Salonda bulunanlar "Bu da nereden çıktı?" dercesine baktı ama konuşmacı durmak bilmedi. Belli ki bir hayli dertliydi: "Eskiden genel kurulumuzu yaparken, başbakanlar bakanlar gelirdi. Şimdi üyeler bile uğramıyor buraya. Neden?" Konuşan, Gazeteciler Cemiyeti'nin bir dönem başkanlığını yapan Necmi Tanyolaç'tı. 80 yaşında olduğuna ama heyecanını kaybetmediğine dikkat çeken Tanyolaç, kendisinden birkaç yaş
küçük olan Orhan Erinç
yönetimini yerden yere vuruyordu. Buna rağmen Erinç
seçimi yeniden kazandı. Siyasetçiyi "
koltuk sevdalısı" olmakla suçlayan
gazeteciler, aynı ismi 4. kez
başkanlık koltuğuna oturttu.
Tanyolaç'ın 'neredeler' diye sorduğu üyelerden bazıları bir haftalık kısa çalışmayla büyük
sürpriz yaptı. Murat Bardakçı'nın ifadesiyle 'yaşlılar cemiyeti' haline gelen Cağaloğlu'ndaki merkezi yeniden gazetecilerin gündemine getirdi. Orhan Erinç'in geçen seçimde başkan olurken aldığı oya yakın sayıya ulaşan Değişim Grubu, 'bundan sonra biz de varız'
mesajı verdi. Bu mesaj, Erinç ve çevresinde derin korkulara neden oldu. Öyle ki, birçok üye yıllardır aranmadıkları cemiyet merkezinden gelen 'eyvah geliyorlar'
çağrısı ile karşılaştı. Seçim günü,
Türkiye Gazetesi'nden gelen
servis otobüsü, cemiyetin müdavimlerine korkulu anlar yaşattı. Oy kullanmak için kapıdan giren
genç gazetecileri gören cemiyet müdavimleri telaş içinde, 'nerede kaldınız, cemiyet gidiyor' sözleriyle, yine bildik irtica tehlikesine sığındı. Halkın itibar etmediği bu çağrı gazetecilerde işe yaradı. Kurduğu
Basın Konseyi nedeniyle cemiyetle arası açık olan
Oktay Ekşi bile gelip oy kullandı.
Başkan Erinç, 'siyasetin seçime müdahale ettiği' iddiasını gündeme getirdi. Erinç'in bu sözleri kendisinin genel sekreterliğini yapmış Celal Toprak tarafından 'meslektaşlarının hür iradesine saygısızlık' olarak değerlendirildi. Erinç ve ekibi seçimi kazansa bile artık cemiyet eskisi gibi olmayacak. Kulislerdeki iddiaya göre değişim başlamış bile. Erinç bu dönemde
istifa edecek, yerine 40 yıldır cemiyette duran
Turgay Olcayto gelecekmiş. Olcayto,
Hüsamettin Cindoruk'un Demokrat Parti'yi gençleştirme projesi gibi belirli bir süreç içinde cemiyeti gençleştirecekmiş.
Koltukları dökülmüş, tozlar içinde kalmış odalar ve matbaadan getirilen gazete çıktılarının el silme kâğıdı olarak kullanıldığı lavabolar... Böyle bir mekânda üye olup olmadığınızı, aidatınızın yatıp yatmadığını sorgularken bile teknolojiden ne kadar uzak kaldığını görüyorsunuz. Sanki her şey 20 yıl öncesinde donmuş gibi. Yeni projelere 'geleneğe aykırı' diye karşı çıkılan bir anlayış hakim cemiyete. Mesela, birçok dernekte genel kurulun gündemi tartışılırken yansıtıcılar kullanılır, bilgisayarlar çalıştırılır; katılımcılar anlatılanları ekranlardan izler. Ama burada kurul gündemi, gelenek diye 'kara tahtaya' yazılıyormuş. Değiştirilmesi daha
teklif edilemiyormuş. Son seçime 996 üye katıldı. Binden fazla üye yıllardır birikmiş aidatını yatırdı. Cemiyete 100 bin liradan fazla giriş oldu. Yönetim belki bu parayla, yayları her an fırlamaya hazır koltukları değiştirir. Bu bile bir değişimdir.
ALİ AKKUŞ- ZAMAN