Hükümet,
Çevre Yasası'nda reform niteliğindeki düzenlemelerde son dakika önergesiyle büyük bir gedik açtı.
Atık tesisi kurmadığı için çevreyi kirleten belediyeler, organize sanayi bölgeleri (OSB) ve şirketlerle ilgili Türk
Ceza Kanunu'ndaki (TCK) cezalar, 2 ila 10 yıl ertelendi. TCK'nın zaten 2 yıl ertelenen hükümlerinin yeniden ileri tarihe atılması üzerine,
yasanın onayı konusunda gözler Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e çevrildi.Çevre Yasası'na geçici 4'üncü madde olarak eklenen hüküm tartışmaya neden oldu. Bu hükme göre, atık tesisi kurmayan belediyeler ile organize sanayi bölgeleri ve sanayi kuruluşlarına
ek süre tanınıyor.
Buna göre, OSB'ler ile
atık su üreten fabrikalara arıtma tesisi kurmaları için 2 yıl süre verilecek. Ayrıca, nüfusu 100 binden fazla olan belediyelere 3 yıl, 100 ila 50 bin olanlara 5 yıl, 50 ila 10 bin olanlara 7 yıl, 10 ila 2 bin olanlara 10 yıl ek süre tanınıyor.
Arıtma tesisi kurmadıkları için çevreyi kirleten belediyelerin
hazırlık yapması amacıyla TCK'nın 181 ve 182. maddelerindeki cezalar daha önce 2 yıl ertelenmişti. Atık ve artıkları kasten çevreye verenlere 6 aydan 2 yıla kadar
hapis cezası öngören hükümler, bu yıl 12 Ekim'den itibaren yürürlüğe girecek.
Bakan:
Yorum doğru
Ancak hukukçular, son çıkan yasanın geçerli olacağı ve zanlı lehine olan hükümlerin uygulanacağı ilkesini vurgulayarak, belediyeler ve şirketler açısından hapis cezalarının 2 ila 10 yıl yeniden ertelenmiş olduğuna dikkat çekti.Çevre ve
Orman Bakanı Osman
Pepe de, düzenlemeyi soran gazetecilere, "Doğru yorumlamışsınız" yanıtını verdi. Yeni uyum sürelerinden yararlanmaları için belediyeler ve şirketlerin 1 ay içerisinde
bakanlığa başvurması yeterli olacak. Toprağa ve suya atık bırakan belediye yöneticileri, belirtilen süreler içinde hiçbir ceza almayacaklar.Uyum süresinin ardından atık tesisi kurmayanlara 10 bin YTL - 100 bin YTL arasında
para cezası uygulanacak.
CHP: Doğa katliamına yasal güvence getirildi
Meclis'ten geçen Çevre Yasası'nda
jeotermal kaynaklar ve maden
arama faaliyetlerinde çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) yapılması zorunluluğunun ortadan kaldırılması tepkiye neden oldu. AKP'nin çevreye bakışını gösteren yasa ile
doğa katliamına yasal güvence getirildiğini savunan CHP
Milletvekili Türkan Miçooğulları, başta
altın madenleri olmak üzere birçok faaliyet için çevrenin gözden çıkarılacağı uyarısında bulundu.Miçooğulları, yasanın 7. maddesinin 3. fıkrasıyla, petrol, jeotermal kaynaklar ve maden arama-çıkarma faaliyetlerinin ÇED kapsamı dışına çıkarılmasının çevre koruma anlayışına ve Anayasa'ya aykırı olduğuna da dikkat çekti.
MİLLİYET