Marmaris Limanı’nda demirli Frequency ve Airwaves isimli yatlar ise Cayman Adaları’nda süren sahiplik
davası nedeniyle satılamıyor.
Uzanlar yatları 2000 ve 2001’de şirketlere
kredi veren Abdullah Al Ayed üzerine ipotek ettiklerini, yatların Al Ayed’e ait olduğunu kanıtlamaya çalışıyor
Uzanlar, Marmaris’te demirli bulunan süper lüks yatlarını
TMSF’den kurtarabilmek için Cayman Adaları’nda başlattığı mücadelede
Türkiye’yi hukuk kurallarının çiğnendiği, şeriat hükümlerinin işlediği bir yer olarak gösterdi. Uzanlar’a göre, Türk polisi keyfi olarak istediği eve baskınlar düzenliyor, pek çok evrağa el koyuyor ve bu evrakların asıl kopyaları bir daha da bulunamıyor.
Yatların izi Cayman’da
TMSF, dedektif gibi çalışarak sözkonusu iki yatın sahibi olarak görünen Utterton ve Wisteria adlı şirketlerin izine Cayman Adaları’nda ulaşmıştı. Yatların
satış süreci de başlatılmıştı. Ancak ne var ki Uzanlar söz konusu yatların 2000 ve 2001 yıllarında Abdullah Al Ayed isimli bir şahısa ipotek edildiğini ibraz edince Cayman Adaları yatlara
temiz kaydını vermedi. TMSF de bu yatları satamadı. Bunun üzerine TMSF avukatları, Cayman Adaları Yüksek Mahkemesi’nde dava açtı ve sözkonusu satışın hileli olduğunu, Uzan şirketlerine el konulduktan sonra mal
kaçırma amaçlı yapıldığını belirtti.
Uzanlar’ın iddiasına göre 5
Kasım 2000 tarihinde yatların sahibi olan Wisteria Ltd. ve Utterton Ltd. ile Abdullah Al Ayed arasında bir kredi sözleşmesi yapılmıştı. Abdullah Al Ayed, her iki şirkete de 74.5 milyon dolar kredi vermiş ve verdiği kredi kadar da ipotek koymuştu. Bu
senet ve kredi sözleşmelerinde şirketlerin ve dolayısıyla yatların sahipleri olarak Cem
Cengiz Uzan ve
Hakan Uzan’ın da
imzaları vardı. Bu sözleşmelerde ayrıca şahit olarak Ali Cenk Türkkan ile Haifa Houchaimi’nin adları yer aldı. (TMSF, Haifa Houchaimi’nin yine Uzanlar’a ait Princess adlı yatı
Rodos’a kaçırmaya çalıştığına,
İzmir Gemi Sicili’nde sahte evrak düzenlediğine dikkat çekiyor. Söz konusu yat 1.7 milyon dolara satılmıştı) TMSF bu belgelere
itiraz etti. TMSF’ye göre bu senetler gerçekte Fon’un yatları haczettiği ve cebri icra yolu ile satışı beyan ettiği 2004 yılında düzenlenmişti. Yani sahteydi.
İmza tarihi belirlenecek
Mahkeme TMSF’nin itirazı üzerine 15
Şubat 2007’de sözkonusu kredi belgeleri ve ipotek akitlerinin orjinallerini davalılardan yani Uzanlar’dan istedi. Belgelere ESDA incelemesi yapılmasına karar verildi. (ESDA testi evrakların gösterilen imza tarihi ile gerçek imza tarihinin farklı olup olmadığının tespitinde kullanılıyor.)
Bunun üzerine davalıların temsilcisi sıfatı ile Ali Cenk Türkkan, verdiği yeminli ifadede istenen belgelerin bir türlü bulunamadığını söyledi.
