Kocabıyık ve
Karaca, 28
Şubat sürecinde liderler ve milletvekillerinin tehdit edildiğini anlatırken, dönemin simge ismi
Genelkurmay İkinci Başkanı
Orgeneral Çevik Bir'e ait olduğu söylenen ilginç bir görüşmeyi de ilk kez anlattı.
Şükrü Karaca, Genelkurmay Başkanlığı'na çağrılan dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'in, çıkışta yanında bulunanlara, "Postu, canımızı zor kurtardık." dediğini aktardı.
Gazeteci Ömer Şahin'in
Kanal A'daki "
Görüş Farkı" programına katılan Şükrü Karaca, RP'li
Adalet Bakanı Şevket
Kazan'ın, kendisini telefonla arayarak, "Bu gece
darbe olacakmış Şevket Abi" diyen İçişleri Bakanı Meral Akşener'e, " 3 ihlas 1 fatiha oku, bir şey olmaz." diye karşılık verdiğini söyledi.
DEMİREL, GENELKURMAY ÇIKIŞI "CANIMIZI ZOR KURTARDIK" DEMİŞ
Karaca, Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'in, 28 Şubat sürecinde Genelkurmay Başkanlığı'na kritik bir ziyaret yaptığına işaret ederek, o ziyarete Demirel ile birlikte giden şahıstan dinlediklerini anlattı. Karaca, "Cumhurbaşkanı, Genelkurmay'a gitmek zorunda kalıyor. Bir yerden sonra yanındakileri içeri bırakmıyorlar. İçeri girerken, "çocuklar geri dönemeyebiliriz" diyor. Tek başına içeri giriyor. Orada 4 saat kalıyor. Artık içerde nasıl cedelleştiyse kanter içinde çıkıyor. Yanındakinin kulağına eğilip, 'Postu kurtardık, canımızı zor kurtardık.' diyor." şeklinde ifade etti.
ÇEVİK BİR: 3 MİLYON İNSAN ÖLSE NE OLUR?
Kocabıyık ve Karaca, 28 Şubat sürecinde liderler ve milletvekillerinin tehdit edildiğini anlatırken, dönemin simge ismi Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir'e ait olduğu söylenen ilginç bir görüşmeyi de ilk kez anlattı. Karaca, "Enver Ören Bey, Çevik Bir ile askeri liseden sınıf arkadaşları. Söylentiye göre Enver Bey, Çevik Bir'e gitmiş. "Bu yapılan şeyler toplumda kaosa yol açar, kan dökülebilir' şeklinde ikazlarda bulununca, Çevik Bir demiş ki "3 milyon insan ölse ne olur?"/b>
ERBAKAN, DEMİREL'İN VİSKİ İÇTİĞİNİ GÖRÜNCE "ABOVVV" DEMİŞ
Hüseyin Kocabıyık, Demirel ile merhum Erbakan arasındaki rekabete ilişkin ilginç bir hatırayı da paylaştı. Baş başa oldukları bir ortamda Erbakan'a, "Hocam, nedir bu Demirel ile aranızdaki rekabet?" diye sorduğunu söyleyen Kocabıyık, Erbakan'ın cevabını ise şöyle anlattı:
"Hoca geriye yaslandı. 'Bu üniversitede iken benim matematiğim bundan iyiydi, bunu ben derse çalıştırırdım. Bir nevi kıskanırdı.' Sonra bizim yanımıza gelir namaz kılardı, sonra bir baktım bizden koptu." dedi.
Bu esnada araya giren Karaca, "Erbakan Hoca, "Demirel'e namazı ben öğrettim, sonra dans derslerine gitti diye anlatmıştı." diye konuştu. Erbakan'dan dinledikleri Demirel anılarını anlatmaya devam eden Karaca, şöyle devam etti: "Demirel'e, akli dengesi yerinde olmayan birisi saldırıp burnunu kırmıştı. O zaman hükümet ortağı olan Erbakan Hoca, Demirel'in odasında sargı bezi arıyor. Dolabın birini açınca şaşırıyor. Hoca bunu şöyle anlattı:" Abovvv viski şişeleri. Meğer bizim Süleyman viski içiyormuş. Hoca o zamana kadar Demirel'in içtiğini bilmiyormuş."
MEHMET AĞAR'A 28 ŞUBAT'TA BAŞBAKANLIK TEKLİF EDİLDİ
Eski DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ın, Erbakan'ın cenazesinde "Asıl dik duramayan bizdik" diyerek DYP'lileri suçladığını hatırlatan Şükrü Karaca, Ağar'ın bu sözlerini yorumlarken, "Mehmet Ağar, 28 Şubat'ta dik duramadı. Libya kararnamesini imzalamayarak ortamı enfekte etti. Kendisine ara dönem için başbakanlık teklif edildiği söylendi. Bu sadece bir duyum." dedi.
KAZAN'DAN AKŞENER'E: 3 İHLAS 1 FATİHA OKU HİÇ BİRŞEY OLMAZ
Şükrü Karaca, 28 Şubat sürecinde darbe iddialarının sürekli gündemde olduğunu ifade ederek, o döneme ilişkin tirajikomik bir anıyı anlattı. Şükrü Karaca, "Meral Hanım (DYP'li İçişleri Bakanı), Şevket Kazan Bey'i arıyor.' Şevket Abi bu gece darbe olacakmış' demiş. Şevket Bey'in cevabı çok enteresan: "3 ihlas 1 Fatiha oku hiçbirşey olmaz."
"75 BİN CAMİ ÇOK DENİLEREK BAZILARI KAPATILMAK İSTENDİ"
Hüseyin Kocabıyık ve Şükrü Karaca, Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne ile birlikte Tansu Çiller'in başdanışmanlığını yapmıştı. 28 Şubat sürecinde etkin bir konumda olan Karaca ve Kocabıyık, DYP ile RP arasında "köprü" görevi de üstlendi.
Ömer Şahin'in Görüş Farkı programına katılan Hüseyin Kocabıyık ve Şükrü Karaca, 28 Şubat'ın açıklanmayan "Türkçe ezan" gibi gizli bir kararının ise olmadığını söyledi. Kocabıyık, "MGK sonrası Tansu Hanım'la beraber olduk. Bana toplantıyı anlattı. O 18 madde arasına bir kısım camilerin kapatılması da konmak istenmiş. "İrticai faaliyet yapılıyor, 75 bin cami çok." demişler. Hükümet tepki koymuş." diye konuştu.