Şahin, AA muhabirinin konuya ilişkin sorusu üzerine, Cindoruk'un sözlerinin, ''adında 'Demokrat' olan bir partinin liderine yakışacak sözler olmadığını'' ifade ederek, ''Bu sözleri, geçmişte Meclis Başkanlığı yapmış olan bir siyasetçiye yakıştıramadım'' dedi. TBMM Başkanı Şahin, şöyle devam etti: ''Kaldı ki Meclis Başkanı'nın dini eğitim almasında ne sakınca var? Hangi vatandaşımız dini eğitim almıyor? Hangimiz çocuklarına dini eğitim vermiyor? Ayrıca dini eğitim almış olmak bir suç, eksiklik ya da ideolojik bir durum değildir. Ben dini eğitimin yanında Hukuk Fakültesini bitirdim. Meclis Başkanı seçilmenin şartları var. Bu şartlar, Anayasa ve İçtüzükte bellidir. Bunu Sayın Cindoruk benden daha iyi bilir. Çünkü o da benim gibi hukukçudur ve Meclis Başkanlığı yapmıştır. Bu şartlar içerisinde 'dini eğitim almamış olmak' yoktur. Kaldı ki dini eğitim almış birinin Meclis Başkanı seçilmesi, demokrasinin bir zenginliğidir.'' ''338 milletvekilinin teveccühüyle Meclis Başkanı seçildiğini'' kaydeden Şahin, sözlerini şöyle tamamladı: ''Milletvekillerimizin bu tercihine ideolojik bir yaklaşım, Meclisimizin iradesine saygısızlıktır, halk iradesinden duyulan rahatsızlıktır. Türkiye, demokratik bir ülkedir. Türkiye'de demokrasinin kuralları geçerlidir. Demokrasimiz giderek kökleşmektedir. Ülkemizi İran'la özdeşleştirmek 86 yıllık Cumhuriyetimize ve demokrasimize de büyük bir haksızlıktır. Yıllardır Meclis Başkanlığı görevinde bulunan ve ismi 'Demokrat' olan bir partinin Genel Başkanlığını yapan tecrübeli bir siyasetçinin bu açıklamasını talihsizlik olarak değerlendiriyorum. Maksadını aşan bir değerlendirme olduğu düşüncesindeyim.''