Türkkan durumu
mahkemeye, “Davalılar 26 Kasım 2004 tarihli Abdullah Al Ayed ve Wisteria Ltd. arasındaki ipotek akdi ve 26 Kasım 2004 tarihli Abdullah Al Ayed-Utterton arasındaki ipotek akdine sahip değildirler” diye özetledi. Türkkan 2000 ve 2001 tarihli kredi sözleşmeleri ile senetlerin asıllarının ise davalıların yani Uzanlar’ın elinde veya denetiminde olduğunu düşündüğünü de ekledi.
Türkkan mahkemenin verdiği iki ipotek aktinin asıllarının teslimi hususundaki ara kararın iptal edilerek değiştirilmesini de istedi. Aksi takdirde davalıların15 Şubat 2007 tarihli ara kararı ihlal etmiş olacağını ve bunun sonucunda da
yargılanma ihtimalleri olduğunu vurguladı.
Türkkan ifadesinde belgelerin neden bulunamadığını da davalılar adına şöyle özetledi:
“Herkesin bildiği üzere Türkiye’de son zamanlarda Türk Hükümeti, bazı kişilerin evlerine, işyerlerine, yakınlarının evlerine ve işyerlerine polis baskınları düzenlemektedir. Mahkeme kararı olmadan bir çok evraka el koymaktadır. Çoğu zaman da bu evrakların asıl kopyaları bulunmamaktadır. Bu sebeple de evraklar kaybolmaktadır. Bu tip baskınlarda şirkete ve kişilere ait binlerce evrağa, dökümleri yapılmadan el konmuştur. Evrakların davalıların gözetiminde kalma haklarının korunmasını talep etmekteyim. Davacının Türk Devleti’nin bir birimi olması sebebiyle, evraklarının bir kere davacının eline geçmekle, davalının evrakları bir kere daha görememe tehlikesi söz konusudur. Evrakların başka bir amaçla kullanılmasını önlemek amacıyla, davalılar dilekçelerine
tedbir mahiyetinde talimat taleplerinde bulunmuşlardır. Bu talimatlar davacı uzmanının incelemesini gerektiği şekilde yapmasına engel teşkil etmekle birlikte, davalıları Türk Devleti’nin egemenlik haklarından korumak için talep edilmişlerdir. Türk Hükümeti,
Washington Times Gazetesi tarafından islami faşist olarak adlandırılmaktadır. Buna ilaveten ağır
insan hakları ihlallerinde rekorları vardır. Türk hükümeti ayrıca “şeriat” kanunlarına inanır ve onu hukukun yasaları üzerinde tutar.”
Belgeler ortaya çıkmadı
Mahkeme bu savunmayı dikkate almadı ve ipotek belgelerinin orjinallerinin 10 günlük süre içinde ibrazını ve
Londra’da adli tıpta incelenmesini karara bağladı. Bu inceleme sonrasında mahkeme kesin kararını vereceğini belirtti. Orjinal belgeler ortaya çıkmadı.
TMSF avukatları, “Davalıların davayı geciktirmeye ve yargıyı yanıltmaya yönelik girişimleri itibar görmemiştir. Uzanlar’ın ve yakınlarının yasadışı hazırladıkları işlemler hiç bir işe yaramamıştır. Son kalan bu iki yat da bu yıl içinde satılacak ve bedeli tahsil edilecektir” dedi.
Cem Uzan: Abdullah gitsin ‘kardeşim bu şirketlerin sahibi benim,
teknemi alıp gitmek istiyorum’ desin
TMSF, Cayman Adaları’nda devam eden davada
İstanbul. 8. Ağır
Ceza Mahkemesi’nin dinleme kararı sonrası Cem Uzan’ın kullandığı uydu
telefonundan bu konuyla ilgili olarak yatların sahibi şirketlerin yöneticisi olarak görünen Ali Cenk Türkkan’la yaptığı telefon görüşmelerini de
delil olarak sundu.
Dinlemede suç unsuru oluşturan konuşmalar tespit edildiği vurgulandı. İşte 7
Aralık 2004 tarihinde yapılan ve dinlemeye takılan konuşmalar:
C.U: Günaydın. Ben Cem. Şimdi nedir
son durum?
