Sabahın
erken saatlerinden itibaren
şenlik alanında başlayan etkinlikler çerçevesinde kangal köpekleri, develer ve
koyun sürüleri eşliğinde yapılan yürüyüşle Yörük göçü canlandırıldı.
Daha sonra düzenlenen
Sudan Koyun Geçirme
Yarışması'nda, Denizli'nin Çal, Çivril ve Baklan ilçelerinden 38
çoban, rengarenk boyadıkları sürünün lideri koçların öncülüğünde koyunlarını Büyük
Menderes Nehri'nde karşıya geçirmeye çalıştı.
Yarışmada bazı çobanların sürülerin liderleriyle nehrin karşısına geçtiği, bazı sürülerin çobanları takip etmeyerek geri döndüğü gözlendi.
Yarışma sonunda, geleneklere uygun olarak, şenlik alanında kaval çalındı.
YARIŞMANIN ÖYKÜSÜ
Aşağıseyit köyünde her yıl düzenlenen yarışmaya ilham olan
efsane şöyle:
''Karakoyunlu aşiretinden bir çoban, Çal yöresine yerleşen
Oğuz beylerinin birine çoban olur. Çoban ile
beyin kızı birbirlerine
aşık olur. Yörede çok sevilen çoban, beyden kızını ister ancak alamaz. Kızını vermek istemeyen bey, çobana 'Koyunlara 3 gün boyunca tuz yedireceksin ve Büyük Menderes Nehri'nden su içirmeden karşıya geçireceksin' der. Bu şartı kabul eden çoban, koyunları su içirmeden karşıya geçirir. Koyunlar sudan geçer geçmez ölür. Bey yine de kızını vermez. Beyin kızının aşkından hastalanması üzerine çoban yöreden kovulur. Kız bir süre sonra ölür. Çoban, ömrünü kaval çalarak dağlarda geçirir.''