan ve yasaların gereği neyse bunların yerine getirilmesi gerekiyor. Şahıstan şahısa bu değişken olmamalıdır. Düşüncemiz budur."
Çelik, "Eski DTP'lilerin sorununa ilişkin partinizin bu yönde bir çözüm önerisi var mıdır? TBMM'de yapılacak bir yasa ya da anayasa değişikliğine nasıl bakarsınız?" sorusu üzerine ise, "Şu anda bildiğim kadarıyla bugüne kadar böyle bir yasa değişikliği ya da anayasa değişikliği ile ilgili atılmış herhangi bir adım söz konusu değildir." şeklinde cevap verdi. (CİHAN)