A.C.T: Saat 8’de işlemleri tamamlandıracağız. Abdullah adına her iki şirketin satışları da tamamlanacak. Sadece apostil işlemleri kaldı. Onların işlemlerini de yarın sabah gerçekleştireceğiz.
C.U: Hıı hıı
A.C.T: Cayman adalarındaki avukatlar içeriye bir yazı vermişler. Tescile, bizim iki tane şirketimizin ipoteğinin neden kabul edilmiyor ve bunları neden işlemlere sokmuyorsunuz şeklinde. Büyük ihtimalle bugün öğleye kadar da karşıdan resmi olarak yazısının cevabını bekliyorlar.
C.U: Peki ipotekten vazgeçelim.
A.C.T: Niye?
C.U: Başka bir yerde
tescil ettirelim tekneleri.
A.C.T: Efendim şimdi şöyle bir durum var. Cayman adalarındaki işlemlerin oradan alınıp başka bir yere götürülebilmesi için Cayman adalarının bize bir yazı vermesi lazım.
C.U: Tamam tamam
A.C.T: Ama benim gördüğüm en son en güzel konu şu. Yarın elimizde belgeler olmuş olacak. Şirketin sahipleri Abdullah gözüküyor.
C.U: Bütün kayıtlar şirketin sahibinin Abdullah olduğunu gösteren belgeler herşey tamamlandıktan sonra Cayman’a geçin. Ve avukatlarla birlikte Abdullah gitsin desin ki kardeşim ben bu şirketin sahibiyim.
A.C.T: Evet.
C.U: Teknemi de alıp gitmek istiyorum. Ben Cayman’da regestir (Tescil) etmek istemiyorum. Bana clean title’ımı (temiz tapumu) ver hadi bana eyvallah.
Tarih 7 Aralık 2004 ikinci görüşme
C.U:Cenk
A.C.T: Buyrun efendim.
C.U: Ben Cem. Şimdi Tortola’da iş bitince Cayman’a geçiyorsunuz tamam mı.
A.C.T: Evet efendim
C.U: Eeee... İlk önce, hangisine ha orda Jordan Boat Company’ye tamam mı?
A.C.T: Hangi şirket efendim duyulmadı tam.
C.U: Jordan Boat Company
A.C.T: Jordan Gold mu?
C.U: Boat, boat,, tekne, boat..
A.C.T: Jordan Boat Company...
C.U: Evet Jordan
Ürdün tekne şirketi.
A.C.T: Evet
C.U: Wisteria ve Utterton tekneleri satacak.
A.C.T: Evet
C.U: Yani eğer şey yapmıyorsa clean title’ı (temiz tapuyu) vermiyorsa şeye...
A.C.T: Hıı hıı
C.U: Wisteria ve Utterton’a. O zaman tamam kardeşim ben Wisteria olarak tekneyi sattım. Tamam mı?
A.C.T: Heee hee
C.U: Ona ver clean title’ını diyeceksin vermediği an orada davayı açacaksın.
A.C.T: Evet efendim
C.U: Ki bunların şeyi bu bunlar burada birisine sattık diyecekler oradaki ayarladıkları adamlarla tamam mı
direk Cayman’dan John Smith’se alan tekneyi diyelim John Smith’e şey yapacak clean title’ı verecek.
A.C.T: ...... Gerçekleşecek
evet
C.U: Ha onun gerçekleştirilmesini engellemek için o zaman Wisteria tamam mı. Jordan Boat Company’e tekneyi satmış olacak. Jordan Boat Company diyecek ki ben bu tekneyi aldım. Üstünde hiçbirşey de yok. Ver bana diyecek. Vermediği an dava açacak orda. Otomotikman onun başka birisine clean title vermesini engelleyecek bir dava olacak orada. Anladın mı?
A.C.T: Anladım. Evet efendim
C.U: Yani stratejinin bu olması lazım. Benim kardeşim de arayacak seni zaten.
A.C.T: Okey efendim
VATAN