Ancak Hükümetin bir kanadı 301. maddeyi değiştirmekte gönülsüz davranıyor. Bu konuyu ele alan bir yazı kaleme alan
Radikal Yazarı Hakkı
Devrim Adalet Bakanı Cemil
çiçek’i eleştirmiş İşte Devrim’in 301 yorumu
Çiçek, Kerinçsiz'den yana
Dün
Meclis AB'ye uyum
kanunlarını görüştü. Radikal'in haber başlığı «Avrupa'ya
selam, 301'e devam» idi. Son değişiklikten sonra, Türk
Ceza Kanunu'nun yanılmıyorsam en çok tartışılan maddesi budur.
Düşündüğünü açıklama özgürlüğü açısından bu maddenin cezaya bağladığı netameli fiiller üç kademede toplanmıştır: 1. Türklüğü, Cumhuriyeti ve Meclisi aşağılama (6 aydan 3 yıla kadar); 2. Hükûmeti, yargıyı, TSK'yı veya Emniyet'i aşağılama (6 aydan 2 yıla kadar); 3. Bir Türk vatandaşının Türklüğü
yabancı bir
ülkede aşağılaması (8 aydan 4 yıla kadar) cezalandırılmaktadır.
Başbakan ile Adalet Bakanı, bu maddenin değiştirilmesini (Aslında TCK'dan çıkarılmasını) isteyenlere, «Durun bakalım, diyorlar; henüz mahkûm edilmiş biri yok. Kanun kabul edileli altı ay bile olmadı. Sabredin, maddenin nasıl uygulanacağını görelim. Gereğini o zaman düşünürüz.»
Bu
cevap eskidi, çünkü mahkûm olan ve cezası onaylanan var (
Hrant Dink). Açılmış
davalar devam ediyor.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın verilerine göre açılmış dava sayısı 80'den çok.
Bunlar hatırlatılınca Adalet Bakanı sohbet faslına geçiyor:
– Şimdi
gürültü çıkarmanın anlamı yok. Her sabah kalktığında «Türkiye şunu değiştirsin!» derlerse... Bu kravat değiştirmeye benzemez!
Bunu söylerken biraz da «O kadar uzun boylu değil. AB'nin her istediğini yapacak değiliz» demeye getiriyor. Çünkü
Dışişleri Bakanı Gül'e, 301.madde konusunda bir uyarı mektubu geldi. AB'nin Türkiye Temsilcisi Hans Jörg Kretchmer maddenin değiştirilmesini de değil, kanundan çıkarılmasını açıkça
tavsiye etti.
Cemil Çiçek ısrar ediyor: Yargıda istikrarı korumalıyız, diyor.
– Peki, düşündüğünü
ifade özgürlüğü korunması gerekmez bir kavram mıdır? Vakti gelince bakarız denebilecek bir ilke midir?
Yarın, romancı Elif
Şafak hakkında açılmış davanın ilk duruşması yapılacak. Düşünüyorum da, gazetelerde «Şafak bu cezayı hak etmiştir» diyen bir yazıyı veya bu görüşte olan birinin sözünü hatırlamıyorum. Dün Hürriyet'te TÜSİAD'ın da böyle bir davanın açılmasını kınadığına dair ayrıntılı bir haber vardı. Başkanları Ömer
Sabancı bu vesileyle «Demokratik açıdan tam gelişmemiş ülke eleştirilerini bertaraf etmeliyiz» diyordu.
Nahoş bir ihtimal de olsa akla, yoksa
iktidar Kemal Kerinçsiz ile
adliye önleri kalabalığını oluşturan taifesini de kazanma telaşında mıdır, suali geliyor.
RADİKAL